Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Herkese merhaba . Yeni bir kitap yorumu ile karşınızdayım
Kitap baştan sona iki kahramanımız ve ev üzerine kurulmuş.İki genç bir gün gölleri gezerler . Üçüncü göl biraz gizemlidir çünkü altında bir ev vardır . Meraklı gençlerimiz bu evde aşkı, tutkuyu , merağı ve korkuyu son zerresine kadar tadarlar.
Kitabın dili sade idi . Konusu ise bana biraz egrence geldi . Neden böyle düşündüğümü soracak olursanız 17 yaşında iki genç bu duyguları nasıl bu kadar iyi bir şekilde tadabilir ? Kitap son 30 sayfada değişti benim için . İlk önce yazarın çok satan kitabı olan "Kafes" kitabını okumadığım için pişmanım.
#alıntı
Delirdik diye düşündü James. Aşktan delirdik...
Hepinize bol kitaplı günler dilerim
Nermin Yıldırım okumak, iyileşmesi zaman almış bir yaranın kabuğunu kaldırıp, altından sızan kanı kayıtsızca seyretmek gibi... Onun kalemini başkaca nasıl tasvir edebilirim bilemiyorum, ya da yalnızca iki kitabını okumuş olmak bu tanımı yapabilmeme yetmiyor diyelim.
Bu defa okuduğum hikâyede hayalet yazar olarak hayatını sürdüren, ebeveynsiz büyümüş, yalnız yaşamış, terk edilme korkusuyla her zaman erken davranıp terk eden olmuş, yalnızlığını sevgili gibi bağrına basmış bir ana karakterdir Süreyya. Kendini duygusuz, merhametsiz, olan bitene kayıtsız, umursamaz bir kişilikle bağdaştırsa da, aslında içini kıyım kıyım kıyan acılar zamanla kendini gösterecektir kâh gece kâbuslarıyla, kâh içinde boğulduğu duygusal çöküntü ile... Peki 43 yaşına gelen Süreyya, bir gece ansızın çalan telefonunun diğer ucunda o güne dek hiç görmediği annesi ile nasıl bir konuşma yapacaktır?
Unutma Beni Apartmanı'nda, dünya üzerindeki milyonlarca trajik hikayenin yalnızca bir tanesine sahip olan Süreyya'yı okumuyoruz yalnızca; aynı zamanda 70'li yıllardan başlayarak, 2000'lerin ortalarına kadar olan yakın tarih ve siyasî olaylara da mercekle yeniden göz atma fırsatını yakalıyoruz. Ve yine son derece vurucu bir sonla nihayet buluyor kitabımız. Ne diyebilirim ki, ben yakın zamanda keşfettiğim ve çok başarılı bulduğum bir yazarla olan bu yolculuğuma devam etmek niyetindeyim. Siz de en kısa zamanda tanışın isterim. Okuyun bu kitabı, okutun, hediye edin sevdiklerinize. Bol kitaplı, çok huzurlu günler, geceler dilerim hepinize...
20 yıl önce bana kitap okuma alışkanlığı kazandıran daha önce 2 kitap olarak basılan Bozkurtların Ölümü adlı kitap ile okuma macerama başlamıştım. Kitabın yüksek düzeydeki kalitesi benim 3.defa bitirmemi sağladı. Benim gözümde bu sebeple yeri ayrıdır bu kitabın.
Bozkurtların Ölümü ve Bozkurtlar Diriliyor adlı iki kitabın birleşmesiyle Bozkurtlar
Öncelikle kitabın başlığından başlamak istiyorum. Göze oldukça basit ve sade görünen bu başlık kesinlikle kitabın hak ettiği başlık. Başlangıcından sonuna değin hemen herkesin mutlaka kendinden bir şeyler bulabileceği türlü tespitleri okuyoruz. Kendimizin olduğu kadar çevremizdeki insanların türlü davranışlarını da karşımıza koyuyor. Çeşitli konu başlıkları altında inceliyor olması okuyucu adına takip etme kolaylığı sağlıyor. Genel çerçevede her bölümde tanıttığı türlü insan tiplerinin bazı sorunlu, işlevsiz davranışlarına dönük bölüm sonlarında bir çözüm yolu niteliğinde tavsiyeler sunuyor. Kitabın içinde de yer verildiği gibi asla şunu vaat etmiyor “okuduğunuzda insanoğlunun tüm gizlerine ulaşacaksınız”, böyle bir şey elbetteki mümkün değil. İnsanın kendisini tanıması bir yolculuk, bu kitap da bizleri oldukça bilgilendirici, kendimizi keşfetmemizi sağlayacak bir yolculuğa davet ediyor. Psikolojiye ilgi duyanların -dili de itibariyle- oldukça hoşuna gidecek bir eser olmasının yanında insanı anlamak isteyen ama en çok da kendini daha iyi tanımak isteyenlere bir yol gösterici olacaktır. En beğendiğim alıntılar:
#79143343
#78757450
#78753475
Buraya kadar okuduysanız teşekkür eder, bol kitaplı günler dilerim :)
Marslı yı bitirmem biraz uzun sürdü bir kısım da sorunlar yaşayarak sonunda kitabı bitirdim. Bu kadar uzun sürede bitirmem sizi yanlış yönlendirmesin kitaba bayıldım. Çok güzel esprili akıcı ve mücadele dolu bir kitaptı. Mark’ın 1,5 yıl Mars’ta verdiği yaşam savaşını okuyoruz ve helal olsun diyoruz Yeri geliyor tamirci oluyor yeri geliyor çiftçi oluyor yaşama tutunmaktan asla vazgeçmiyor beyni müthiş derece çalışan Harika bir botanist ve mühendis kendisi Bazı yerlerde oleyyy diye bağırırken bazı yerlerde olamazzzz diye kahroldum ama adamda beyin var ve gerçekten çok iyi kullanıyor Kesinlikle tavsiye ederim Harika bir kitaptı şimdi sırada filmi var Herkese bol kitaplı günler dilerim Canlar
Herkese merhaba.
Uzun bir okuma döneminden sonra, nihayet başlamış olduğum bu güzel kitabı bitirdim. Son zamanlarda canım hiç kitap okumak istemiyordu, o nedenle epeyce uzun bir süre beraber olduk Olga Tokarczuk'un bu enfes eseri ile.
İlk 100 sayfa ne okuduğumu pek anlayamadım ama yine de kendini keyifle okutmayı başardı. Sonralarında hikaye
