Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1. Bölüm
Kitapları ve şiiri severim en ufak vakit bulduğumda okumuşumdur. Ama şimdiye kadar hiç onlar hakkında sizin gibi düşünmedim. Bu yüzden de onlar hakkında konuşmam. Yani haritası ya da pusulası olmadan yabancı denizlere sürüklenmiş gemi gibiyim. Ama şimdi artık ben de yönümü bulmak istiyorum
Sayfa 15 - Kültür yayınlarıKitabı okuyor
"Birini sevmek, ne alıp vermekle ne de onun için hile yapmakla ilgilidir. Aslında onun için kişiliğini, mizacını ve yaşam tarzını değiştirebilmekle ilgilidir." Step by step love dizisinden★ _10.Bölüm_
Reklam
360 syf.
9/10 puan verdi
·
10 saatte okudu
9,5/10 Ne diyeceğimi o kadar bilmiyorum ki. Ah Deniz mi desem, ah Mert mi desem. Defne'ye mi Rüya'ya mı üzülsem. Ne zamandır okumak istiyordum ama zamanı şu anmış gerçekten. Karakterlerin çoğuna ayrı ayrı üzülüp hepsini o kadar çok anlayıp benimsedim ki. Devamını beklerken ölmem umarım. O değilde ilk bölüm o kadar güzel hissettirmişti ki devamında bunu asla beklemiyordum. Yarım kalmış gibi hissediyorum. Bu sanırım gerçekten Aşkın -De Hali.
Aşkın -De Hali
Aşkın -De HaliBüşra Yılmaz · Epsilon Yayınevi · 2022663 okunma
Bölüm 2 SÜRGÜN
"Senden evvel gelip geçenlerden ibret al, senden sonra geleceklere ibret alacak şeyler bırakmamaya çalış."
Sayfa 28 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 2 SÜRGÜN
Böcüzâde, Cumhuriyet Devri'yle birlikte ülkenin nasıl toparlandığını aktarırken; çocukken bir göle bir damla şarap düşmesi halinde göl kurusa bile orada meclis kurulmasının caiz olmadığını, depremlerin günahlar nedeniyle yaşandığını. yağmuru meleklerin yağdırdığını anlatan vaizleri dinlediklerini anımsıyor ve defterine şöyle not düşüyordu, "Şimdi hiçbir hoca kılıklı, kıyafet giyip kendi kendine kürsülere çıkıp hurafe yayamıyor."
Sayfa 27 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 2 SÜRGÜN
Böcüzâde; Cumhuriyet Devri'nin gelmesiyle şehirlerde hastaneler kurulduğuna, Diyanet' in bayram ve Ramazan günlerini doğru şekilde ilan ettiğine, ağır vergilerin kaldırılması nedeniyle çiftçinin rahat nefes aldığına, ölen askerlerin maaşlarının ailelerine düzenli şekilde ödendiğine, atamaların sınavlara göre yapıldığına, akrabası ve adamı olanların kayırılmadığına, memur maaşlarının süresinde ödendiğine bizzat tanık oluyordu.
Sayfa 27 - Masa KitapKitabı okuyor
Reklam
Bölüm 2 SÜRGÜN
Sağlık hizmetinin yetersiz oluşu nedeniyle kocakarı ilaçlarının ve üfürükle tedavi yönteminin oldukça yaygın oluşu bunlardan sadece birkaçıydı...
Sayfa 27 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 2 SÜRGÜN
Böcüzâde başka bir gün Büyükada'ya gidip Hıristiyan okullarını incelemiş, o gün şu satırları yazmıştı: "Ada'da bulunan Hıristiyan okulunun durumunu görünce bizim İslami okulların geriliğini anladım. İstanbul için ise, "İstanbul'dakiler memuriyetle geçinir. Dışarıya gitmez. Halka menfaatli iş takip etmez. Para gelsin bekler. Paralar zevki sefaya yetmez. İstanbul sanki mirasyedi bir çocuk..." demişti.
Sayfa 26 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 2 SÜRGÜN
Feshane'ye uğramış, maaş defterinde 800 işçinin kayıtlı olduğunu fakat 400 kişinin çalıştığını fark etmiş, nedenini sorduğunda diğerlerinin Hasan Paşa'nın adamları olduğunu işitmişti. Hasan Paşa'nın adamları işe gelmiyordu, yani çalışmıyorlardı ama paralarını da alıyorlardı.
Sayfa 25 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 2 SÜRGÜN
Tüm bu sorunlar karşısında saltanat, çözüm üretebilme yetisini büyük oranda kaybetmişti. Böcüzâde anılarında bu durumu, "Padişahların sarayına en zor giren şey doğruluktur. Onların tarafından bulunanlar doğruluğu kendilerinden bile saklar. Bunlarda taşra için hayır ve menfaat beklemek adeta safdilliktir." şeklinde yazmıştı.
Sayfa 25 - Masa KitapKitabı okuyor
Reklam
Bölüm 2 SÜRGÜN
Abdülhamid döneminde ekonomi o kadar kötü duruma düşmüştü ki, halk bir şey demeye de, bir hak istemeye de cüret edemez olmuştu.
Sayfa 24 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 2 SÜRGÜN
Böcüzâde'nin anlattıklarına göre; Abdülaziz döneminde ıslahat yapılması gündeme geldiğinde hoca kılıklıların baskısı baş göstermiş, bu kimseler din kitabından başka fen ve sanat kitapları okumanın ve Avrupa usullerine uymanın kafirlik olduğunu öne sürmüştü.
Sayfa 24 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 2 SÜRGÜN
O dönemde, sahte şeyh ve hocaların toplum üzerindeki etkisi büyüktü. Toplum yeterli dini eğitim alamadığı için bu tip sözde şeyhlerin söylediği her şeyi din sanıyor ve karşı çıkmıyordu. Bu durumun farkında olan din tüccarları, halkın dini duygularını istismar ederek çıkar sağlamak için türlü hurafeler uyduruyordu.
Sayfa 23 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 2 SÜRGÜN
Memleketin geri kalmışlığının yarattığı olumsuzluklar, Mustafa Kemal'in zihnine henüz gençlik yıllarında girmişti.
Sayfa 23 - Masa KitapKitabı okuyor
Bölüm 1 YARININ ADAMI
Hayatı boyunca attığı tüm adımlar, verdiği tüm mücadeleler, yaptığı tüm inkılaplar... Hepsinin temelinde memleketin geri kalmışlıktan kurtulması amacı yatıyordu.
Sayfa 21 - Masa KitapKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.