Asıl iyilik antlaşma yaptıklarında sözlerini yerine getirenlerin,... Davranışlarıdır.
Bakara 2/177
Kendilerini ve ülkelerini müslüman sayan, dini vicdanlara, camilere ve mezarlara hapsetmiş kimselere sormak istiyorum; Allah'a ve peygambere inanmak, namaz kılmak, infak, oruç, hacc, doğru konuşmak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, haksız yere insan öldürmemek..vesaire..ile ilgili hükümler dışında kalan;
- aile hukuku
- borçlar hukuku
- yargı hukuku
- savaş hukuku
- ceza hukuku
- miras hukuku
- idare hukuku
- devletler hukuku
- devlet gelir ve gideleri ile ilgili iktisadi hükümler
gibi toplumu ve toplum yönetimini ilgilendiren yüzlerce ayet neden indirildi???
Siz yüce Allah'a dinini mi öğretiyorsunuz??
(hucurat 16)
Kerim kitabımız Kur'an, yüce Allah'ın kanunları dışında kanunlara davet eden, yüce Allah'ın kanunlarına mukabil veya onların yerine geçecek kanunlar ihdas eden (tağut) ve böylelikle haddini aşan ne var ise reddetmeyenlere, tekfir etmeyenlere müslüman demiyorken, biz nasıl size müslüman deriz? (Bknz. Bakara,256)
bir soru ve akıbeti de yüce rabbimden;
"...yoksa kitab’ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? artık sizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında ancak rezilliktir. kıyâmet gününde ise onlar azabın en şiddetlisine maruz bırakılır. ve Allah, yaptığınız şeylerden gâfil değildir." (bakara 85 )
Yöneticinin kendisinden de sadece kendi kanununu değil, daha da önemlisi, şeriatın hukukunu gözetmesi beklenirdi. Kişi olarak o da şeriatın diğer tabileri gibi borçlar, sözleşmeler ya da maddi zarar gibi sivil davalar karşısında mükellefti. Aynı şekilde, şeriatın ceza yasalarının ve Kur'ani hududun (hadler) ihlali halinde cezalandırılmaya açıktı bu alanlardaki mantık yürütme, bütün Müslümanların, zayıf ya da güçlü, hayat ve mülk haklarında ve birbirlerine karşı yükümlülüklerinde eşit oldukları varsayımına dayanıyordu. Şeriatta sultan ve adamları özel bir dokunulmazlığa sahip değildi.
Sayfa 127 - babilKitabı okudu
Hukukla bir alakası yok denilen Kur'an-ı Kerim'in en uzun ayeti borçlar hukukuyla alâkalıdır.
Sayfa 138Kitabı okudu
İslam'ın temel gayesi dünya salahı , ahiret felahıdır.
Günümüzde 31 Mart Olayı, yıldönümlerinde tipik bir gericilik olayı olarak anılır – Menemen olayı, Sivas olayı gibi. 31 Mart Olayı’nın gerici bir olay olduğu kuşkusuzdur, isyancıların “Şeriat isteriz” diye bağırmaları, bir ortaçağ hukuk düzeninden yana olmaları, başlı başına bir gericilikti. Yalnız şunu belirtelim, şeriatın en önemli hükümleri –kişilik, evlenme, miras, borçlar hukuku gibi hükümler– zaten yürürlükteydi ve 1926’ya değin (Medeni Kanun’un kabul edilmesi) yürürlükte kalacaktı.
Günümüzde 31 Mart Olayı, yıldönümlerinde tipik bir gericilik olayı olarak anılır. Menemen Olayı, Sivas Olayı gibi. 31 Mart Olayı’nın gerici bir olay olduğu kuşkusuzdur, isyancıların “Şeriat isteriz” diye bağırmaları, bir ortaçağ hukuk düzeninden yana olmaları, başlı başına bir gericilikti. Yalnız şunu belirtelim, şeriatın en önemli hükümleri - kişilik, miras, evlenme, borçlar hukuku gibi hükümler - zaten yürürlükteydi ve 1926’ya değin yürürlükte kalacaktı.
Kur'ân-ı Kerim, pek çok mevzunun yanında hukuki mevzulardan da bahsetmektedir. Bazı ayetler hukuka
dair genel ilkeler ortaya koyarken, bazıları da hükümleri mufassal bir şekilde beyan etmektedir.
Hukukla bir alâkası yok denilen Kur'ân-ı Kerim'in en uzun ayet borçlar hukukuyla alâkalıdır.(Bakara 2/282)
Bir malın kendisini değil de resmini, filmini, modelini fiyat göstererek sergilemek öneri sayılmaz. Zira kanun, malın ancak kendisinin sergilemesinden bahsetmektedir.
Belirtelim ki,kural olarak,kimsenin herhangi bir kişiyi veya topluluğu kırmayacak,duygularını incitmeyecek şekilde beyanda bulunma,görüş bildirme yükümü yoktur.Gerek uluslararası belgelerde gerek Anayasamızda güvence altına alınan düşünce ve kanaat özgürlüğü,en sert ve aşırı görüşlerin ifadesini de kapsar.
Sayfa 264Kitabı okudu
PADİŞAHIN GELİRİ
Padişahın tahtta kaldığı müddetçe bir takım mâli hakları vardı. Padişahın Divan-ı Hümâyun kararıyla devlet hazinesinden aldığı aylık meblâğa tahsisât-ı seniyye denirdi. Hâs denilen arâzi parçalarından bazılarının vârıdâtı, padişaha tahsis edilmişti. Ayrıca saray bahçeleri (has bahçe) ve baltalıkları ile bazı madenlerden gelen gelirler padişaha aitti. Âile ferdlerinden başka, kölesi olup da vefat eden devlet adamlarının mal varlıkları, şer'i vârıs sıfatıyla padişaha intikal ederdi. Bütün bunlar hazine-i hâssa denilen padişahın hususi hazinesini teşkil ederdi. Ayrıca devlet vâridâtından teşekkül eden bir de hazine-i âmire vardı. Padişahın bu kadar geliri mukabilinde masrafı da çoktu. Padişahın ve âile efrâdının tahsisâtı, saraylıların maaşları, sarayların, bahçelerin masrafları ve yaptırmış oldu$u hayır eserlerinin ihtiyaçları hep hazine-i hâssadan karşılanırdı. Hazine-i âmire denilen devlet hazinesinde ihtiyaç oldukça, hazine-i hâssadan veya vakıflar hazinesinden (devlet vakıflarının gelir fazlasından) buraya borç verilmiş, fakat bu borçlar hiçbir zaman geri dönmemiştir. Bu devirde yüksek devlet memurlarıun da gelir ve masrafları inanılmaz boyutta idi. XVI. asır sonlarından itibaren padişahın tahsisâtı giderek azaldı. Zamanla yalnızca mâliyeden maaş alan bir memur vaziyetine geldi. Böylece zaten servet sahibi olmayan hânedan, iyice fakir düştü. Hazine-i hâssanın bir kısmı da Sultan Il. Abdülhamid tahttan indirildikten sonra devletleştirildi.
Sayfa 241Kitabı okudu
Metin Feyzioğlu
Üniversiteside okurken... Vade dolar, dede vefat eder. O gece yarısı eve gelir. Odasına kapanır. Kapıyı kilitler. Saatlerce, borçlar hukuku nedensellik bağı teorilerini çalışır. Çünkü, kendi kendine söz vermiştir, babamı(aslında dedesi) kaybettiğim gün bile derslerime ara vermeyeceğim, çalışacağım demiştir. "En zor anımda çalışabilirsem, her zaman çalışabilirim" diye düşünmüştür. Kendisini, kendisine ispatlamıştır. Bugün, en kritik anlarda, soğukkanlı kalabilmesinin temelinde, bu sarsılmaz disiplin vardır.
Sayfa 117
İnsomnia bir ders olsaydı şüphesiz borçlar hukuku olurdu .
Borçlar Hukuku
![119. Element [Bm]](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F424703_a985f_1590709997.jpg){kind=small}
"Ne derler bilirsin, bir damla suyun borcu selle ödenir ancak."
Sayfa 74 - JaguarKitabı okudu
