Ruh başka türlü uyanmaz
gerindiğinde rüya uzuvlarla
çünkü ruha sayısız hakikat gibi gelir
gündüz yaralanan rüyetler,
ki biz çölü gördük sanırız,
ölümün ve toprağın çoktan egemen olduğu.
Doğa mecbur eder bu yanılsamaya;
çünkü bütün duyular dinlenir
derin bir uykuda, hakikatler
karşı koyamaz yanlışlara,
çünkü bellek uykudadır,
ve uykudayken eksik olmaz bitkinlik;
ruhun hayatla birlikte gördüğünü sandığı şey,
kalıntısıdır ölümün ve unutmanın.
Kuşkusuz, bellek ve tarih zaman dilimlerini şimdinin parçası kılar. Oysa Tapınanlar'a göre geçmiş mutlaktır; ne şimdisi olmuştur ne de anımsanabilir, hatta tahmin bile edilemez.
...anılarla yaşıyorum ben. Bence bir şair anılarla yaşamalı çünkü önünde sonunda hayal gücü nedir ki? Kanımca, hayal gücü bellek ve unutuştan oluşur. İkisinin bir tür karışımıdır.
Sartre,"imgelem" kavramını felsefi olarak irdeleyerek;Borges,Descartes,Hume ,Leibniz, Spinoza...... gibi düşünürlerin düşünceleri ve kendi bilgi ve düşüncesini karşılaştırarak imgelem'in sadece bir görüntü değil,bilinç yansıması olduğunu anlatmış. Ben öyle anladım kısaca
Bilincimizin oluşması,sekillenmesi ve dışa yansıması, ne kadarını nasıl yansıtabildigimiz,yansıttıklarımızın nasıl algıladığı gibi konularda düşünduren,zihnimi genişleten ve renklendiren bir okuma oldu benim için.
İmge, imgelem,muhayyile,gözünde canlandırmak, hayal etmek....
Algı,anlanlamdırmak, duyumsamak, zihinde oluşturmak....
Anı, hatıra , bellek, hafıza, zihin ,
Kitap beni içine aldı ve zevkle okudum.
Imgelem'inizi canlı ve renkli kılacak okumalar yapabilmek dilegi ile hayatı ve kitapları iyi okumalar.
Elbette anılarla yaşıyorum ben. Bence bir şair anılarla yaşamalı çünkü önünde sonunda hayal gücü nedir ki? Kanımca, hayal gücü bellek ve unutuştan oluşur. İkisinin bir tür karışımıdır.
#ficciones Jorge Luis Borges'in kısa öyküler koleksiyonu iki ana bölüme ayrılmıştır. İlk bölüm, “Yolları Çatalanan Bahçe", yedi öyküden oluşuyor, ikinci bölüm, "Artificios" dokuz içeriyor. Her iki büyük bölümden önce de, bir önsöz gelir.
Biçimsel olarak, Borges edebi tekniklerle oynar; bazı hikâyeler gerçekçidir "Güney" gibi, diğerleri “Döngüsel Yıkıntılar" gibi gerçeküstü bir şeye sahiptir, bir başka öyküsü “Bellek Funes” edebi denemenin biçimiyle oynar. Kurgusal bir gezegen gerçek dünyayı etkiler, bir başkasının inanılmaz bir hafızası vardır ve bir başkası Don Kişot'u yeniden yazar. Babylon'da yaşam bir piyango oyunudur ve evren sonsuz bir kütüphanedir.
#jorgeluisborges 'e dünya çapında ün sağlayan öyküleri son eklemlerle birlikte 1944 yılında yayımlandı. Postmodernizmin önde gelen isimleri arasında yer alan yazar, çoğu öyküsünde birinci tekil şahıs anlatıcı. Öyküler, dipnotları ve kaynaklarıyla son derece ciddi ve bilimsel görünürler, ancak hemen fantastik ve gerçeküstü olana geçerler. Kurgu ile gerçeğin sürekli harmanlanması, Borges'in öykülerinin bir özelliğidir. İster sahte denemeler, ister gerçekçi olduğu varsayılan raporlar ya da Edgar Allan Poe'den esinlenen bir dedektif öyküsü olsun.
FiccionesJorge Luis Borges · İletişim Yayınevi · 2013408 okunma
Elbette anılarla yaşıyorum ben. Bence bir şair anılarla yaşamalı çünkü önünde sonunda hayal gücü nedir ki? Kanımca hayal gücü bellek ve unutuştan oluşur. İkisinin bir tür karışımıdır. - Kum Kitabından
“Sözcükler ortak bir hafıza gerektiren simgelerdir.”
Dört yıl önce ilk kez Kum Kitabını okuduğumda bocalamamın en önemli sebebiydi belki Borges’le ortak bir hafızamızın olmaması. Öykülerinde kendisiyle karşılaşan Borges gibi ben de kendimle karşılaştım Kum Kitabı’nı tekrar okurken. Bazı öyküleri unutmuşum, bazılarını zaman içinde yeniden