Çiçek
Çiçekçi dükkanlarının hiç demir kepenkleri olmaz. Kimse aklına getirmez çiçek çalmayı.
"Soyadımın yalnızca baş harfini koymuşlar. Bu da babamın şehirde hatırı sayılır bir adı olduğunu kanıtlar."
Reklam
"Güzel, en çok neler satıyorsunuz?" "Ah, romanlar. Kötü romanlar, ama bu sizi ilgilendirmez. Dini kitaplar, okul kitapları da. Çocuk kitaplarından fazla satmıyor, ciddi kitaplar da öyle, işin bu yönünü geliştirmeye hiç çalışmadım." "Dini kitaplar, sizin için yeterince ciddi değil mi?" Dilini dudaklarının üzerinde gezdirdi. "Söylemediğim şeyleri bana söyletmeyin." İçtenlikle güldüm. "Bunu kötü algılamayın, ben de çok fazla inanmıyorum." "Öyleyse size bir öğüt vereceğim. Bunu insanlara belli etmeyin ve her pazar papazı dinlemeye gidin, öbür türlü sizi çabuk kapı dışarı ediverirler."
... üzerinde konuşulan ve kitap kulüplerince önerilmiş bir kitabı okumuş olmayı istiyorlar. Kitabın içeriğine aldırış ettikleri yok.
Ve kitaplar sergilendiği günün öğleden sonrası tükeniyordu. Daha doğrusu, gerçekten canım sıkılmıyordu. Ama, ticari rutin içerisinde mekanik bir şekilde işin içinden çıkmaya başlamıştım ve artık düşünecek vaktim oluyordu. Bu da beni sinirli yapıyordu. Her şey çok fazla yolundaydı.
Bu ülkede cesur olmak kolay: sıkıntıyı göze alıp herkesin görebildiğini dile getir, yeter.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.