“ » Kalemin kağıt da gönlü yoksa
Ne yazsam boş
Muhterem .. « "
Hemhal
Mal mal konuşuyorsunuz sonra bide utanmaz gibi;niye bu kadar sinirlisin
ABİ SORUNU KENDİNDE Mİ ARASAN ACABA BOŞ YERE SİNİRLENMEM BEN
Günlerden Salı'ydı ve ben pekte hüsnü niyet kabul edecek durumda değildim. Kafamın içinde kırk takla atan mirketler sayesinde Madagaskar'lı yerli bir abinin gür saçları gibi sertleşmiş fikirlerimle üzerimde iri bir filin oturduğunu hissediyordum. Üstümde akşamdan kalma "Afrika'nın Vahşi Yaşamı: Büyük Göçler ve Avlanma
an'ları taşımak
...
An’larımızı düş’lerimizi
bi şekilde taşıyoruz içimizde..
Kimi bir şiirin, bir şarkının içinde..
Kimi rastgele bir sepette..
Kimi duvara astığı boş çerçevede..
Kimi oyalı bohçalarda ıhlamur kokulu sandıkların dibinde..
Herkes kendi ederi ile..
Hepimiz gelip geçiyoruz bir şekilde işte….
.
Gülümsersem sana, gülecek misin sen de?
“Yollardayım, yorgunum
Uykusuz ve dengesiz
Ama boş ver bunları
Sağlığın yerinde mi?”
Okumaksızın geçen boş zaman bir tür ölüm, insanın canlı canlı gömülmesidir.
📚| Okumak, Yazmak ve Yaşamak Üzerine, Arthur Schopenhauer
mahremiyet ile kendiliğin'e doğru
insan fikri ile diğer canlılardan ayrılır. fikirde derinleşmek için -yâni kendinde derinleşmek için- hayatı sadeleşmeye mecburdur. tefekkürün ilk adımı ise malayani işlerden, boş insan ve ortamlardan uzaklaşması ile mümkündür.
İnsanları kitaplar gibi düşünün ve kapaklarına bakıp aldanmayın. Okumaya başlayınca içi boş mu dolu mu anlarsınız.
📚| Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır, Ahmet Şerif İzgören
İnsanları kitaplar gibi düşünün ve kapaklarına bakıp aldanmayın. Okumaya başlayınca içi boş mu dolu mu anlarsınız.
📚| Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır, Ahmet Şerif İzgören
Hayat boş bir tuvaldır. Ve üzerine atabildiğin kadar boyayı atman gerek…🦋
İnsan milim milim ölür
Bazen; hayat yorar insanı...
Şarkılar yorar
Beklemek yorar
Özlemek yorar
Affetmek yorar
Hoş görmek yorar
Boş vermek bile yorar
Ve insan susar
Her şeye, herkese rağmen...
Elinden gelen tek şeyi yapar;
Bağıra bağıra susar
Can Yücel
Tabip neşter vurma, gönül yarama,
Kapat üzerini, sar gizli kalsın.
Zahmet edip, boşa ilaç arama,
Fark eden olmasın, dur gizli kalsın.
Yaradanım, hoş yaratmış cismini,
Gönlümüm köşküne, astım resmini,
Sayıkladım durdum, yârin ismini,
Allah’ın seversen, sır gizli kalsın.
Sevdiğimi söyle, durma koş götür,
Mektup yazamadım, zarfı boş götür,
Gözlerimden birkaç damla, yaş götür,
Götür sevdiğime, ver gizli kalsın.
Sevdasını çektim, çile demedim,
Bülbüle demedim, güle demedim,
Kalbimde sakladım, ele demedim,
Bırak gönlümdeki, yâr gizli kalsın.
Eminoğlu, sevda yaşattım serde,
Can dayanmaz, aşk denilen bu derde,
Senden sorar ise, mezarı nerde!
Onu da söyleme, yer gizli kalsın..
Âşık Sıtkı Eminoğlu
Hz. Ali (r.a.) şöyle buyurdu: “Kim ki çalışmadan cennete girebileceğini zanneder ve bunu talep ederse, o kimse, olmayacak bir şeyi ümit etmiş olur. Her kim de kendi çalışması ile cennete girebileceğini zanneder ve bu uğurda çalışırsa, o kimse de boş yere zahmet çekmiş olur (zira herkes, ancak Allâhü Teâlâ’nın rahmeti ile cennete girecektir).”