Es-Selam Dostlar...
Cemil Meriç ile Ali Fuat Başgil’in tavsiye yazılarını okumam ile kitaplığıma kazandırdığım disiplinli çalışma,irade eğitimi ve ahlak üzere yazılmış bir eser…
Yazarımız Julet Payot karakter eğiminin önemi ile başlıyor ve özellikle vurguluyor sağlam nitelikli bir eğitim ile karakterin değişebileceğini.
Sonrasında başarı için
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Biz, saatlerce boş boş duvar izleyenlerdeniz. Biz, ağlamak için sürekli boş bir köşe arayıp ağlamaya takati olmayanlardanız.
Biz, sevip de sevilmeyen, ev olup el olunan bir ırktanız.
Bize bu dünyada yer yok.
Hadi itiraf edin!
Hepiniz en az bir defa ölmeyi düşünmüşsünüzdür hayatta.
Kim bilir, belki buna kalkışan, kıyısından dönenler de vardır aranızda!
Geçenlerde bir haber gördüm, "Dünyanın en mutlu ülkesinde intiharlar neden artıyor?" Farklı zaman diliminde ise ülkemize dair bir haber gördüm: "İntihar oranlarında artış %50'lere
Merhaba Arkadaşlar Hepimize geçmiş olsun. Daha yeni paylaşım yapabiliyorum çünkü bende enkazdan çıkarıldım . Elhamdülillah çok şükür iyiyim ama bedenen iyiyim kalbimiz kan ağlıyor yüreklerimiz sızlıyor. yer hep sallanıyor .psikolojimiz alt üst oldu. Birçok arkadaşımı kaybettim. Daha bir çoğundan haber alamıyorum .Hocalarımdan haberim yok sevdiğim bir çok insanı kaybettim Güzel Adıyamanım yerle bir oldu. bu deprem bana çok güzel şeyler öğretti. Dünya malı o kadar boş ki bir ev almak için ömür harcayan insanlara sesleniyorum. Bir araba almak için borçlanan insanlara sesleniyorum. Bir iş yetmeyip iki işi birikte yapan insanlara sesleniyorum Hepsi o kadar boş ki umarım bunu anlarsınız. Elhamdülillah müslümanım o enkazın altında tek destekçim Allah celle celalühu'dü tek umudum oydu bundan dolayı Allah yolunda ayrılanlardan ziyan olanlardan olmayın. Arkadaşlarımın kuzenimin akrabalarımın mekanları cennet olsun Allah rahmet eylesin ölen bütün kardeşlerime Allah rahmet eylesin.
1883 senesi yazında, sıcağın kasıp kavurduğu bir yaz gününde buz gibi biri olarak doğuyorsunuz. Prag'da Almanca konuşan bir Yahudi ailenin, 6 çocuğundan en büyüğüsünüz. İki küçük kardeşiniz bebeklik döneminde ölüyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan birkaç yıl önce hayatınızı kaybediyorsunuz. Ardından üç küçük kız kardeşi toplama kamplarında ölüyor.
Bu aralar en çok düşündüğüm konulardan birisi bu oldu arkadaşlar.Biz Dünyalık mı yaşıyoruz, yoksa Ahiretlik mi diye? Bunun cevabı aslında çok basit : Çoğumuz dilde Ahiretlik yaşıyoruz.Gönülde ise Dünyalık.Neden mi böyle dedim? Önce iyiliklerimize bakalım.Yaptığımız iyiliğin büyüğü, küçüğü elbet olmaz.İyilik iyiliktir.Ama bir insana 50 liralık
İzlediğim 1300 küsür yabancı filmden en ennn sevdiklerimdir..Sevdiğiniz ve size 'enteresan' gelen filmleri benimle paylaşın. Bana da, izlemediysem, fikir olsun..
-The Sopranos
-Hannibal (dizi)
-The Wire
-The Leftovers
-Oldboy
-Baba serisi
Kitap incelemesine başlarken İngilizce aslından çeviren
Levent Cinemre' yi yürekten tebrik etmek isterim. Bana göre kitabın sadece çevirisini yapmakla kalmamış, okuru
Jack London' la tanıştırmak için elinden geleni yapmış. Ayrıca her zaman dediğim gibi aslından çeviri başarılı olmasa, kitabın kendi dilinde olan başarısının ne önemi var ki?
Ben