Belki Okursunuz!
Son dönelerde farkettiğim bir şey var ki; Toplum olarak asıl sorunumuz okumamaktan ziyade okuduğunu anlamamak. Dergi, gazete ,roman vb. Bir şekilde okuyoruz ama ne okuduğumuza dair en ufak bir fikrimiz yok . Hemen herkesin İnançları. dünyaya bakış açısı , siyasi fikri ve bir ideolojisi mevcut . Bunları oluşturan ise okuyup araştırmaktan ziyade sosyal medyada takip ettiği bir sayfa ,izlediği bir video veya video altındaki yorumlardan ileri gitmiyor. Konu Siyaset,Futbol veya din olduğunda işler kolaylaşıyor. Çünkü hemen herkesin bu konular hakkında bir fikri var. Samanı Fazla kaçıran ineklere dönüşüp eteğindeki her şeyi kusup takdir beklemeye koyuluyor Ama konular biraz daha komplike bir hal alıp bu saydığımız başlıkların dışına çıkınca donup kalıyor. bir süre sonra dinlemenin yerini telefonu kurcalama, etrafa boş boş bakmalar, uflamalar puflamalar alıyor. çünkü Dinleyinci olunca ego tatmin olmuyor. Aynı durum burada da geçerli. Bir şeyler sırf paylaşım yapıp takdir görmek adına yapılıyor . İncelemelerin büyük kısmı ya kitap arkasında yazanlar ya da kopyala yapıştır.
+343
Ben sanat adamıyım Yaşantım beni buraya kadar getirdi Mâzim pesimizmle eş değer Yoksa Bende bazıları gibi boş işler yapıp Popüler kültürün bir esiri olabilirdim Şu nereden giyinmiş Bu ne giymiş Bunları araştırır paylaşır , Ay yazık Geliştirememiş kendini Ünlü giysileri kovalasın İşi gücü magazin , olgunlaşamamış Biri giysin bir şey diye bekler hesapların başında Tek vasfı bu , Ufaktan öyleydi o zaten Ben büyüdüm de o hiç büyüyemedi Kazansın 3 5 kuruş Ne fark eder ? Çöplük gibi bir yaşam sürüp insanlara bir şeyler katamadıktan sonra ? Olabilecek mi kalıcı ? Asla , Magazinci mi bilmiyorum ama , Şunu biliyorum Kendisi Doğuştan diyetisyen !
Reklam
Kardeşim karnesini katlayıp cebine koymuş. Eve öyle geldi. Karne nerede diye sordum, cebimde dedi çıkardı. Oğlum biraz karneye saygın olsun dedim. Sanki çok önemli bunların hepsi boş işler zaten mecburiyetten karne almaya gittim, okusam n'olcak karneyi başımın üstünde taşısam n'olcak tanıdığı olan yürüyor gidiyor zaten dedi, cevap veremedim.
Felsefe okuyana “Hayırdır filozof mu olacaksın?” Tarih okuyana “Başımıza tarihçi mi kesileceksin?” Roman okuyana “Bunlar boş işler” Şiir okuyana “Aşık mı oldun be?” Tasavvuf okuyana “Bu iş kitaplardan öğrenilmez” diyen tuhaf insanlar ile iç içeyiz. Okuyunuz sadece okuyunuz.
Yenildiğin zaman konu kapandı:))
Bir kişi haricinde ruhuma dokunan olmadı. Onun için boş işler diyemem gönül işlerine... Bir seferinde nefesime ferahlık katıyorsun dediğimde abartma demişti. Sevgi abartılacak hâl aldığında kendimi kandırmış olurum.
SEKSENLİ VE DOKSANLI YILLARDA GENÇ KIZ OLMAK
Bütün işler saat ona kadar biterdi.... Gündüz televizyon yayını yokken arkası yarın dinleniyordu... Gündüz yayınları başlayınca arkası yarınların yerini Brezilya dizileri aldı... O zaman heyecanla izlediğimiz bu 15 ila 20 dakikalık dizilerden sadece bir tanesinin adını hatırlıyorum Rozalinda... Boş oturmak diye bir şey asla yoktu... Dizi izlerken
Reklam
999 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.