420 syf.
2/10 puan verdi
Şimdi efendim neresinde baslayayım bılemedım... Polısıye roman severlerı tatmın etmesı mumkunken cevırmen yuzunden dıbe batırılmıs bır kıtap... Kıtapta heyecanın doruga cıkması gereken yerlerde uzun cümlelerle basit bir anlatım yapmış, daha ılk satırlarda bos bır cumle ıle karsı karsıya kaldıgınızı fark edıyorsunuz ve bu da tum heyecanın
Halüsinasyon
HalüsinasyonAlein Kentigerna · Panama Yayıncılık · 20212,895 okunma
312 syf.
7/10 puan verdi
Esprili bir dile sahip Kurt Vonnegut. Öyküsünün içinde vermek istediği mesajları da bu dille nakış nakış işliyor. Akıcı ve çabuk bitirilebilir olsa da kesinlikle boş bir kitap değil Kurgu bir karakter olan ressam Rabo Karabekian'ın yine kurgu olan yaşam öyküsü (daha doğrusu biraz günlük havasında)
Mavi Sakal
Mavi SakalKurt Vonnegut · Can Yayınları · 201568 okunma
Reklam
368 syf.
3/10 puan verdi
Jamie McGuire'ın tarzını seven biri değilim. Tatlı Bela'da Abby'i pek sevmemiştim ve o kadar zorlayıcı bir karakterdi ki kitaptaki kusurları Abby'nin üstüne atmak kolaydı. Daha sonra yazarın Providence üçlemesini okumaya kalktım. Araf'tan ötesine gidemedim ve yazarı sevmediğime emin oldum. Yine de Tatlı Sır'a bir şans vermek istedim. O da daha çok Maddox kardeşlere bir şans vermek istememden kaynaklanıyordu. Başlarda bu kitabı daha iyi olmuş demiştim. Gel gör ki çok yanılmışım. Yazarın aşk, aile ve arkadaşlık kavramlarını anlayışı ve işleyişi ile ilgili ciddi derecede BÜYÜK sorunlar var. Kitapları yaşları büyümüş ama ergenlikten çıkamamış karakterlerin sağlıksız ilişki örnekleri ile dolu. Ayrıca şu sırrın neden en başından beri sır olduğu da bilinmez. Tatlı Bela, Maddox kardeşler bir nevi böyle bir yazarın yakalayabileceği şanslı dönüm noktası olmuş. (Ne yazık ki!) O son cümle olmasa en azından boş bir dönemimde meraktan Maddox kardeşlerin diğer kitaplarına bir bakardım belki bir ihtimal ama benden bu kadar. Bir daha Jamie McGuire'ın herhangi bir kitabını okumayı planlamıyorum.
Tatlı Sır
Tatlı SırJamie McGuire · Yabancı · 2014337 okunma
400 syf.
8/10 puan verdi
aylar önce okuduğum bi kitap...8 vermek canımı yakıyor vicdan azabı çektiriyor ama yine de 8 puanı veriyorum bu kitaba...olayları tam olarak hatırlayamıyorum ama bu kitaba 9 üstü vermek istememin sebebi bittikten sonra hemen en iyi 3 kitap listemi oluşturmaya çalışmamdı 1.sıraya bu kitaptan hemen önce okuduğum travma kitabını 2. sıraya bunu koydum sonra 3. sırayı boş bırakarak 4 e geçtim ve liste boş bi 3. sırayla devam etti ....boş bırakmamın sebebi 1 ve 2den sonra oraya ekliyecek bir başka kitap bulamadıktan sonra haksızlık olmasın diyeydi...keşke 9.5 olsada verebilsem hatta 9.7 aslında 9.8 de olabilir.... Ama uzun sure önce okuduğum kitaplara yorum yapıp puan verirken belki bir şeyler gozumden kaçmıştır diye aklıma ilk gelen puanın bir tık altına inerek veriyorum..
Ne Düşündüğünü Biliyorum
Ne Düşündüğünü BiliyorumMark Allen Smith · Koridor Yayıncılık · 2013418 okunma
200 syf.
5/10 puan verdi
Kitabı Erzincan'da Hava Savunma Taburunda Askerken almıştım. Öyle boş vakitlerimi kitap okuyarak değerlendiriyordum. Çarşı izinlerinde en güzel mekan kitapçılardı :) Bu kitabı da Erzincan da Ermerkez'den almıştım. Kitabın vermek istediği mesaj kısaca s*ktir et :)
S*ktir Et
S*ktir EtJohn C. Parkin · Arunas Yayıncılık · 20114,749 okunma
347 syf.
9/10 puan verdi
(Hafif spoiler içerir) Bu kitap şu ana kadar okuduğum romantik kitaplar arasında en iyilerden. Kitabın dili sade ve akıcı. Kitap edebi değerden uzak, boş, hiçbir şey anlatmayan, hiçbir şey öğretmeyen aşk romanları gibi değil. Kitabı alıpta ilk sayfalarını okumaya başlayınca vıcık vıcık aşk romanı diye düşünsem de ileri ki sayfalarda yanıldığımı
Yağmur Sonrası
Yağmur SonrasıSarah Jio · Arkadya Yayınları · 201318,2bin okunma
Reklam
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ne anlattığını ve ne anladığımı yazıyorum. "Baba, içeriğini niye yazdın?" diyenler okumasın, geri zekalılar ile uğraşamam. Garip, bir üslup ile başladığında sıkılmıştım kitaptan. "Sanırım boşuna okuyacağım." falan diyordum. Kendisinin de söylemiş olduğu ve hatta kitabın ismine de sahip olan bir argosu varmış. Muhtemelen öyle
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 200992,6bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Bir kitap okuyan kişiyi yorar mı? Beni şahsen bu kitap çok yordu. Sistematik açlık ve onunla birlikte gelen ruh halinin dengesizliği resmen sindi üzerime... Bir gazete yazarı olmak isteyen genç, bu yolunu birlikte açlık ve parasızlık ile yürüyorlar. Olan durumundan sürekli ve kesin çözüm aramıyor o, sadece bir günlük çarelerle hayatını geçirmeye çalışıyor. Parasının son kuruşunu başkasına verip, parası olmadığı zamanı olsa da çiçek almayı düşünen birini gözlemlemek tuhaftı. Devamlı parasız kalıp üzerindeki yeleğini bile tefeciye vermek onun için çözüm ise gerisini siz düşünün. Onun yazdığı yazı beğenilip ona para ve ün getirecek diye hep umudu ile yaşıyor geç yazar. Ama beklenen gün bir türlü gelmiyor. Açlık onu esir aldı, bundan dolayı da kendinden emin olmamak ile birlikte zaman zaman gururlu ve havalı olmaya çalışıyordu. Bazen açlık başına vurur ve halüsinasyonlar görmeye başlıyordu. Sonu gelmez tereddütleri hep yaşıyordu o. Aşk kıvılcımları aç ve susuz kalan bedenini sarıyorlar, fakat açlık nöbetlerinin arasında kayboluyorlar. Sahibinin boş midesi kalbe söz geçirebiliyor sonunda. Otobiografik detayları içeren bu roman demekle yorumumu noktalıyorum.
Açlık
AçlıkKnut Hamsun · Varlık Yayınları · 201728,2bin okunma
146 syf.
3/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Kitabı büyük bir merakla almama ve okumama rağmen tamamen hayal kırıklığı yaşatan ve vermek itediği bilgileri bir türlü veremeyen kendisini toparlamayan bir kitapla karşılaştım. Kurgu olsun anlatım olsun çok zayıf. Tamamen kitap adı ile ön planda ve iç olarak oldukça boş. Kendim için bir zaman kaybı oldu maalesef.
Atatürk Nasıl Öldürüldü?
Atatürk Nasıl Öldürüldü?Ogün Deli · Akis Kitap · 200694 okunma
416 syf.
3/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Küçük kuzenim bana fuardan hediye alıp, önüne el yazısıyla not düştüğü için kitaba büyük bir sevgiyle başladım fakat okurken ne yazık ki çok sıkıldım. Hediye de olsa bazı kitaplar kurtarmıyor malesef. Kitabın kahramanı Jude Fawley. Halasının yanında zor şartlar altında bir çocukluk geçiriyor ve ilerde kendini yetiştirip, Christminster şehrinde çok önemli bir insan olmak istiyor. Bu hedef uğrunda çalışmaları ise Arabella isminde kötü bir kadınla tanışıp evlenmesi üzerine yarım kalıyor. Bu kadın ile evliliği kısa bir süre sonra bitiyor ve Jude geriden başlayarak yeniden hayalleri için çalışıyor. Christminster'a gittiğinde halasının kızı Sue ile tanışıyor ve hayatının bundan sonraki kısmı tamamen Sue etrafında ilerliyor. Bundan sonrasını okuyarak görürsünüz diye spoiler vermek istemiyorum fakat Sue ile birlikte kitap bana göre tam bir kısır döngü içine giriyor. Sürekli aynı olaylar, aynı diyaloglar... Gerçekten ilk 100 sayfadan sonra inanılmaz durağan bir hal alıyor. Hatta hediye diye yarım bırakamadığım için bazı yerleri atladığımı itiraf etmek durumundayım. Kitabın kapağında "Ama hırsın ta kendisiydi bana nefes aldıran!" ifadesi, kafamda çok farklı kurgular hayal etmeme sebep olmuştu oysa hiçbir ilgisi yoktu. Özellikle diyaloglar çok kötüydü. Bu çeviriden mi kaynaklanıyor diye düşündüm ama bazı yerlerde de güzel ve etkileyici cümleler vardı. Ee yiğidi öldür hakkını yeme misali :) Okumak isteyen olursa diye beğenmeme nedenlerime ve konuya olabildiğince değinmek, boş bir önyargı yapmak istemedim. Belki çok ilerleyen zamanlarda ben de yeniden okumayı deneyebilirim -önünde bana özel yazılmış not hatırına. :)
Hırs
HırsThomas Hardy · Arvo · 20121,152 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.