En radikal değişimlerimizi en kötü dönemlerimizin sonunda yaşarız.Ancak yoğun acı çekince değer yargılarımızı gözden geçirir ve neden bizi mutlu edemediklerini sorgularız.
Dericisinden oyuncakçısına herkesin birbirini bildiği o küçücük pasajda, artık orada olmayan üç-beş metrekarelik dükkânın boyumun yetmediği raflarına bakarken duyduğum heyecanı, seneler sonra parlak ışıklı zincir mağazalarda boşuna arıyorum.
Kısaca, insanlar sizi eleştirdiğinde, yaptıkları yorumlar doğru veya yanlış olacaktır. Yorumlar yanlışsa, gerçekten, üzülecek hiçbir şey yok tur. Bir dakika bu konuyu düşünün.(…)
Başka birisi sizi haksız bir şekilde eleştirerek bir hata yapıyorsa niye rahatsız olmalısınız ki? Bu diğer adamın hatası, sizin değil. Niye kendinizi üzüyorsunuz? Diğer insanların mükemmel olacağını mı bekliyordunuz? Öte yandan, eğer eleştiri doğruysa, yine de kızgın hissetmek için bir nedeniniz yok. Mükemmel olmanız beklenmiyor. Sadece hatanızı bilin ve onu düzeltmek için gerekli adımları atın.
Kızımı gereğinden fazla okuttum.Önemsiz şeyleri öğrene öğrene en sonunda öğrenmemesi gerekenleri öğrendi : Dünyaya nasıl direnileceği ve onunla nasıl çatışılacağını.
Başka biri sizi eleştirdiğinde, aklınızdaki belirli olumsuz düşünceler otomatik olarak tetiklenir. Duygusal tepkiniz diğer kişinin ne söylediğine değil de bu düşüncelerinize bağlı olarak ortaya çıkar.