Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
6.cilt
1474. Ebû Hureyre radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Dayanılamayacak dertten, insanı helake götürecek talihsizlikten, başa gelecek fenalıktan ve düşmanı sevindirecek felâketten Allah’a sığınınız.”   Buhârî, Daavât 28, Kader 13; Müslim, Zikir 53.Ayrıca bk. Nesâî, İstiâze 34, 35. Açıklamalar Dayanılamayacak dertler, sabredilemeyecek hastalıklar vardır. Bu dertlerden kurtulmanın bir yolunu bulamayan kimse “Allahım, canımı al da kurtulayım” diye feryada başlar. İnsanın geçimini üstlendiği kişilerin çok olup onları geçindirecek maddî gücünün bulunmaması, sevdiklerinden birinin tedavisi büyük harcamaları gerektirdiği halde çâresiz kalması bu nevi dertlerdendir. İnsanı helake götürecek tâlihsizlikler ile başa gelecek fenalıklar onun canında ve malında görülebileceği gibi aile fertlerine de musallat olabilir. Böylesine ağır sıkıntılar düşmanı sevindiren felâketlerdir. Takdir buyurulan her şeyin güzel olduğu düşüncesiyle bazı zahitler başa gelenlerden dolayı Allah’tan yardım istemeyi uygun görmese bile, Peygamber Efendimiz’in böyle dertlerden Allah’a sığınmayı tavsiye buyurduğunu dikkate alarak, sıkıntıya düşünce Cenâb-ı Hakk’ın yardımını niyaz etmeliyiz. Zira Âlemlerin Rabbi bir kuluna böyle bir dert ve sıkıntı takdir buyursa bile, onun dua edip yalvarması sebebiyle o sıkıntıyı kulundan uzaklaştırabilir.
Renklerden Moru alıntılar
(1) Kimi kadınların sırtlarında çocukları vardı ne kadar yorgun olsalar da şarkı söylüyorlardı Celie! Bizim oralarda yaptığımız gibi tıpkı. Yorgun insanlar neden şarkı söyler, diye sordum Corrine'e. Başka bir şey yapamayacak kadar yorgun oldukları için, dedi. (2) İsa olmak da zordu, dedi Shug. Ama o bir yolunu buldu. Unutma bunu.
Sayfa 1 - Doğan Kitap - Renklerden Moru
Reklam
Hayatı belli şartlar altında yaşamaya buyur ediliriz. Hayat boyu böyledir bu. Doğduğumuz andan ölümümüze değin hep bu şartlar topluluğu bir şartlar topluluğu ile çevrelenmişizdir. Kimimizin babası sert, kimimizin ki fazla yumuşak, kimimizin annesi ilgisiz, kimimizin ki ise insanı boğacak kadar ilgilidir. İçinde yaşatıldığımız şartlar ilk olarak
Müminin aldanması
İnananlardan günah işleyenlerin aldanmaları şu sözlerinde kendini gösterir: "Allah, bağışlayıcı ve merhametlidir; biz O'nun affını ümit ediyoruz." Böyle söyleyip buna güvenir ve amelleri ihmal ederler. Gerçi dinde bu anlayış "ümit" açısından övülen bir düşüncedir. Allah'ın rahmeti elbette geniş, nimeti çok kapsayıcı
Destana Memê Alan
(…) Zînê got: “Lolo, Memo, dilê min bi kul û bi jan e. Madem ku tu guh nadî gotinên merivane Ji berê da, xelkê kêmanî xistine derê me jinane, Dibêjin: “Jin parsiya kêm in û rûreşiya dê û bavane.” Were destê xwe bavêje destê min û min çek ke ser pişta Bozê Rewane, Berê xwe bide welatê xwe, bajarê Mixribiyane, Bila heywan me her duyan bibe,
Der misin ki bir gün; “İnşallah çok bekletmedim seni!” Cahit Zarifoğlu dizisiydi bu. Onun dizelerini okurken kaptırmışım kendimi ve üstüne bir de Gülru’ ya dalgın dalgın yorumlamışım. “ Öyle biri olsaydı ve böyle söyleseydi bana, şöyle derdim; seni beklediğim her an şükür sebebimdi. Gelmeyeceğini bilmeme rağmen hep şükrettim ben. Zordu seni sevmek ve beklemek ama her yeni günde seni görebildiğim için geçen güzel güne âmin dedim ben. Bir dua gibiydin, dilimden düşürmediğim. Öyle sevdim seni ben. Kim duasını sevmeden dilerdi ki onu ömrüne…”
Pukka YayınlarıKitabı okudu
Reklam
2 kral bir peygamber (Filistin için Cihad eden Talut ve Hz Davud
'İsrailoğulları o dönemde savaşarak Amalika ordusundan kurtulmak istiyordu. Ancak bir başkanları/kralları yoktu. O anda içlerinde olan peygamberden, kendilerine bir kral seçmelerini istediler. O Peygamber de Allah'ın, Tâlût isimli bir kişiyi seçtiğini ve kendilerine cihadı emrettiğini bildirdi. İsrailoğulları dünyevileşmişler ve âdeta
"Aklını hayatın karanlık yanlarına takarak, geçmişteki şanssızlık ve düş kırıklıklarını tekrar tekrar düşünen bir insan, aynı şanssızlık ve düş kırıklıklarını gelecekte de yaşamak için dua etmiş olur. Gelecekte bir gün başınıza talihsizlikten başka bir şey gelmediğini görürseniz, bu bugün bunu çağırıyor olmamızdandır; ve kesinlikle de böyle olacaktır." Hayatınızı gözden geçirip geçmişteki zorluklara odaklandığınızda, o an yaptığınız şey, daha zor koşulları hayatınıza çağırmaktan başka bir şey değildir. Ne olursa olsun unutun gitsin. Kendinize bu iyiliği yapın. Geçmişinizdeki herhangi birini başınıza gelenlerden dolayı suçluyor veya ona kin besliyorsanız, bu davranışınızla yalnızca "Kendinize" zarar veriyorsunuz. Hakettiğiniz yaşamı size sağlayacak tek insan kendinizsiniz. Bilinçli bir şekilde isteklerinize odaklanarak güzel duyulara dair ışınlar yaymaya başladığınızda çekim yasası size cevap verecektir. Yapmanız gereken tek şey başlayarak sihri açığa çıkarmak.
Sayfa 172
Böyle dedi Sami Efendimiz (k.s): Dersin ileride olup ta sen nefs-i emmârelik işler yapıyorsan, Ulaştığını düşündüğün dersle de alakan yok demektir. Mesela benlik, büyüklük görüyor kendinde, sonra hased (çekememezlik), dedikodu, kötü söz gibi günahlar çorap söküğü gibi geliyor. Allah'a bizi bu kötü ahlaktan koruması için sık sık dua eder, O'na sığınıriz. Kullukta, güzel ahlaktan daha büyük bir nimet yoktur.
Sayfa 118Kitabı okudu
672 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.