İnsan; kocaman bir yanılsama imiş, anladım... Hayatımda gösterdiğim en büyük cesaretin karşılığını koskoca bir yanılgı olarak aldım. İnsan; bu dünyadaki en yaralayıcı yaratık!! Böyle yaralar almak istemiyorum, böyle yaralardan tecrübe kazanmak istemiyorum. Çünkü eksilten bir tecrübenin bana hiç bir şey kazandırmayacağını biliyorum. Bana kazandırdığı tek şey yeni yara izleri ve insana karşı güvensizlik hatta korku... Bazı şeyler benim için çok zordu artık imkansız.... 🥀💔
Terketti adam kadını Kadın olduğu yere yığıldı Çözüldü dizlerinin bağları Babasını gören bir kız çocuğunun, kollarını kaldırdığı gibi kaldırdı adama kollarını 'Tut ellerimi, al kucağına' der gibi baktı Adam oralı olmadı Acımasız bir katil gibi donuktu bakışları Sesi titremiyordu bile Kadın öylece yerde Adam gitti Kadın, durdu.. durdu.. durdu.. Sonra yerden kendi kalktı O an bir şey oldu Farketti... Adama bağlamıştı her şeyini, kendi de kaldırabiliyormuş kendini Lodostan, fırtınadan sığındığı limanı sanıyordu adamı, kahramanıydı. Meğer kendisi koca bir derya imiş o an anladı Adam, boğulacağını anladı Kadın, kendini tanıdı Bazen böyle olur Cesur olmayanlar ayakları yere değsin ister Sen yetersiz olduğun için değil, Denizinde boy veremeyeceğini anladığı için gider.
Reklam
Elazığlı bir delinin (veli) Allah'a mektubu
“Ben dünya kürresi, Türkiye karyesi ve Urfa Köyünden, El-Aziz (Elazığ ) Tımarhanesi (Akıl ve Ruh Sağlığı Hastanesi) sakinlerinden;  İsmi önemsiz, cismi değersiz, Çaresiz ve kimsesiz bir abdi acizin, Ahir deminde misafiri Azrail’i beklerken, Başhekimlik üzerinden Hâkimler Hakim’inin Dergahı Uluhiyetine son arzuhalimdir..! Ben gam (dertlilik)
Neylerim
youtu.be/l00CyWmBK6s?si=... Deniz Özçelik (keşif) Sen sende böyle parlak Ben bana ne yeterim? Sende aşk böyle berrak Puslu suyumu neylerim? Sen bur'da böyle duru
Eski Yunanistan’ın Teb şehrinde bir sabah insanları isyan ettiren bir cinayet işlenmiş. Şehrin soylu ailelerinden birinin yakışıklı iyi eğitim almış genç oğlu, avam sınıftan çirkin yaşlı bir kambur tarafından şehir meydanında nedensizce ve vahşice kafasına çekiçle vurularak öldürülmüş. Maktul, şehirde çok sevilen, geleceği parlak, yakışıklı
Sultan mı olmak istersiniz köle mi?
Kimse bu soruya 'ben köle olmak isterim' demez. Herkes sultan olmak ister. Niye? Çünkü sultanlık kıymetli şey. Emrinde insanlar var, bir dediğin iki edilmiyor, tabiri caizse 'mühür sende, Süleyman sensin' Diğerinde kölesin. Bir sultan 'yap' diyor, yapıyorsun, 'gel' diyor geliyorsun, 'git' diyor gidiyorsun, kıyaslanır mı? Kıyaslanmaz. Sultanlık kıymetli ama buna katılmayanlar var. Bizim
Yunus Emre
Yunus Emre
katılmıyor mesela: "Kapında kul var sultandan içerû" diyor. Ne yapacağız şimdi? Mesela
Yavuz Sultan Selim
Yavuz Sultan Selim
HAN katılmıyor: "Pâdişâh-ı âlem olmak bir kuru kavgâ imiş Bir velîye bende olmak cümleden a’lâ imiş" diyor hünkar. Koskoca cihan padişahı "bu cihan padişahlığı kuru kavgadan ibaret" diyor. "ama bir velinin, bir Allah dostunun bendesi olmak kıymetli" diyor. Üstad
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
de katılmıyor: "Düşünün, ben ne büyük rütbeye tutkuluyum! Çünkü O'nun kulunun kölesinin kuluyum!" Allah Allah! Üstad, Seyyid Abdulhakim Arvasi hazretleri için böyle diyor.
Reklam
761 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.