Penceremden, vuslata ermek için karı bekleyen Köse Dağı seyrediyorum. Hüzünlü. Nasıl olmasın ki, aralık ayında bile güneş bağrını yakarken. Üzerinde uçuşan kuşlar ise mutlu ama bir o kadar da şaşkınlar. Dağın ardına geçip geçmemekte tereddüt yaşıyorlar. Farkındalar, doğa ananın yüreğinde ters giden bir şeyler var.
Gözlerim kanatlanıp dağı
“Mersin limanında, rıhtımdaki Romen bandıralı konteyner gemisine yükleme yapılırken, kilidi kırılan konteynerden düşen bir piyano, oradan geçen çay yüklü bir kamyonun kontrolünü kaybederek denize uçmasına sebep oldu. Kayıp ve arama çalışmaları devam ediyor”
Ne kadar saçma bir haber dedim kendi kendime ve televizyonu kapattım. Suratımda
Hüznün bastırdığı saatler,
Karanlık çöktü yine ümidin sokaklarına.
Pencerem buğulu, ay karanlık,
Düşler ve düşüşler aynı meydanda.
Hayal kursam çıkar mı karanlığım aydınlığa,
Ümidim filizlenir mi tekrar acaba ?
Mesela bir kedi alsam yanıma,
Kalabalıklara karışsam,
Politik tartışmalara girsem,
Bir takım tutsam mesela
Hüznüm kaybolur mu bir anda?
Ya da birini sevsem, aşık olsam delice,
Uyurken hayaliyle uyuyup,
Sabahlara sesiyle uyansam,
Haftasonları sinemaya gitsek mesela,
Saçma sapan bir kafede çay içsek,
El ele tutuşsak şehrin sokaklarında,
Gözlerini seyre dalsam, olur mu acaba ?
Teoride mükemmel de,
Sevmek zor zanaat,
Böyle şeyler de zaten ancak filmlerde olur.
🖋 HS
Kültürel tarih matbaanın icadına kadar sözlü; matbaanın icadından 2. Dünya Savaşı’na kadar yazılı ve 2. Dünya Savaşı’ndan 1960’lara kadar 2. Sözlü; 1960 ile günümüz ise görsel çağdır. Yazarın ağır eleştirisine hedef olan sanat ve sanatçılar kitapta bol bol geçmektedir. Bulunduğu döneme sıkça atıfta bulunmasına rağmen; ağır eleştirilerde
Insanoglu dunyaya hukmettigi binlerce yillik surede pek cok basariya imza atti. Once bitkileri toplayarak beslendi, ardindan tasi yontarak silahlar gelistirdi ve hayvanlari avlamayi ogrendi. Zamanla hayvanlarin derisinden kendisine ortu yapabilecegini kesfetti ve modayi yaratti.Magara duvarlarina sekiller cizdi ve resmi yaratti. Ardindan gruplar