63’ten sonrasını sayma ihtiyacı duymamıştı. ‘Yaş kaç oldu Mehmet amca?’ diye soranlara ‘haddi aştık’ diye cevap verirdi. Başkaca konularda haddi aştığını ise ne gören olmuştu ne duyan.
Sayfa 48 - Ketebe Yayınları, 1. Baskı (2018)Kitabı okudu
Belirtmeliyim ki, bana göre bu tarz kitaplarda spoiler diye bir şey yoktur. Spoiler olsa olsa filmlerde, romanlarda vs. olabilir. Buna itiraz eden biriyseniz incelemeyi okumamanız konusunda sizi baştan uyarmak isterim.
Normalde yurtdışında adeta bir gelenek haline gelmiş sözlük alışkanlıkları ülkemizde maalesef yaygınlık kazanmamıştır, en
SİYAH DERİLİ KARDEŞLERİMİN GAZABINI ÜZERİME ÇEKSEM DE SÖYLEYECEĞİM: SİYAH İNSAN İNSAN DEĞİLDİR! (FRANTZ FANON)
İnsan kozmik bir titreşim içinde titreşip duran bir EVET’tir.Kökünden koparılan,kovalanan,yokuşa sürülen ve kendi varoluş sorunsalı içinde bulup çıkardığı gerçeklerin birbiri ardından yokolup gittiğini görmeye mahkum edilen
“Doldurulan biricik zaman, istemenin görüngüsünün kalıbı, şimdidir. Birey için zaman hep yenidir. O, her zaman yeniden varolduğunu duyumsar. Çünkü yaşam yaşama isteğinden ayrılamaz, yaşamın tek kalıbı da şimdidir. Ölüm (benzeri yinelemek için ayrılmayı dileriz) güneşin batışı gibidir. Gece, batan güneşi gözle görülür biçimde yutar. Gelgelelim,
Tek bir soru. Sadece bir tane. Kayra sordu:
“Nasılsın?”
Bacaklarını iki kişilik salıncağa uzatıp sağ kolunu sırtını dayadığı demire yaslayıp sol kolunu da salıncağın kenarına koydu. Birkaç saniye çevreyi seyretti. Ve başladı konuşmaya.
“Seni Kinyas en son Fransa’da görmüştüm. Paris’te. Ama Kayra, seni en son ne zaman gördüğümü