Her şey
Bir anda elden alındığında ve ışığı çevresindeki
Dünyayı güzelleştiren üstün bir Ruh arkada kalanlara
Hıçkırıklı ağlamaları ve iniltileri, sürüp giden
Bir umudun tutkulu gürültülerini değil;
Solgun umutsuzluğu ve soğuk durgunluğu.
Ne yazık! onlar varken
Sen yoksun şimdi. Sessizlikleri içinde öylesine tatlı
O solgun dudaklar için, şimdilik solucanların
Zulmünden kurtulmuş o beden için kimse gözyaşı
Dökmesin - düşüncede bile.
Ve insanlar
Çiçekler gibi giderler mezarlarına, ya da sürünen solucanlar,
Ve sunmazlar artık karanlık tapınağında
Kırık bir kalbin umursanmamış armağanını.
Cesetlerin konduğu mahzenlere
Ve tabutların üzerine serdim yatağımı, kara ölümün
Senden kazanılan ganimetlerin kaydının tuttuğu yerlere,
Senin ve sana ait olanların bu inatçı sorgulamalarını,
Yalnız hayaletin tekini, senin ulağını
Ne olduğumuzun öyküsünü anlatmaya zorlayarak
susturmayı
Umarak. Yalnız ve sessiz saatlerde
Gece kendi durgunluğunu garip bir sese
dönüştürdüğünde,
Yaşamını karanlık bir umut için ortaya koyan
Esinli ve çaresiz bir simyacı gibi
Birbirine karıştırdım berbat lafları ve soran bakışları
En masum aşkımla, ta ki tuhaf gözyaşları
Birleşerek o nefes nefese öpücüklerle, sihirli geceyi
Sana teslim olmaya zorlayacak kadar güçlü
Bir büyü yaratana dek
Değer ver şu vakur şarkıma, çünkü hep seni
Sevdim ben, yalnızca seni; gözledim
Gölgeni ve adımlarının karanlığını,
Ve yüreğim bakıp durur hep derinliğine
Engin gizemlerinin.