Roman kendini devamlı yenileyen bir son içinde geçer.Sonun başlangıcı ve yaşanan süreç bir döngü taşıyor ve bu döngünün neticesini gözler önüne seriyor.Nedir bu döngü?İnsanın daha üstün olanı,daha iyisini,daha gelişmişini,daha fazlasını istemesiyle dünyaya verdiği zarar ve dünyanın da uğradığı zarara karşılık insana zarar vermesi.Döngünün
Hayatta bir şeylerin savaşını vermemiş insanlar
"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın." diyordu bence. Ta ki yılanın kuyruğu kendilerine dolanana kadar...
Hayat dikendir o ca. Yaşamağa doyunca Can, görünmez kuş olur. Bozkurt bizim ünümüz; Şan doludur dünümüz. Erince son günümüz Bütün dirlik düş olur.
Kırk kişiydi çerimiz, Düşüp kaldı yarımız. Baş koyacak yerimiz Yağız yerde taş olur.
Kara Ozan, söz uzun... Feryadı çok kopuzun. Bir bir andıkça gözün Kanlı kanlı yaş olur...
Kırış günü gelince Gönül şöyle hoş olur. Sözler kılıçla okundur, Gayrı sözler boş olur. Gönül nedir? Bir gonca...
Hayat dikendir o ca. Yaşamağa doyunca Can, görünmez kuş olur. Bozkurt bizim ünümüz; Şan doludur dünümüz. Erince son günümüz Bütün dirlik düş olur.
Kırk kişiydi çerimiz, Düşüp kaldı yarımız. Baş koyacak yerimiz Yağız yerde taş olur.
Kara Ozan, söz uzun... Feryadı çok kopuzun. Bir bir andıkça gözün Kanlı kanlı yaş olur...
"Ben sizlere oldum kağan,
Alalım yay ile kalkan,
Nişan olsun bize buyan,
Bozkurt olsun bize uran,
Demir kargı olsun orman,
Av yerinde yürüsün kulan,
Daha deniz, daha müren,
Güneş tuğ olsun, gök kurıkan."
"Ben sizlere oldum kağan,
Alalım yay ile kalkan,
Nişan olsun bize buyan,
Bozkurt olsun bize uran,
Demir kargı olsun orman,
Av yerinde yürüsün kulan,
Daha deniz, daha müren,
Güneş tuğ olsun, gök kurıkan."