Delikurt Yayımlanıyor: Atsız'ın dördüncü romanı Deli Kurt, 15 Mayıs 1958'de Akşam gazetesinde tefrika edilmeye başlar. Akşam gazetesinin, 14 Mayıs'ta Cumhuriyet'te çıkan resimli ilanı şöyledir: "Yüzbinlerin okuduğu BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ ve BOZKURTLAR DİRİLİYOR'dan tam on yıl sonra NİHAL ATSIZ 3 üncü büyük romanını AKŞAM
Atsız'ın okuduğum üçüncü kitabı. Diğerleri, Bozkurtlar Diriliyor ve Türk Tarihinde Meseleler'dir. Bu kitap ise, bütün şiirlerinin bulunduğu (romanlarında geçen şiirler dahil) şiir kitabıdır. Her ne kadar üstadın bazı şiirlerini bilsem de bu kitabı okuduktan sonra fikrim tamamen değişti. Gördüm ki, üstadın şair kimliği üzerinde kâfi derecede durulmamış yahut gölgede kalmıştır. Öyle ki Atsız, çok güzel şiirler yazmış bir şairdir. Hem de öyle sadece kahramanlık şiirleri değil, doğa, kadın, aşk, hasret, ayrılık, yalnızlık ve ölüm konulu şiirleri de çoktur. Şairin tavrı ve üslübu çok yalın. Kelimelerin çoğunu anlamamak imkansız. Neredeyse her şiirinin bir öyküsü var. Özellikle Topal Asker şiirinin hikayesi üzdü doğrusu.
Çok beğendiğim şiirlerinden bazıları : Ay Yüzlü Konçuy, Geri Gelen Mektup, Yalnızlık, Sesleniş, O Gece, Türklerin Türküsü, Bahtiyarlık, Kömen, Türk Kızı, Sarı Zeybek, Kahramanların Ölümü..
Son yıllarda okuduğum en iyi şiir kitaplarından biri diyebilirim. Dilerim, kitabı okurken Atsız'la ilgili ön kabulleri bir kenara bırakırsınız.
Ötüken Neşriyat'tan çıkan kitap, 157 sayfa.
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: ( Bu mektup, Hacaloğlu'nun Atsız'ın Mektupları kitabında yoktur.) "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve
"3 Mayıs bir bayram değildir. Milli şuurun ayaklanmasıdır."
-Sen nereye gidiyorsun?
-Ötüken'e... Anayurduma... Toprak ana vefasız oğullarını da bağrına basmaktan çekinmez... demişti Atsız atam Bozkurtlar diriliyor kitabında. Herkese günaydın.
Okurken bu kadar etkilendiğim ve bu kadar bilgilendiğim nadir eserlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Orta Asya'da gerçek evimizde Türklerin nasıl yaşadığı, gelenekleri bu kadar güzel anlatılabilirdi. O yaşam mücadelesi insanı öyle bir etkiliyor ki... Hiç Orta Asya'da bulunmamış olan Hüseyin Nihal Atsız'ın oradaki yaşamı bu kadar iyi anlatabilmesi ne kadar usta bir yazar olduğunun binlerce kanıtından birisi sadece. Kitap başından sonuna kadar keyifli ve sürükleyici. Bir çırpıda okuyup hayallere dalıyor, duygulanıyor, kimi zamanda göz yaşı döküyorsunuz. Kelimeler bu kitap için yetersiz kalıyor Hüseyin Nihal Atsız'ın nasıl büyük bir usta olduğunun en büyük kanıtıdır bu kitap.
Kitap aslında 2 kitabı içeriyor. Özel bir baskı diyebiliriz. Bozkurtların Ölümü kitabı ile Bozkurtlar Diriliyor kitaplarının bir arada olduğu bir kitap. Hikaye hiç kesilmeden tek nefeste içinize çekebiliyorsunuz.
Bu olağanüstü eser için binlerce kere teşekkür ediyoruz usta Hüseyin Nihal Atsız'a. Işıklar içinde uyusun. Var olsun...
Edebi kişiliği ve eserleriyle "Türkçülük Akımı" temsilcisi olan
Hüseyin Nihal Atsız en akıcı ve sürükleyici muhteşem eseriyle sizlerleyim. Okumuş olduğum bu kitabın her satırında Türklük damarlarımın kabardığını hissetmek ayrı bir heyecan vericiydi. Kitabın içinde her duyguyu bir arada yaşadım desem yeridir. Böyle muhteşem bir destan için ne yazsam
Sayende "bozkurtlar diriliyor". Dalga dalga büyüyoruz, kenetleniyoruz, daha da büyüyeceğiz. İçimde solan umutlar yeniden yeşerdi. Ne kadar çokmuşuz, ne kadar güçlüymüşüz artık görebiliyorum ve hiçbir şeyden korkmuyorum. Hepsi senin sayende...
Sayfa 62 - İntörn doktor Dilşad ErümidKitabı okudu
bu kadar dünya kavgası gördükten sonra gönlünü bir kadına kaptırdığını anlıyor. Bir ses ona: "Seveceksin" diye fısıldarken, başka bir ses: "Sevemezsin" diye ihtar veriyordu.