Melisa Kesmez’in kalemiyle çok yeni tanıştım . O kadar yeni ki dün gece okumaya başlayıp gece yarısı olduğunda artık göz kapaklarımın uyarısıyla bıraktım . Sabah gözlerimi açar açmaz yanımda duran komidine uzanıp aldım sadece okudum . Biraz daha okuyup öyle bırakırım diye diye son sayfayı çevirdiğimi farkettim. Her hikayenin sonunda içimi kaplayan o yumuşacık his uzun zamandır hissetmediğim huzuru hatırlattı bana. Öyle herhangi bir huzur değil hani çocukluğundan çok güzel bir anı gelir aklına ve dudakların istemsizce aralanır ya öyle bir his. Sıcacık...
.
.
Ne anlatsam az gelecek bir kitap bence öyle güçlü bir kalem ki öyle güzel betimlemeler öyle güzel akıp giden hikayeler ki ... Her hikayede insan içinden bir duyguyu çıkarıyor ve ortak oluyor kitaba. Ne denir ne söylenir bilmiyorum ama sadece okuyun elinizden bırakamadan son sayfaya geleceksiniz eminim.
O zaman iki hikayeden alıntı yapayım :
-“Aşk sizce nedir?”
-“Ayaklarımızın altında bir zemin yok artık. Bir çatımız da. Gelecek yok. Geçmişin izleriyse çoktan silinmeye başladı. Aşk , bize bu sonsuz boşlukta ev olacak tek şey.”
.
.
“Sanki ne kadar büyüyeceğine annemin elbiseleri karar vermiş, sonrasında tek bir kilo olsun almadı , tek bir santim olsun uzamadı.”