burak demircan

burak demircan
@brkdmrcn
*Memento vivere passionate architect with a broad experience in different countries and cultures.
101 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yol açık yola çık... İnsan yolculuğu sever, yolun sonunu değil. Kitap sizi kahramanların gözünden yolculuk heyecanınızı sıcak tutmaktan öteye, onları en derininden hissettiriyor. Burası bir spoiler olacak, kahramanlarla derinden bağ kurduğunuzda sonunu hazırlatıyor yazar ve onları, birer birer eksiltiyor. Mario Levi'nin yolculuk temalı tasvirleri sizi diyar diyar gezdirip, tutkunuzu sıcak tutmaya kalmayıp, üzerinde hayaller kurdurup kendinizi yolculukta bulacaksınız. Toparlamakta hala zorlanıyorum kitap hakkındaki fikirlerimi, birazcık kişisel menkıbe arayaşındaki simyacı tadı, da buluyorum. Ama yolculuklar mekanlarla mı anlam kazanıyor yoksa, kazanılan perspektiflerle mi, yoksa bunları birbirinden ayıramaz mıyız ? Proust'un deyimiyle gerçek yolculuk : "yabancı toprakları ziyaret etmek değil, başka gözlere sahip olmak, evreni bir başkasının gözünden görmek". Oldukça sürükleyici, zaman zaman şiirsel anlatımlarla zenginleştirilmiş, bir çırpıda okunup bitirilebilen, çok akıcı bir kitap ve sayfaları sizi içine çekiyor. Yazarın dürüst anlatımına ayrı bir parantez açmak gerek, özellikle Marakeş ve Fas genelinde yaptığı iç tahliller... Hayatımızda Mario Levi gibi öğretmenler'in bize ilham vermesi dileğiyle....
Çöl Mektubu
Çöl MektubuMurat Kaya · Dorlion Yayınevi · 202026 okunma
Reklam
100 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitabın en dikkat çekici ve kitabı diğer kitaplardan ayıran yanı : İnsanın hem içsel acılarının hem bedensel ıstıraplarında yalnız kaldığı, sevdiklerinin onu anlamak yerine ondan uzaklaştığını vurgulamakta. Özellikle eşinin İvan İlyiç'in biran önce ölmesi. İnsan yalnız doğdu ve yalnız ölecek, bencil olması özünde var bunu yadsıyamayız. Maalesef bir kez daha yüzleşiyoruz ki, karşılıksız sevginin imkansız olduğunu İvan İlyiç'in eşinin sevgisinden karşılığa, çıkara dayalı olduğu açıkça görülüyor. Kahramanımızı karşılıksız sevdiğini söyleyebileceğimiz uşak ve oğlu var. Oğul yapısı ve babası ile yeterli iletişimi olmadığından bu sevgiyi ve üzüntüsünü istediği ölçüde gösteremiyor. Uşağın davranışlarındaki sevgi ise sadakat ve acıma duygu temelli. Yani bunu da karşılıksız sevgi değil. Kitapta anlatılan ve vurgulanmak istenen insanın yalnız olduğu ve sevginin karşılıksız olmadığı oluyor. Bana biraz Victor Hugo'nun Bir mahkumun son günü, tadını verdiğini söyleyebilirim. Bkz: (
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
)
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,8bin okunma
94 syf.
6/10 puan verdi
Çehov, yalnız ama korkunç derecede benmerkezci insanlardan oluşan bir toplumu tasvir etmiş, kimse diğerlerinin acısını dinlemez, ama onlar da dinlenilmek isterler. Çok acımasız, bir o kadar da doğru. Bir tiyatro eseri, izlenmek için yazılmış, sahneyi canlandırmak hoş olsa da bir sheakspeare ya da moliere tadı vermedi ki, Altıncı Koğuş ile tanışmıştım Çehov ile. Konu itibariyle güzel ama, karakterlerden ötürü takip etmekte bir hayli zorlandım. Kitabın bana bıraktığı izlenimi ilk satırlarımda paylaştım.
Martı
MartıAnton Çehov · İş Bankası Kültür Yayınları · 201620,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
132 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sharik acı ve yara içindedir, yine de yaşam savaşı verir. Yaşama tutunmaya çalışır (çarlık rusyası) Filip filipoviç ortaya çıkar ve onu evine götürür. Onun bir umut taşıması, Sharik'in peşinden sorgusuz sualsiz gitmesi, diyalektik kültürün olmadığı Rus toplumunun bu buhranlı çar yönetimden kurtulmak için bir lider arayışındadır ve bu Lenindir, fakat başlarda güzel vakitler geçiren temel ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılayabilen Şarik. Lenin in deneylerinden habersizdir. Oldukça kanlı ve zorlu geçen ameliyat, ekim devrimini bize metaforluyor olabilir? (Hipofiz bezini değiştirmesi) -- Şarik şöyleydi böyle oldu, insan olduktan sonraki yaptığı zülüm ve davranışlar kısmını geçeceğim. Altyapı olmadan(eğitim...) komünizm ve komünal duyguların nasıl bir yere evrileceğini Şarik deki değişimlerden anlayacaksınız kitabın son bölümünde. *şarık sistemin kendine tanıdığı hakları öğrenmeye başlıyor ve bunu profesöre karşı kullanıyor. * Kitap alışılmış Rus edebiyatı betimlemelerinden ve insan tahlilleri bakımından beklentiyi bence karşılamıyor, lakin satirik anlamda okuduğum en güzel yapıtlardan biri. * çok yönlü bakmak gerek, sovyet rusya eleştirisi yaparken burjuva kibrini yazar hiciv etmeden geçmiyor.
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201919bin okunma