Berna Tüfekçi

Sabitlenmiş gönderi
-Bu ebedî hayatta, bendeki şu ruhu bilme düşüncesi devamlı kalacak mı? -Bundan şüphe yok! Bütün varlığınla baki kalacaksın. -Öyleyse bu dehşetli ebediyeti feda ediyorum. Ya Rabbi! Beni bir an bile rahat bırakmayan bu endişeyle ebediyyen yaşamak istemem. İstemem. İstemem.
Reklam
Sevgilinin muradını gözetmeden kendi dileğime uyup yaptığım her iş, beni rüsva edip gitti; nihayet adım kötüye çıktı. Zaten meclislerde söylenip duran sır, nasıl olur da gizli kalır ki?
174 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
A'mak-ı Hayal
A'mak-ı HayalFilibeli Ahmed Hilmi
8.7/10 · 16.8k reads

Reader Follow Recommendations

See All
-Azizim! Herkes havayı aynı oranda solumuyor. Herşeyden vergi alınan bu dünyada, solunan havadan vergi alınmaması biraz tuhaf değil mi?
-Efendi! Oğlunuz seviyor. Aşk hastalığına yakalanmış, dedi. -Muhterem Efendi! Kimi seviyor? -Hiç kimseyi... Aşkın en öldürücü olan şekli budur. -Ey Büyük Âlim! Bize yol göster! Ne yapmamız gerekiyor? Bunun çaresi ne? Oğlumuzun kurtulması için canımızı vermemiz gerekiyorsa, verelim. Yeter ki ciğerparemiz kurtulsun. - Efendi! Oğlunuzun bağrını yakıp kül eden "mutlak aşk"tır. Önce bu aşka bir hedef bulmalıyız. Sonra, bu aşk ateşini vuslat âb-ı hayatıyla söndürmenin bir yolunu düşünmeliyiz. Aksi takdirde, ölmesi kaçınılmazdır.
Reklam
Dünyada, herşey göreceli... Dolayısıyla delilik de bazı durumlarda mutluluk, bazı durumlarda felâket sayılabilir.
Ah! Filozof Taine ne kadar da haklı. Diyor ki: "İnsanlar yaratılış ve terbiye bakımından delidirler. Akıllı oldukları zamanlar çok nadirdir."
-Şüphe mi? Şüphem yok. Kendimin ruh olmadığından eminim. Bir cesedim ben. Ve, yarın bu ceset dağılacak. Ve, benliğim bir hiç olacak, yani ben diye birşey olmayacak.
Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz, Biz neşâtın da gamın da rûzgârın görmüşüz. |Nabi
-Azizim! İnsanlar mantığı, kendi söyledikleri doğru görünsün diye icat etmişlerdir.
Reklam
-Kaynak bir olduktan sonra pire de, fil de aynıdır. Onun için arif kimseler Anka Kuşu gibi, sonsuzluk sahasında boşu boşuna dolaşmazlar. Boş şeyler bunlar. Bu, vicdanı paramparça eden büyüklük, bu uçsuz bucaksız derya Cenab-ı Hakk'ın büyüklüğü karşısında bir nokta bile değildir. Hele kahveni iç! dedi.
-Ya Rab! Ya Rab! Bu nedir? Bu, idraki paramparça eden büyüklük ve genişlik nedir? dedim. -Buna Kaf Dağı derler. Allah'ın yüceliğinin ve büyüklüğünün alâmeti olup, sonsuzdur, dedi.
Yerküre dediğimiz bu geçici ikametgahı derin bir hüzne kapılmadan seyretmek acaba mümkün mü?
598 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.