Her dost görünen dost olmuyor, Caesar! Bunu düşünmekse burkuyor Brutus'un yüreğini.
Sayfa 46
Arka arkaya elde ettiği askeri başarılar Roma'da şöhretini artırınca, senatonun başında bulunan Pompeius'un iktidarı gölgelenmeye başlar. Roma iktidarındaki bu endişeler Sezar'ın geleceğini tehlikeye attığından o da askerleriyle Roma'ya yürüme kararı alır. Pompeius'u yenerek ülkenin başına geçer ve imparatorluğunu ilan eder. Ancak senato üyeleri onun bu keyfi tavırlarını içine sindiremez. İçten içe örgütlenen muhalifler senatoda tuzak kurar ve üvey oğlu Brutus başta olmak üzere bıçak darbeleriyle Roma'nın bu büyük komutanını Pompeius heykelinin dibinde öldürürler. Ardı ardına bıçak darbeleriyle yere yığılan ünlü komutan düşmanlarının arasında çok güvendiği üvey oğlunu da görünce tarihe geçen şu ünlü sözü söyler: "Et tu Brute?" ("Sen de mi Brutus?")
Elma YayıneviKitabı okudu
Reklam
Örneğin, erkeklerin edebiyatta yalnızca kadınların aşığı olarak gösterildiğini ve diğer erkeklerle, askerlerle, düşünürler ve hayalperestlerle olan arkadaşlıklarının hiçbir zaman anlatılmadığını varsayalım. Shakespeare’in oyunlarının ne kadar küçük bir bölümünde yer alabilirlerdi o zaman, edebiyat nasıl da değer kaybederdi! Muhtemelen Othello’nun büyük bir kısmı ve Antonius’un da önemli bir bölümü yine de elimizde olurdu. Ama ne Sezar, ne Brütüs, ne Hamlet, ne Lear ne de Jaques’den söz edebilirdik. Edebiyat, akıl almaz derecede fakirleşirdi; tıpkı kadınların yüzüne kapanan kapılar yüzünden hesap edemeyeceğimiz kadar fakirleştiği gibi.
Alexander pushed his unruly black curls back from his face and said, "Well, obviously Richard will be Caesar." "Because we all secretly want to kill him?" James asked. Richard arched one dark eyebrow. "Et tu, Bruté?" "Sic semper tyrannis," James said, and drew the tip of his pen across his throat like a dagger. Thus always to tyrants. Alexander gestured from one of them to the other. "Exactly," he said. "James will be Brutus because he's always the good guy, and I'll be Cassius because I'm always the bad guy. Richard and Wren can't be married because that would be gross, so she'll be Portia, Meredith will be Calpurnia, and Pip, you'll end up in drag again."
Örneğin erkeklerin edebiyatta asla erkeklerin arkadaşları, asker, düşünür, hayalperest olarak değil de sadece kadınların sevgilileri olarak temsil edildiğini varsayın; Shakespeare'in oyunlarında ne kadar az yer verilebilirdi onlara; edebiyat nasıl da çekerdi bunun acısını! Othello'dan pek bir şey eksilmezdi; Antonius'tan da öyle; ama ne Sezar olurdu, ne Brutus, ne Hamlet, ne Lear ne de Jaques - edebiyat inanılmaz derecede yoksullaşırdı, tıpkı kadınların suratına kapatılan kapılar yüzünden edebiyatın ölçülemeyecek derecede yoksullaşması gibi.
Sayfa 91 - Kırmızı KediKitabı okudu
Roma'nın kanlı diktatörü Julius Sezar
.... gayrimeşru çocuğu Brütüs'ün hançerini hırsla savurduğunu gördü. Dudaklarından dökülen kısacık cümle, beklenmedik ihanetler için deyim olacaktı: -Sen de mi Brütüs?
Reklam
Gün gelir insan kaderini avcuna alabilir, Birer uşak gibi yaşıyorsak sevgili Brutus, Kabahat yıldızlarımızda değil, kendimizde.
Sayfa 12
Sen de mi Brütüs dememiştir, sen de mi oğlum demiştir.
Hançer kullanan suikastçılar Sezar'ı yirmi üç kere hançerlediler. Yalnızca iki tanesi Sezar'a yardım etmeye çalışırken yüzlerce senatör dehşet içinde seyrettiler. lmparator mücadele edip direndi. Öfkeyle bağırdı ve bir saldırganın vücuduna kalemini sapladı. Hikaye, Marcus Brutus'un kendisine saldırdığını görünce Sezar'ın mücadele etmeyi bıraktığını söylüyor.
Say Yayınları
Shakespeare bile Sezar'ın ihanetini işlemiştir
15 Mart'ta -Roma takviminde Mart ortası diye bilinen- bir Senato toplantısında altmış senatörün komplosuna uğradı. Önde gelen komplocuların adları -Brutus, Cassius, Cinna ve Casca- Shakespeare okurlarına tanıdık gelecektir. Komplocular plan için aylarca düşünüp taşınmışlardı ve bunun harekete geçmek için son şansları olduğunu biliyorlardı.
Say Yayınları
Reklam
Sen De Mi Brütüs ?
MÖ 44'te, 15 Mart (İdus Martii) gününde, Caesar, Pompeius'un inşa ettiği tiyatroda senatonun bir araya geldiği bir toplantıda Marcus İunius Brutus önderliğindeki bir senatör topluluğu tarafından bıçaklanarak öldürülmüştü.
Sayfa 293Kitabı okudu
Brutus deliliği, niyetinin kılıcını, iradesinin hançerini gizlemek icin bir kılıf olarak kullanmıştır; ama Hamlet için delilik, yalnızca zayıflığını saklayan bir maskedir.
Sayfa 156Kitabı okudu
Ne ben Sezar'ım, ne de sen Brütüs'sün... Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün... Artık seninle biz, düşman bile değiliz.
240 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Baba, Oğul ve Hayalet olmak üzere üç kısımdan oluşuyor. İhsan Sait karakterinin merkezinde olduğu, farklı farklı olaylara geçiş yaptığımız, sonunda hepsinin bağlantılı olduğu dili sebebiyle okuması zor olan bir kitap. Neyseki yazarın okuduğum ilk kitabı değildi. Osmanlı döneminde geçen bir kitap. Anladığım kadarıyla II. Abdulhamit dönemi.
Yedinci Gün
Yedinci Günİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 20163,740 okunma
Resim