Oscar Wilde'in ilk okuduğum eseriydi. Şuana kadar okuduğum kitaplardan en sevdiğim ve etkilendiğim bir kitap oldu. Ressam Basil Hallward'ın Dorian ile tanışması, ondan etkilenmesi ve onun güzelliğini sürekli övüp portresini yapması ile olay başlıyor. Dorian, Basil'in yaptığı portede ki kendisini kıskanıyor ve o an ki düşüncesizlikle bir dilekte bulunuyor. Bu dileğinin gerçekleşmesi ile hayatı tamamen değişiyor. Basil'in arkadaşı olan Henry de Dorian'ı gençlik ve haz hakkındaki düşünceleriyle etkiliyor. Dorian'ın bu dileği ilk başta ona güzel gelse de zaman geçtikçe hayatı daha da kötü hale geliyor. Kitabın sonlarına doğru iyi biri olmaya çalıştığını zannediyor ama bunun sadece daha önce tatmadığı hazları ve duyguları yaşamak istediği için yaptığını fark ediyor. Bir şeyler dilerken hiçbirimiz sonunu düşünmüyor olabiliriz peki Dorian düşünseydi böyle bir sonumu olurdu bilemeyiz. O yüzden gençlik gibi her şey zamanında ve yerinde güzel.