Kendimi görüyorum, güneşin gözüyle lalelerin gözü arasında,
Yamyassı, saçma, bir kesik-kağıt gölgesi,
Üstelik yüzüm de yok, zaten kendimi silmek istemişimdir hep.
Neden ağlayacağımı bilmiyordum ama birisi bana bir şey söylerse ya da çok yakından bakarsa gözlerimden yaşların, boğazımdan hıçkırıkların boşanacağını ve bir hafta boyunca ağlayacağımı biliyordum. Gözyaşlarının içimde kabarıp dolu ve dengesiz bir bardağın içindeki su gibi çalkalandığını hissedebiliyordum.