Konuşmayı unutmuştum sanki ya da içimde bir şeyler donmuştu. Ağlamaya başladım. Bu yoğun, insanın derinlerinden bir yerden gelen, ruhunu sarsan bir ağlamaydı. Çok uzun zamandır kilitli olan bir odanın açılması gibiydi. Küf kokulu, bastırılmış duygular gün yüzüne çıkıyordu.