Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beni öldürecek. Hayır, ben kendi nefsimi öldüreceğim, halbuki bu bir cinayettir. Kaçsam mı ? Ya çocuklarım ? Ayrılsam mı ? Fakat on beş sene evlilikten sonra M. de Mortsauf'la beraber kalamayacağımı babama nasıl söylemeli? Hem babam veya annem buraya gelirlerse o, ağırbaşlı, uslu, terbiyeli, hoşsohbet olacak. Sizce, evli kadınların babaları var mıdır? Anaları var mıdır ?..
Ve ben öldükten sonra oğulsuz, eşsiz ve babasız kalacak üç kadın; üç değişik tür yetim, yasaların yarattığı üç dul olacak. Evet, aslında bunu kabul ediyorum; bu cezayı hak ettim; fakat, ya bu masum insanlar ne yaptılar? Ne değişir ki? Onların şerefini lekeliyor, perişan ediyorlar. İşte bu, adalet! Aslında beni endişelendiren, ihtiyar, zavallı annem değil: O, şimdi altmış dört yaşında . Bu darbe onu da öldürecek. Ya da bir süre böyle yaşayabilirse, yeter ki mangalında biraz kül bulunsun, suskunluğunu bozmayacak. Eşim, beni hiç tasalandırmıyor; zaten sağlıksız ve fazlaca saftır. Elbet bir gün o da ölür. Delirmezse elbette. Deliliğin, insanı yaşattığını söylerler; hiç olmazsa akıl acı çekmez; uyur ve bir ceset gibi yaşar. Fakat kızım, yavrum, gülen, oynayan, belki de şu anda şarkı söyleyen ve hiçbir şey düşünmeyen, benim zavallı küçük Marie'm; bana en çok acı veren o!
Sayfa 30 - Olympia YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Umutsuzlar Parkı
I Biliyorsunuz parkların Sizi çağıran tarafları İnsanın gizli, karanlık köşeleriyle oranlı Orada saklanıyor onlar Çünkü her türlü saklanıyorlar orada Bir yağmur öncesinin loş sokaklarıyla
400 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Can yoldaşımın tavsiyesi üzerine okuduğum bir muhteşem eser daha... Gülseren Budayıcıoğlunun gerek psikoloji ile ilgili bilgiler verdiği gerekse insan hayatına yön verebilecek kadar etkili ve hayatlarımızda kimi zaman çözemedigimiz sorunlarımıza ışık tutan fikirleri ile birlikte küçük kız Ala nin dramatik hikayesini anlattığı ve zaman zaman da
Hayata Dön
Hayata DönGülseren Budayıcıoğlu · Remzi Kitabevi · 202011,8bin okunma
Benim ilk okuduğum kitap Maksim Gorki'nin Ana kitabıydı. Sizlerin neydi bilemem tabi ki. Ben okumaya okul yıllarında öğrendim iyi ki de alışmışım sevmişim okumayı diyorum. İkinci kitabım ise Vadideki Zambak oldu, üçüncüsünü bulursam burda onu da atçam ismi Bu annem beni öldürecek idi. Bir genç kızın günlüğünü anlatan kitaptı. Şimdi bakıyorum da ne kadar çabuk geçmiş yıllar. Yaa o düşünün o zamanlar daha tuşlu telefonlar vardı hiçbirşey internet yoluyla halledilmiyordu. Kitapçı bile yoktu düşünün almak için heryeri karış karış arardım annemle bı tane zar zor bulur alırdım. Okumak bence herşeyden çok güzel. 😍🥰
336 syf.
7/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
(Bu incelemede spoiler uygulaması bulunmaktadır.) Zalim ve Güzel uzun süredir okumak istediğim bir kitaptı. Tam da okuma boşluğuna düştüğüm anlarda bana ilaç gibi geldi. Kitap, Güzel ve Çirkin masalının yeniden anlatımı. Klasik masaldan çok çok farklı. Yunan ve Roma mitolojisi ile harmanlanmış, okuması çok keyifli bir kitap. Kitabı bir günde
Zalim ve Güzel
Zalim ve GüzelRosamund Hodge · Pegasus Yayınları · 2019219 okunma
Reklam
Partizanlara annemle birlikte katıldık... Annem çamaşır yıkıyor, pişirip taşırıyordu. Gerektiğinde nöbet tuttuğu da olurdu. Bir keresinde göreve gittim; birileri anneme, asıldığımı söylemiş. Bir-iki gün sonra döndüm, beni görünce kadıncağız felç geçirdi, birkaç saat konuşamadı. Çekilecek çilemiz varmış... Yolda baygın bir kadını aldık. Ayaklarının üzerinde duramıyor, yerde sürünürken öldüğünü zannediyordu. Kanı akıyordu evet ama bunu öbür dünyada hissettiğini sanıyordu. Onu kıpırdattığımızda biraz kendine geldi ve anlattı... Nasıl vurulduklarını, kendisi ve beş çocuğunun nasıl idama götürüldüğünü anlattı. Çocukları ambara doğru götürürken vurmuşlar. Ateş ederken eğleniyorlarmış... En küçükleri memede bir oğlan... Faşist, havaya fırlatmasını işaret etmiş - havada vuracak. Anne çocuğu kendi elleriyle öldürecek şekilde fırlatmış... Kendi çocuğunu öldürmüş yani... Alman'a fırsat vermemek için... Bütün bu olanlardan sonra bu dünyada yaşamak istemediğini, ancak öbür dünyada yaşayabileceğini söylüyordu... Öldürmek istemiyordum, öldürmek için gelmemişim dünyaya. Öğretmen olmak istiyordum ben. Ama bir köyü ateşe verdiklerini gördüm... Bağıramazdım, yüksek sesle ağlayamazdım: Keşfe çıkmıştık, köye vardık. Ellerimi kemirebilirdim ancak ki ellerimde o günden kalma yara izleri var, kanatasıya kemirmişim. Etim meydana çıkasıya. İnsanların çığlıkları kulağımda... İneklerin bağırtısı... Tavukların bağırtısı... Bana hepsi de insan sesi çıkarıyor gibi gelmişti. Tüm canlılar. Çığlıklarla yanıyorlardı. Bunu söyleyen ben değilim, acımdır..
Sayfa 324 - Valentina Mihaylovna İlkevic, partizan irtibat eri
Metroda giderken etrafı dinlemek âdeti beni bir gün ya öldürecek, ya dövdürecek. Cuma günü Tünel’e ulaşmaya çalışırken metroda (Sebastian, metro yerine “yer altı treni kullanabilirsiniz diyen word programın kafa, göz girişebilirsin yüksek müsaadelerimle) gençler arasında bir yıldız meselesi açıldı. Baktım satışa çıkarılan yıldızlardan
Sayfa 24 - Yitik Ülke YayınlarıKitabı okudu
85 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.