Sergüzeşt Hakkında Ufak Bir Yazı
(Dikkat spoiler içerir.)
Bir halayığın sergüzeştinin elem dolu hikayesi...
Çok küçük yaşta annesinden koparılan, satıldığı evde kendisine verilen Dilber adıyla yaşayan küçük Dilber henüz çok küçük yaştayken kendisinin taşıyamayacağı kadar ağır bir yükün altına itilir. Dilber, halayık olduğu evin sahibi bir anda görevden atılınca ve sonrasında göreve döndüğünde bir doğu iline tayin olunca kendini tekrar köle tacirlerinin arasında bulur. Burada geçirdiği korku dolu yıllardan sonra ergenlik çağındayken Asaf Paşa ve Zehra Hanım tarafından satın alınır. Fakat burada da çilesi bitmez. Çünkü evin ressam oğlu Celal Bey ile aralarında bir aşk başlamıştır. Bu durumu fark eden Zehra Hanım ve Asaf Paşa'nın yaptıkları ise genç aşıkları, özellikle Dilber'i, acı dolu günlere iter.
Samipaşazade Sezai'nin ilk eseri olan roman dönemin kölelik sistemine ağır bir eleştiri getirmektedir.
Not: Mizancı Murat'ın "Mizan" dergisinde yazmaya başlayıp bitiremediği, Sergüzeşt eseriyle ilgili yazısı Türkiye İş Bankası Kültür Yayınlarının basmış olduğu basımda, kitabın sonunda kendine yer bulmuştur.
Not - 2: Sergüzeşt, günümüz Türkçesinde serüven, macera anlamına gelmektedir.
Aşk romanı sevenler için güzel bir tercih olabilir bu kitap. İyi okumalar.
Samipaşazade Sezai
