Sesimin yükseldiği olmamıştır yanında. Gerçi ben sesi hep az çıkan bir kızdım hayatta. Şahin'den sonra fark etmiştim, içime akıttığım öfkemi. Şahin 'den sonra fark etmiştim karşımdakini üzmemek için hep sessiz kalmayı tercih ettiğimi ve yine ondan sonra fark etmiştim biriktirilen öfkenin bekledikçe ne kadar yıkıcı olduğunu.
"Beni bırak be, defol git," diye bağırıyorum, sonra avaz avaz ağlamaya başlıyorum. Sonrasını hatırlamıyorum.
Bu kez gerçekten bayılmışım, gözlerimi Çeşme Devlet Hastanesinde açıyorum. Kolumda bir serum, yanı başımda Şahin. Endişeli gözlerle bana bakıyor.
Hayat bir nefes içine çek
Dertlerden dünya sana kafes
Sen çok uzaklara es
Acı sinmiş tenine mey gibi, ney gibi
Karanlık sindirir seni
Ben buralara yabancı gibiyim
Tanrım izin ver geçeyim
Tut beni düşüyorum renkler koyu
Hiçbir şey değil zararım sana
Öyle görünmez ki nispet yokluğa
Ve ben ona buna içerim bu gece
Sana içerim ki güzelleşsin bu çirkin dünya Sena şener
söz temsili
► söz gelişi:
"Değişik yüz görmek, değişik söz işitmek -insanın ne bileyim ben söz temsili bu- gözünü, gönlünü açıyor." - Yakup Kadri Karaosmanoğlu
"Senin ulaşabileceğin en iyi kariyer buraya kadardır, dahasını yapmana imkan yok."
"Benim varabileceğim en iyi nokta bundan daha fazlasıdır. Lakin, ben bu zamana kadar yapabileceğim orta düzeydeki (en iyi potansiyelimden söz etmiyorum) olmam gereken noktadayım. Ve ben sadece kendimi değil kendimde olan karakteri ve değerlerimi de geliştirmeye ve yenilemeye de çalışıyorum."
Hayatta hiçbir zaman insanların size sınır koymasına müsade etmeyin.
Çok severdik biz halka tatlıyı. Hacı amca da sık sık alır, dağıtırdı bize mutlu olalım diye. "Biz" dediğim, mahallenin çocukları işte. Hacı amca ne zaman parkın karşısındaki yoldan geçse -evine giderken mecburen bu yoldan geçerdi- merak ve heyecanla ellerine bakardık poşet var mı yok mu diye hemencik. Elinde poşet görürsek heyecanımız
"Sizinki kadar katılaşmış bir kalbe daha önce hiç rastlamadım. Karşıma çıkan suçlular bu ıstırap simgesi önünde hep ağlamışlardır" diye mırıldandı. Dilimin ucuna kadar geldi, cani oldukları içindir diyecektim neredeyse. Ama şöyle bir düşürünce ben de onlardan biriydim aslında. Bu kendimi alıştıramadığım bir düşünceydi.