Bağırış çağırışları, zevksizlikleri, konuşma tarzlarıyla annemle babamı her halükarda hep içimde taşıyacağım... Bu yüzden buradan çıkamayacağım, yükselemeyeceğim. Öteki kızlar gibi değilim ben, onlar ailelerini, vaftiz babalarını anlatıyorlar, mutlular. Bense, ailemden söz edildiğinde, gerçek bir ailem varmış gibi yapıyorum, "babanız, anneniz" diyor öğretmen, "ailenize sorun", "aileleri davet edeceğiz", bütün aile çığlık çığlığa alkışlar. Benimkiyse gerçek bir aile değil, gerçek ailenin ne demek olduğunu biliyorum, bir dede, bembeyaz, bakımlı saçlarıyla bir büyükanne, büyükanne reçeller yapar, dede torunlarını parka götürür.
480 syf.
·
Not rated
·
Read in 36 hours
Selamlar, ben Leyla. Uzun zamandır toksik bir çift hikayesi okumamıştım. Adam kıza ağza sıçıyor, kadına bir sürü kötü laf söylüyor, kadın da “Ay, erkeğim zor bir dönemden geçiyor, ben de az sürtük değilim.” diyerek az görülür bir akıl tutulması yaşıyor. Az görülür diyorum çünkü kadın karakteri sevdim. Güzel, seksi ve Jamerson söz konusu
Uçaktaki Yabancı
Uçaktaki YabancıT.L. Swan · Martı Yayınları · 2023503 okunma
Reklam
Bu kâinat içindeki benliğim varlığımın sınırıyla belli olmak lazım gelir. O şey ki benden dışarıdadır, ben o değilim. Fakat bence hissolunan bir şey nasıl benliğimin dışında sayılabilir?
Beni anlamıyorlar; ben bu kulakların dinleyeceği ağız değilim.
Kendimi Kabule Dair ya da Kaktüsün Dikeni Buyur Etmesi. Her hayranlık ardından tiksinti veriyordu. Önce hayran olunandan sonra kendimden. Oysa tiksinilecek bir varlık değildim. İsmet Özel gibi şiir yazamamak şiirden vazgeçirmişti. Mikhail Tal gibi oynayamamak satrançtan. Oluşu başkalarında aramak motivasyonu bir diğerine bağlı kılmaktı. Oysa
Sokrates, Atinalılar için bir musibetti. Şehrin tanrılarına inanmamak, onların yerine başka bir tanrı koymak ve bu yolla gençliği zehirlemekle suçlandı ve ölüme mahkum edildi. Savunmasında, Atina halkı için taşıdığı anlamı şöyle açıklıyordu: ''Eğer beni ölüme mahkum ederseniz, yerimi alacak birini kolay kolay bulamazsınız. Komik bir benzetme yapmak gerekirse, kentimiz iyi yetiştirilmiş, heybetli bir at, ben de bir at sineğiyim. Tanrı beni bu atın üzerine yerleştirdi, ona bağlıyım: Heybetinden ötürü tembelliğe meyleden bu at ancak bir at sineğinin varlığıyla hareketlenebilir. Eğer benim sözüme kulak verirseniz, hayatımı bağışlarsınız. Ne yazık ki bundan çok umutlu değilim. Belki biraz sonra bir at olarak uykunuzdan uyanıp Anitus'u dinleyecek ve beni tek bir darbeyle alaşağı ettikten sonra uyuklamaya devam edeceksiniz."
Reklam
"Bu korkaklık meselesi değil, ben korkak değilim, bilakis güçlü ve cesurum."
İşte oradalar, dedi yüreğine, “gülüyorlar işte; beni anlamıyorlar, ben bu kulakların dinleyeceği ağız değilim.
Çok öfkeli insanlarız. Eskiden bizimkiler daha da öfkeli insanlarmış ya... Neden bu kadar öfkeliyiz, neden bu ka­dar gözü dönmüş kişileriz, soğukkanlılıkla bir işe sarı­lıp onu niçin sonuna kadar vardıramıyoruz? Bir arkada­şım var, çok zamandır öfke üstüne konuşuyoruz onunla. Günlerdir, şu öfke duygusunun altından girdik, üstünden çıktık. Diyor ki, öfke bir kendine güvensizliktir. Öfke ça­resizliğin arkasından gelir. Daha da ağır konuşuyor, öfke dünyayı tanımamaktan, bilgisizlikten gelir. Ben burada öfkeyi savunacak, kutsallaştıracak değilim... Bazı yerlerde arkadaşımın düşüncesine katılıyorsam da, bazı yerlerde onunla birlik olamıyorum. Öfke büyük bir inancın sonucu da olabilir gibime geliyor. Öfke, kör bir duvarla karşılaşan, aydınlığı görmüş insanın öfkesi de olabilir.
198 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Yazarın dili akıcı. Diğer kitaplarıına şans verirmiyim. Evet.Hikayelerin kısa olması okumayı kolaylaştırıyor. Ben hikaye ya da öykü insanı değilim galiba. Ya da bu aralar sevemiyorum.
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,169 okunma
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.