Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çinliler, Türklerde babalarla oğulların aynı otağda utanmaksızın beraber yattıklarını, babanın vefatında oğlunun üvey annesini alabilmesini, biraderin vefatında kardeşinin, yengesini alabilmesini zikrederek Türkleri zemmediyorlardı. Chung - hang Yüeh ise daima, Türklerin Çinlilerden üstün olduğunu isbata çalışıyordu. Diyordu ki:“Türkler hayvan etlerinden başka bir şey yemezler, sütten başka bir şey iç­mezler. Deriden başka bir şey giymezler. Sayısız sürülerini otlaklarda, ırmak kıyılarında gezdirirler. Mevsimler değiş­tikçe onlar da yerlerini değiştirirler. Yiyecekleri kalmadı mı, derhal ata binerek ava giderler. Bolluk içinde iseler, ke­yiflerine bakarlar: hiçbir şeyin kaygısını çekmezler. Kaide­lerini değiştirmekten hoşlanmazlar. Bir oğulun, üvey annesiyle, kardeşinin, yengesiyle evlenebilmesi, ocakların zürriyetsiz kalarak sönmemesi içindir. Şimdiye kadar Hiung - nular arasında, bu kadar karışıklıklar çıktığı halde, hiçbir za­man, eski sülâle yerine, başka bir aileden bir beğin tahta geçirildiği işitilmemiştir. Çin’de ise bilâkis, öteden beri sü­lâleler birbirini boğazlamakla uğraşmışlardır. Daima yeni bir mütegaliip çıkarak, eski sülâleyi kaldırmış, kendisi ye­niden bir imparatorluk hanedanı kurmuştur.”
"Görmüyor musun ki gözlerim neşeli, sevinçli ve pek çok ferahlıkla parıl parıl parlamaktadır. Ama bunun sebebini başka bir şeye yorma. Gözünün ışığının bu kadar aydın olması ancak senin aydınlık yüzünün parıltısından akseden bir aydınlıktır."
Sayfa 71 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Bana insanlardan mı bahsediyorsun? İnsanlar mazide ve tarihin yaprakları arasında kaldılar. Bu gördüklerin birer karikatürden başka bir şey değildir."
"Benim beklediğim aşk başka!"dedi."O, bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey.Sevmek ve hoşlanmak başka,istemek, bütün ruhuyla, bütün vücuduyla,her şeyiyle istemek başka... Aşk bence bu istemektir.Mukavemet edilmez bir istemektir!"
Sayfa 103 - YKYKitabı okudu
Bu mutsuzluğun mezardan başka bir sonu olduğunu sanmıyorum.
ama üzgün olduğum için ağlamıyordum. sanırım, gidecek başka bir yerimiz olmadığı ve bu dünyada yaşamaya devam etmekten başka seçeneğimiz olmadığı için ağlıyordum. çünkü seçecek başka bir dünya olmadığı gerçeğiyle yüzleşmiştim. etrafımızda olan her şeye ağlıyordum. ... bu onu son görüşüm oldu. kojima benim, biricik ve en önemli arkadaşımdı.
Sayfa 175Kitabı okudu
Reklam
"Bu dünyada cesur olmanın bir sürü yolu var. Bazen cesaret, kendi hayatını senden çok daha büyük bir şey ya da başka biri için feda etmektir. Bazen de daha büyük bir amaç uğruna bildiğin her şeyden, bir zamanlar sevdiğin herkesten vazgeçmektir. Ama bazen farklıdır. Cesaret bazen acıya dayanabilmek için dişlerini sıkmak, her güne yeniden başlamak ve daha iyi bir hayata ağır adımlarla ilerlemektir. İşte şimdi ben de böylesi bir cesarete sarılmalıyım."
Sayfa 497Kitabı okudu
İnsanlar temel arzuları tarafından yönetilir ve bu da acı çekmemize yol açar çünkü arzular bizi dünyadan bir şeyler istemeye iter, oysa dünya bir tasarımdan başka bir şey değildir.
"Hepiniz rol kesen gevezelerden başka bir şey değilsiniz! Verdiğiniz bu tepki bile çalıntı! İçinizde özgünlüğe dair tek bir iz yok! Damarlarınızda kan yerine kanser akıyor!"
İnsanlar bir şey satın alıyor, sonra kendilerini daha kötü hissediyor ve bu yüzden başka ne satın alabileceklerini görmek için başka bir dergi satın alıyorlar. Kapitalizm dedikleri daimi ve mutsuz bir sarmal bu ve gerçekten çok popüler.
Reklam
"Kitleler her zaman kurban ister. Heyecanlanmak ,coşmak ister. Birini öldürmeye çalışmakta, kurtarmaya çalışmakta aynı dürtüden ileri gelir. Bir kurbanı top yapıp oynamak isterler. Canı sıkılanlar gittiler hep böyledir yaygaranın kopmasını beklerler. Kitlelerin bu yöndeki beklentilerini doyuran araç da kendi ticari çıkarlarından başka bir şey düşünmeyen medyadır."
Kur'an yazımızın değeri anlaşılabilecek mi?
Eliezer'in Kudüs'e tamamıyla yerleştikten ve işlerini yoluna koyduktan sonra attığı adımlardan biri, 1882'de Yehiel Michel Pines'le birlikte "İsrail'i İhya Cemiyeti'ni kurmak oldu. Cemiyetin amacı İbraniceyi dirilterek konuşulan bir dil hâline getirmek ve Yahudilerin Filistin topraklarına dönüşü için çalışmalar yürütmekti. Eliezer ve Pines, Ben-Yehuda'ların Kudüs'e gelişinin ilk haftalarında kendi aralarında bir "centilmenlik anlaşması" yaparak, İbraniceden başka bir dilde iletişim kurmamaya karar vermişlerdi. Pines'in 1913'teki ölümüne kadar, bu sözü titizlikle tutacaklardı. İkili, şu cümleleri sık sık hatırlatıyordu: "İbranice ve Siyonizm, birbirini destekleyen ve besleyen iki unsurdur. Eğer ulus olarak dirilecek ve anavatana döneceksek, İbraniceyi konuşup yazabilmek zorundayız."
Şeytanlar, arzu ettikleri şirk, fısk ve isyanı irtikâb eden kimseye yardım ederler. Bâzan açığa vurması için ona gayba dâir bir takım şeyleri haber verirler. Bâzan öldürme, hastalık verme ve benzeri şekillerle onun eziyet etmek istediği kimselere eziyet ederler. Bâzan insanları arzuladığı kimselere çekerler. Bir başka zaman insanlardan para, yiyecek, giyecek gibi şeyler çalarak onları bu kimseye gizlice getirip verirler; o adam da bunu, evliyanın kerametlerinden sanır. Halbuki getirilen mal, çalıntıdan başka bir şey değildir.
"Risale-i Nûr'lar kâfidir, demek; başka eserleri okumamak demek değildir. Onlar bu asrın ihtiyaçlarını te'mine kâfidir. Başka fâideli eserlerden de istifade olunmakda bir mahzur yoktur."
Dokundurmanın güzelliğine gel...
Yanında yöresinde, rüyasında gördüğü hayvanlardan ne de çok vardı; hem de insan suretinde. Çıkarları söz konusu olduğunda, başka hiçbir şeyin kıymeti olmazdı bu hayvanların nazarında. Şimdi kendisi de zırhını yitirmiş, bu namussuzların arasında küçücük bir çocuk gibi savunmasız kalakalmıştı. Zayıflığının kokusunu almaları, gelip onu bulmaları çok uzun sürmeyecek gibiydi. Belki de çoktan almışlardı.
Sayfa 47 - ÖTÜKENKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.