"Olmak ya da olmamak" Hamlet için ne kadar vazgeçilmezse, duruma tam olarak uyan bir tarzda hareket ederek veya etmeyerek kendilerini şaşırtan bu profesyonel insanlar da bir şeyin -adını koyalım, duygusal çevrenin- işte o kadar kopmaz bir parçasıdır. Burada ima edilen imge iyi uyum imgesidir, itaatkar olmayan bir duygusal ayardır. "Olmak ya da olmamak" Winnicott'ın Hamlet oyunu hakkındaki yorumlarıyla uyuşabilir, fakat karakter Hamlet -özellikle de bu meşhur tiradında- kendi dünyasıyla köklü bir çatışma içindedir; hatta duruma uyan bir şekilde hareket etme ya da etmeme yolunu bulamaz. Bir kez daha Hamlet görünüşte açık olan ama çok geçmeden esrarengiz bir hale bürünen bir şeyi söylemek için kullanılır. Bu bağlamda Winnicott'ın bu örneği seçmiş olması tuhaftır, zira Shakespeare'de yerli yerine oturan birçok konuşma vardır. Hamlet'in tiradı, diğer şeylerin yanında, yaşamanın mı yokı;a ölmenin mi daha iyi olduğu sorusuyla ilgilidir ve Hamlet'in hayatta kalmak için bulduğu nedenler pek iç açıcı değildir. Hamlet tekinsiz bir tutarlılıkla İngiliz psikanalizinde hakikat ve bilgi sorunlarını daha da karmaşıklaştırmak için tekrar tekrar sahneye çıkar.