İRADE HARİKALARI
Tam saat üçte, don Pedro masamıza varıyor, masadakilerin herbirini selamlıyor, kendi kendine, birtakım anlaşılmaz cümleler mırıldanıyor ve sessizce oturuyordu. Bir fincan kahve istiyor, bir sigara yakıyor, sohbeti dinliyor, kahvesinden yudumluyor, hesabı ödüyor, şapkasını alıyor, çantasını kavrıyor, iyi akşamlar diyor ve ayrılıyordu. Ve böyleydi
İçinde hiç uyanmadan kalmış, biraz kurcalanmış fakat hiçbiri sonuna kadar işlenmemiş birçok yetenek olduğunu acı acı seziyordu. İçi yanarak anlıyordu ki onda gömülü kalmış iyi ve güzel şeyler vardı; belki çoktan ölmüş ya da bir dağın derinliklerindeki altın gibi saklı kalmış olan bu hazine, çoktan meydana çıkmış olmalıydı ama öyle derinlerde kalmış, üzerine öyle pislikler yığılmıştı ki.. Sanki dünyanın ve hayatın ona verdiği nimetleri birisi çalmış ve yine kendi ruhunun derinliklerinde bir yere gömülüp bırakmıştı. Sanki bir güç; onu hayat meydanına atılmaktan, iradesini ve zekasını alabildiğine açılıp harcamaktan alıkoyuyordu. Sanki gizli bir düşman, daha yola çıkarken onu ağır eliyle yakalamış; insanlığın doğru yolundan uzaklara fırlatmıştı…
Sayfa 115 - Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Reklam
"bu dert onu ağır ağır kemiriyor, biliyorum. kendini tutmaya çalışıyor; avunmayı da, derdinin içine gömülmeyi de bilmiyor bu yüzden. arada bir düşünüyor derdini, onu şöyle bir yoklayıp geçiyor. özellikle insan içindeyken yapıyor bunu. çünkü başkaları onu avutuyor. öğüt verir gibi bu konudan ciddi bir biçimde söz açması acılarını biraz hafifletiyor. ama bir odada yalnız kalınca, düşüncelerini kovmak için homurdanıp durduğunu işitiyorum. yine de bütün gün suratı asıktır; hemen yorulup somurtur. elini boğazına götürerek, "düğümlenip kalıyor burada, geçmiyor," der. cimrice acı çekiyor. zevklerinde de böyle olmalı. bu yeknesak sıkıntıdan, şarkıyı keser kesmez başlayan bu homurdanmalardan sıyrılmayı, doğru dürüst bir acı çektikten sonra umutsuzluk içine gömülmeyi hiç istemez mi bu kadın? sanmam, elinden gelmez bu. kördüğüm olmuş artık."
3-7 yaş arasındaki ilk heteroseksual, ilkel genital-phallik devreyi bir mitos simgelemektedir. Sözünü ettiğimiz yaş diliminde erkek çocuğun annesine karşı duymakta olduğu bu aşk nedeniyle babasının kendisini cezalandırıp kısırlaştıracağı korkusu içinde bulunduğu Oedipal devreyi simgeleyen trajik bir mitos vardır. İki bin sene evvelinin
Kendi hayatı yanında insan hayatının nelerle dolu olduğu düşüncesi bütün çıplaklığıyla karşısına dikilince, içinde birikmiş meseleler uyanıp, karanlık bir harabeye giren gün ışığının ansızın ürküttüğü kuşlar gibi uçmaya başlayınca İlya İlyiç'i bir korku sardı. Yarım kalmış bir adam olduğunu, ruh güçlerinin gelişmeden kaldığını, hayatına bir
ŞAHSİYETİ, FİKİRLERİ VE ÜLKÜCÜLÜĞÜ Gaspıralı İsmail Bey, Yusuf Akçura'nın da bahsetmiş olduğu gibi; "fevkalade yaratılmış" bir insandır. Bu bakımdan İsmail Bey'i anlayabilmek için esas fikirlerini ve seciyesini tahlile ihtiyaç vardır. Rusya Türkleri tarihini kendi faaliyeti ile ikiye bölmüş ve onları karanlıktan nura kavuşturmuş olan
Reklam
520 öğeden 641 ile 520 arasındakiler gösteriliyor.