Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyadaki varoluş, acı ve ıstırapla dolu bir karanlık yolculuktur. Kaderin zalim oyunları, insanlığın kalbine keskin bir hançer gibi saplanır ve yakın bildiklerimizin bile ihaneti bir adım ötemizde bekler. Ben, hiç tanımadığım yabancıların elinden yardım gördüm. Hayatta, bilmediğim şeyler, bildiklerimden daha fazla hikmet ve bereket taşır. Ben değil, hayat sizinle sohbet ediyor. Bir erkeğin gerçek bir erkek olabilmesi için, bu dünyada sert bir darbe yemesi gerekmektedir. Sizi büyüleyen bakış açımın arkasında, benim de kendi payıma düşen pek çok zorluk ve acı var. Olgunlaşmadan, kimse hakiki mutluluğu tatamaz. Eğer olgunluk ve derinlik arıyorsanız, acı ve zorlu hikayeler yaşamanız gerekir .
Beni bir kaç kez sollar geçer, sabah ayazları ,kedi tüyleri ,işbaşı telaşları ,tıka basa dolu otobüsler ,narenciyeli etekler ,gümüş işlemeli yürekler ,kalpte yaz telaşı ,mihenk taşında demir eller ,kaçık çoraplı tenler, asma kilitli göz uçları,uzayan adımlar ve kısalan saatler. sanki hep bir şeyleri kaçırdım; her şey üzerime
Reklam
Susuyorum. Yemin ederim dilim susuyor. Tek kelime edemiyorum ama kafam susmuyor. Düşüncelerim susmuyor. İçimin acısı geçmiyor. Tek kelime etmiyorum ben ama susmuyorlar. Susturamiyorum. Eskiden canım yanınca hep uyuyordum. İnsanlar hiç neden o kadar uyuduğumu soruyor ama bi kerede neden bu kadar çok uyuduğumu sormadılar... Ama ben sanırım artık geçmiyor. Artık uyuyamıyorum. Uyumuyor değil uyuyamıyorum. Çünkü artık canım yakan şeyler uyumama izin vermiyor... "İyi değilim ben" diye bağırmak istiyorum, bir bir dökmek istiyorum içindekileri ama kime neyi anlatıyorsun hissi her şeyi bastırıyor. Yine dudaklarımdan dükülen tek şey "iyiyim* kelimesi hava aldım, sigara içtim, müzik dinledim ama hiç biri kafamı susturmuyor. Artık hiçbir şey iyi gelmiyor bana ...!
Hikaye çok uzun , zaten daha önce bu hikayeyi dinleyenler de var. En iyisi ben hikayenin sonunu anlatayım kardeş
Yine çok düşünmelerle dolu bir gecede sesleri susturmak ve huzura kavuşup da uyumak için içimi satırlara dökmeye karar verdim, başka yol kalmadı. Doğan Cüceloğlu "Var mısın?" kitabında bireyin günlük yaşamında ne kadar kendi gibi olduğunun önemine dikkat çekmişti, o sayfaları okurken çok hak verdim çünkü ben günlük yaşamımda bazen kendim gibi tepki vermiyorum normalde Rümeysa'nın karşıdaki kişiye haddini bildireceği yerde çok fazla empatik şekilde yaklaşarak karşımdakinin üzülmesi yerine susarak tepki veriyordum, gel gör ki böylece zarar gören ben oldum ezik gibi hissetmeye başladım, karşımdaki de kendini haklı ve güçlü sandı. Bugün Rümeysa yine susar diye düşünülerek salak yerine konulmaya çalışıldım ama bu sefer susmadım, artık susmayacağım. Bu beni iyi hissettirdi umarım hep böyle doğruyu ve hakkımı savunurum. Benden size tavsiye kendinizi tanıyın ve günlük yaşamınızda kendiniz olun. Ben kozamın içinde kendimi yaratmaya ve yaşatmaya devam edeceğim. Allah içimize huzur versin, amin.
Raşit Ulaş - İsimsiz Oğullar ve Tanrı Kuşları
allah’a ve türkiye’ye kırgınım günahım ve sevabım sizin olsun ikinizi de çok seviyorum bütün kaybedilmiş günlerin ardından koşarak uzaklaştım incinen bir ruh ve zay olmuş bir ömür bütün diklenişlerin ardından öylece yere kapaklanmaktı dünyanın getirdiği şimdi sana hangi yüksek sesle bağırayım ey kalan günlerim ey ne kadar kaldığını bilmediğim
Reklam
Yoruldum çok fazla yoruldum . Hayatımda beni yerle bir eden dört duvar arasında sıkışmama neden olacak bir şey yok ağır şeyler yaşamıyorum hayatımı göz önünde bulunduruyorum bir daha kanât getiriyorum ağır durumlar yaşamadığıma fakat bazı şeyleri kabullenmek istemiyorum ama zorundayım belirsizlik , gereğinden fazla düşünme , geçmek bilmeyen baş ağrıları hayatımda ki bir takım sıkıntılar ….. alışıyor insan alışamaz değil ne yaşarsak yaşayalım zaten insanın fıtratında var bu alışmak denilen eylem . Ben alıştım , istemeyerek alıştım . Defalarca ne yaptım neden böyle oldu neden neden neden yeter artık sonu olmalı .
Eğdi başını sağ omzuna. -ben geldim” dedi. Mahcuptu ama muhtaçtı da. Mahcuptu çünkü; her gece gıkını çıkarmadan dinliyordu onu. Muhtaçtı çünkü; başka anlatacak bir kimsesi yoktu. ellerini iki yanağına yapıştırdı. “Eyvah, bugün de yaşadım” dedi. süzülen yaşları karıştı akan sulara. susmayacak kadar çok ağladı. Ama maalesef saati dolmuştu ve alışmıştı. yanından ayrılmak zorundaydı. Bu yüzden kurulu bir oyuncak bebek gibi. Aniden susabiliyordu. Ve sustu. Şimdi de sahibini mutlu etmeye gidiyordu.
Size bozuk bir metinle rızkıma tam teslim oluşumu ve o günden sonra bu iman ile ömrümü idame ettirmemi anlatan bir anımı paylaşacağım. Sene 2014 Ocak ayinin son günleri İstanbul haznedar‘da bir mağaza çalıştırıyorum. Ocağın ilk haftası bir oğlum oldu kendisi prematüre dünyaya geldi (7 aylık) bu vesileyle kuvözde kalması gerekiyordu. Ben de her
“ Gelecek kurmak için para gerekiyor.” “Yani bana sorsalar gelecek kurmak için, bir sen yeterlisin derdim.” Yine kolkolayız, yol neredeyse bitmiş. Ben bu cümlenin virgülden öncesini sesli söyledim geri kalanı ise sadece kalbimin duyabileceği kadar kısık. Sen merak ettin tabii virgülden sonrasını da sorup durdun bana. Ben halbuki virgülden sonrasını tüm umutlarıyla emanet etmiştim bile geleceğe, bizden yana.. Çok ilginçtir.. hiçbir şey kalmıyor geriye ne aşktan ne insanlardan
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.