Aynı cevabı veriyorum, hiçbir dile çevrilemeyecek o cevabı. Düşümle karşılaşmaya gitmem gerekiyordu. Aynı hayal kırıklığı. . İnsanların, kayalara yapışan istiridyeler gibi, başkalarının acılarına yapışmak gibi tuhaf bir saplantıları var. Başıma gelen şey onları kendileriyle yüzleştiriyor sanki. . Çoğunlukla çığlık atmak istiyorum, köpürüyorum.
Sen ne olacaksın büyüyünce? - Ben mi? dedi. Gözlerini gözlerime kaldırdı. İkimiz de mavi mavi baktık. - Ben, dedi, boyacı olacağım. - Ne boyacısı? - Kundura boyacısı. - Neden kundura boyacısı? - Ya ne olayım?
Reklam
Babama 2
Mezarının toprağı bir sıcak yatak bana Ne olur aç gözünü bir kerecik bak bana Gurbet eller çürüttü ömrümü damla damla Karşılaşmadım bana senin gibi adamla Görmedim bir merhamet gözlerde ve ellerde Gül kokusu duymadım esen bunca yellerde
Boyacı olacağım dedim ya
Birkaç gün sonra yanımdaki arkadaşın iki kalemi vardı. Birini aldım. Hırsızsın sen diye dövdüler. Benim kalemim yoktu aldım. Sonra o da yaramazlıkmış, hem de çok fena bir şeymiş. Bir daha kimsenin kalemini almam dedim. Defterini aldım. Bu sefer hem dövdüler, hem mektepten kovdular. Çok fena yapmışsın. Fena yaptım. Ben adam olmak istemiyorum ki. Ne olmak istiyorsun ya? - Boyacı olacağım dedim ya.
Sayfa 11 - Türkiye İş Bankası
27 Yeni yıkanmış sokaklar tütüyor ikindi rüzgârında. Dükkânların önünde uyuklayan adamlar var... Yaşamım boyunca bu görüntüyle başlayacak bir anlatı yazmayı kurdum, ama gerisi bir türlü gelmedi. O dükkânların önünde uyuklayan adamlar kalkıp da bir türlü yaşama katılmadılar. Donduruldu resim. Zamanla soldu. Dükkânların bile yeri değişti belki ve
Turuncu Defter
Uyumak istiyordum.Uyanmak istemiyordum da yazabilirdim aslında.Ama yazmadım çünkü uyanmak istemiyorum bir olumsuzluğa gebeydi.Ve ben korkardım olumsuzluklardan.Hatırla. Olabildiğince kaçınırdım küçüklüğümde, olumsuz bir ifadenin ağzımdan kaçmasından.Bana musallat olmasından korkardım, musallat olup gitmemesinden.Bir de öyle inattım ki bir kez yapmam dersem yapmazdım bir şeyi, sonrasında istesem bile.İnadımı kırmaktanda korktum asla kıramayacak olmaktan da.Okulda beni oyuna davet ettiklerinde oynamayacağım demezdim mesela, başım ağrıyor yarın oynarız derdim.Yada anneme yemeyeceğim demezdim, karnım ağrıyor sonra yerim derdim.Beni seviyor musun diye sorardı babam kalbim ağrıyor derdim bu seferde, sonra severim diyemezdim ama.Korkumun cümlenin anlamıyla alakası yoktu aslında, cümlenin yapısıydı benim karanlıkta ki canavarım.Yapıya olumsuzluk katan her şey.Takıldığı fiilleri kanser hücresi gibi kurutan –me –ma ekleri.Belki de bardağın dolu tarafını görmeyi yanlış anlamıştım.Olumlu yönden bak, bende, sözleri gözlerim sandığım için olumlu yönden konuş olmuştu.Sonra cesarete susadım ve içtim suyun hepsini.Üşendim her şeyin olumlu yönünü söylemekten.Ya da olumsuz olmak istedim, sen gibi.Sadece bazen eski bir alışkanlığı yazıyor kalemim.Sana özeniyor sonra vazgeçiyor bu uğraştan.Sen her ağzını açtığında bir olumsuzu doğurdun.Yapmam, oynamam, yemem, olmaz, içmem ve sevmiyorum derdin karşındakine çekinmeden.Farkına varmadın olumsuzluklarla kuşatıldığını.Cümleye olumsuzluk katan –me –ma harflerine dönüştüğünü.Ve şimdi nereye yerleşsen hep bir olumsuzluk takıldı evine, nazar boncuğu yerine.
Reklam
124 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.