duvar'daki "karanlıkta kaynak yapan adam" şiirinde karanlık nasıl faşizmi simgeliyorsa, bu şiirdeki yangın da öyle, 50 yıllarında üzerimize çöken siyasal baskıyı simgeliyor. açıkça yazılması mümkün değildi. bu da chp diktasının faşizan baskısıyla, özgürlük vaadleriyle iktidara gelen dp iktidarının amerikancı baskısı arasında pek de fark olmadığını gösterir. fark olsa, 'mavi hareketi'ni 'moskova ajanları'nın bir marifeti sayar, iktidar organı gazetelerinde yazarlar mıydı? (şiiri ahmet kaya besteledi, kasete okudu.)
Sayfa 82 - Meraklısı İçin Notlar - Fabrika Durağı, / yangın gecesi /Kitabı okudu
❝ Bir Kalbiniz Vardır, Onu Hatırlayınız..
İsmet Özel’in çok sevdiğim bir şiiri şu dizelerle bitiyor: “Herkesin bir bahanesi var, senin yok / biraz bekleyebilirsin, daha sonra / burada kalamazsın, başa dönemezsin / ama dön / eve dön! şarkıya dön! kalbine dön! ... Ev deyince hepimiz yanından dere akan, yaz kış bacası tüten o tek katlı yapıyı resmediyoruz hâlâ. Eski şarkılarımız yenileri
Sayfa 18 - E-KitapKitabı okudu
Reklam
Şiiri hiçbir zaman bir düşüncenin kanıtlanması, bir davanın savunulması, bir felsefe sisteminin sunulması olarak düşünmedim. Şiirin yapısının gerektirdiği bu bağımsızlık, şairlerin özgürlük aşkıyla da açıklanabilir. Bunun için, baskı rejimlerinde ilk isyan bayrağını açanların daima şairler olduğuna şaşmamak, bunu doğal karşılamak, buna sevinmek gerekir.
İlk şiir kitabı Duvar’ın ikinci baskısına (1959) yazdığı önsözdeki “ ... halkçı ve toplumcu şiir, halk yığınlarını sarabilecek geniş soluklu bir koçaklama şiiri tutturmak istiyordu. Böylelikle yeni Türk şiiri yeni koşullara yerleşirken, hem yüzyıllardır değişe değişe sürdürüp getirdiği milli sesi korumuş olacak, hem de halk şiiri geleneği aydın şairlerin işe karışmasıyla yeni bir kan kazanıp değerlenecekti,” sözleri, bir anlamda da bu noktanındaha o günden belirlendiğini işaretler. Yine o önsözde belirttiği gibi, Duvar’daki şiirlerin yarısı bu anlayışla yazılmış ve bu büyük halk şairlerine yaslanmıştır.Ama bu yaslanma sadece biçim ya da söyleyiş açısından değildir. Aynı zamanda şairin toplumcu kişiliği nedeniyle, bu halk şiirinden kaynaklanan ilk dönem şiirlerinde kendisinin “memleket havası” diye tanımladığı köye, köylülüğe, doğaya dönüklük, Anadolu görüntüleri, yaşantısı hâkimdir. Milli değerler, Kurtuluş Savaşı’nın önemi, özgürlük tutkusu, bağımsız bir millet olmak gerekliliği gibi konular bu şiirlerde işlenir. Tabii bu özellikler, şairin 40 kuşağı içinde olmasından ve döneminden de kaynaklanıyor. Büyük bir savaştan, İkinci Dünya Savaşı’ndan çıkılmış, tek parti yıllarının ağır siyasi baskılarından daha yeni kurtulunmuş ve 60’lı yılların özgürlükçü havası solunmaya başlanmış...
Sayfa 107
Şiir piçtir... Baba va da babalarını kimse bilmez. Ne ilginçtir ki; şair fahişeliği, şiir piçligi konusunda fanatik narsistirler. Vefadan nasiplenmemiş bir piç olan şiir doğar doğmaz ahlaki (!) gerekcelerle terk eder annesini. Anne onun yeni kardeşleri için başka sancılarla kıvranırken, mahlası özgürlük olan şiir hiç acı çekmeden başına buyruk dolanır. Annesinden, öteki annelerden ve süresiz esin kaynağı olacağı diğer piçlerden habersiz... Gün gelir anne ölür, bu ölüm şiiri hiç ilgilendirmez. O, yalnızca kendi ölümsüzlüğünü arar. Bulduğunda (ya da bulursa) unutacaği ilk şey, sonsuz var oluşunu annesinin ölümcül yaratıcılığından aldığıdır. -Mühür
Sayfa 12 - Şair ve Şiir üzerineKitabı okudu
_Her şey algıdır. Herhangi bir şeyi itici ya da çekici kılan tamamen senin zihnindir. Karar veren faktör sensin. _Zihin, aldatıcıdır. Gerçekte ikilem yoktur. Gerçekte sorun yoktur. Hiç olmamıştır, hiç olmayacaktır. Zihinde sorunlar vardır ve sen gerçekliğe zihnin aracılığıyla bakarsın. Böylece gerçeklik sorunlu olur. _Sağlıksız bir zihinle ne
Reklam
Toplum Evliliği Kutsar, Aşka Karşı Çıkar
Toplum dediğimiz varlık, aşkın amacını yalnız doğurmak ve çocuk yetiştirmek olan sürekli bir birlik olarak kavramlaştırmakla, aşkın doğasına karşı çıkmış oluyor. Yani aşk ile evliliği özdeşliyoruz. Bu kurala uymayan her davranışı cezaya çarptırıyoruz. Cezanın şiddeti, topluma ve zamana göre değişiyor. Meksika'nın [uygunsuz] kadına verdiği
Sayfa 220-221
Şiiri hiçbir zaman bir düşüncenin kanıtlanması,bir davanın savunulması,bir felsefe sisteminin sunulması olarak düşünmedim.Şiirin yapısının gerektirdiği bu bağımsızlık,şairlerin özgürlük aşkıyla da açıklanabilir.
Frerlerin 13. yüzyılda sahneye çıkması, rahiplerin ya da keşişlerin ilgi­lenmediği bir boşluğu doldurmaya yönelikti. Bu akımın öncüleri Assisi'li Francesco (1182-1226) ve Dominic Guzman (y. 1170-1234) o dönemde kilise­nin özgürce sokaklara çıkıp vaaz verecek ve günah çıkartacak, insanlara yaşadıkları yerlerde onlar gibi yaşayarak yol
Sayfa 496 - Yapı Kredi Yayınları.
T.De Mello-İnsan Yasası
Carlos Heitor Cony için MADDE I Bu yasaya göre önemli olan gerçektir bundan böyle önemli olan yaşamdır el ele verip gerçek yaşam için çalışılacaktır.
87 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.