105 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Yazar Yan Liankenin ilk okuduğum kitabı oldu ve ilk kez Çin edebiyatı okudum… Akıcı bir dili vardır… Dağ köylerinde yaşayan ihtiyar kuraklık nedeni ile köylerini terk etmek zorunda kalan köylüler ile gitmek yerine zaten öleceğini söyleyerek kalmayı tercih ediyor sahiplendiği kör köpek ile… ve umudunu bir mısır fidesini yaşatmak için neler yaptığını konu alıyor… yokluk, çaresizlik, açlık , susuzluk tam yaşam mücadelesini çok güzel anlatmış. Bu kitabın amacı umut aslında… kör köpekle olan arasındaki bağ aslında çok güzel vefayı da göstermiş oluyor. Kitabın sonunda Mısır fidesinin büyüdüğünü okuyunca sevindim. Yağmur meselesi olsun yazı tura meselesi olsun beni hüzünlendirdi… başları aslında beni sarmamıştı ama ortalara gelince sonunu çok merak etmeye başlamıştım…. İhtiyat kelimesi aslında bilim insanı derviş anlamına gelmesi beni ayrıca o konuştuklarına çekti… Puan : 8/10
Günler Aylar Yıllar
Günler Aylar YıllarYan Lianke · Jaguar Kitap · 20204,427 okunma
124 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Atay Benizli
Ödüllere, yarışmalara ve onların söz temsili, düzenli sel baskınlarıyla çeri çöpü önümüze getirişine pek aldırış etmem ama kimi zaman o çerin çöpün arasından hiç de üvez sesli olmayan öyle gür sesli öyküler çıkıyor ki, kaybolmuş kentin eskicisi gibi kendimi bir anda sevinir buluyorum. İşte Barış Özarıkça'nın Hay'ı da öyle gür ve tok bir
Hay
HayBarlas Özarıkça · Metinlerarası Kitap · 202312 okunma
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 days
Eylülün Sesiyle
Eylülün Sesiyle
Tiffany'de Kahvaltı
Tiffany'de Kahvaltı
Truman Capote
Truman Capote
Tiffany’de Kahvaltı’yı üçüncü okuyuşumdu bu. Audrey Hepburn hayranlığım sonucu Breakfast at Tiffany’s en sevdiğim film olmuştu. Yıllardır da öyledir. Bu vesileyle kitabını da 10 yıl önce ilk kez okumuştum. Film 1961 yılında vizyona giren olay öyküsünden bazı diyaloglarına kadar kitapla özdeşlikler barındırmak ile birlikte olayların akışı ve sonlanışı ile farklılar içeren bir yapım. Kitabın anlattığı verdiği mesaj filmden çok daha farklı aslında. Ben filmi çok sevmek ile birlikte kitabın bu kurgusunu da seviyorum. Aslında bu hikaye daha derinleştirilerek teferruatlı bir roman da ortaya çıkabilirdi. Yazar genelde uzun öyküler yazdığı için bunu tercih etmemiş olabilir. Zaten öykünün de amacı ve anlatmak istediği de bu kadardı diye düşünüyorum bir yandan da. Yani biz yüzeysel bir anlatımla karşı karşıya değiliz aslında; yazar bu kadarını anlatmak istedi. Ve bence yazarın kurgulamak istediği Holly’i de, yazar Fred’i de iyi tanıyoruz kitabın bitiminde. Karakterlerine ve öykülerine dair çıkarımlar yapabiliyoruz. Kitabı her okuyuşumda üç beş saat içinde bitirmeme rağmen damağımda güzel bir tat ve etki bırakıyor. Bunu hikayeyi de filmi de Audrey Hepburn’ü de çok sevmem ile doğrudan alakası olmadığını da belirteyim. Güzel bir yaz akşamı kitap okumak için bir kaç saatiniz varsa ayırıp tatlı bir öykü ile buluşmak isterseniz; Holly’nin ruh halini anlamak, hikayesini dinlemek, onun ruhunu daraltan kırmızılıkları anlamak isterseniz Tiffany’de Kahvaltı’yı okuyabilirsiniz. Bir de filmini izleyip karşılaştırabilir hem ortak hem farklı iki güzel öyküyü dimağınıza katabilirsiniz.
Tiffany'de Kahvaltı
Tiffany'de KahvaltıTruman Capote · Sel Yayıncılık · 20081,738 okunma
120 syf.
·
Not rated
Aşk ne değildir :)
Kadınları sevmiyorum bir şeyler yazayım da içim soğusun :) demiş ve yazmış :) söz konusu
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
olunca böyle düşünerek okudum. Kendinden önceki hiç bir filozofun aşk için bir şeyler yazmadığını bu konuda fikirlerini çürütebileceği hiç kimsenin olmadığını belirtiyor. Aşk konusundaki tespitleri muhteşem! Aşkın sadece cinsel dürtülerden ibaret
Aşkın Metafiziği
Aşkın MetafiziğiArthur Schopenhauer · Sel Yayıncılık · 202413.4k okunma
328 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 20 hours
Savaşı icat eden görmesin cennet yüzü
Aylar önce
Ben Amir
Ben Amir
kitabına başlamış ve devam edememiştim. Savaşın en çirkin yüzünü satır satır okumakta fazlasıyla zorlanmıştım. Bunları okumak bile bu kadar zor gelirken , yaşamak , yaşayan insanları düşünmek nasıl zor varın siz düşünün..
İncir Kuşları
İncir Kuşları
bir öneri kitaptı. Fazlasıyla etkilenen bir kitaptı . Kitabın yarısına kadar gayet güzel ve hoş bir aşk hikayesini okuyordum. İsmiyle müsemma çok tatlı hoş bir sada bırakan satırlardı ta ki savaş başlayana dek. Savaş insanlığın başına gelmiş en berbat şeydi. Okuduğum sayfalar da
Ben Amir
Ben Amir
in cümlelerini hissedince , aynı durumları okuduğumda araştırdım ve Ben amir kitabı
İncir Kuşları
İncir Kuşları
nın devamıydı.
Sinan Akyüz
Sinan Akyüz
pek aşina olmadığım bir yazardı, dili yalın ve anlaşılır olsa da bundan sonra tercih edeceğimi pek sanmıyorum. :( Direndim ve bitirdim. Direndim diyorum çünkü gerçekten zor bir kitaptı. Detaylar rahatsız edici boyuttaydı. Beni uzun süre etkisi altına alacağı kesin okumaya devam ettikçe kalbime oklar saplandı gücümü kaybettim . Son satırlar beni biraz da olsa kendime getirdi " Bana yazdığın satırları yüzlerce kez satır satır okudum. Beni bu halimle yeniden sevebilir miydin acaba? Diye sormuşsun.. Evet! Seni ilk görüşte her halinle sevdim ben. Nefes aldığım sürece hep seveceğim... " Filistin halkına , Doğu Türkistan da ki Müslüman kardeşlerimize de yardım et Allah'ım onlara zafer nasip eyle
İncir Kuşları
İncir KuşlarıSinan Akyüz · Alfa Yayınları · 202126.4k okunma
404 syf.
·
Not rated
Dr burns bu işi gerçekten biliyorsun.başta bir yok canım bu kadar da değildir dediğiniz fikirleri uyguladıkça memnun bile kalıyorsunuz.eleştirilere cevap verme ve silahsızlandırma tekniği için daha fazla diyalog olmasını tercih ederdim.uygulamaya dönük faydalı bir kitap iyi hissetmek.yalnız yazı puntosu küçük geldi daha büyük olması okumayı kolaylaştırırdı. Çift sutun tekniği ,aşağı ok yöntemi ,asit testi gibi işe yarar bilgiler edindim.özellikle bilişsel çarpıtmaların hayatımıza etkisi iyi açıklanmış temiz iş çıkartmış yazar.insan olarak önce kendi içimize dönMELİYİZ kitabın çoğu yerini beğendim ama en sonuna bayıldım Mutluluğum inanılmazdı kadınlar doğumdan sonra bebeklerini ilk gördüklerinde bu duyguyu yaşıyor olmalılar hamileliğin tüm sıkıntıları ve doğumun acısı unutulmuştur hayatın kutlanmasıdır oldukça eşsiz bir deneyim depresyon ne kadar kronik ve şiddetli olursa terapötik mücadelede o kadar yoğun oluyor ama hastayla onun iç huzuruna giden kapıyı açacak iksiri bulduğumuzda bunun zenginliği yol boyunca yaşadığımız tüm uğraş ve korkuların kat kat üstündedir Kitapla kalın
İyi Hissetmek
İyi HissetmekDavid Burns · Psikonet Yayınları · 201811.2k okunma
Reklam
1,000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.