ilhamialgör
"Çıt"ın nasıl bir şey olduğunu henüz bilmiyordum. İçimden öyle geliyordu.Başka bir son düşünemiyordum. Böyle olmasını istemezdim ama hep olurdu. Dünyanın bütün Kızılderilileri yenilir, Spartaküs kaybeder, gün batarken sararır, kuşlar döner, Sadri Alışık denilen hergele, her filminde ağlardı. O ağladıkça ben de ağlardım. Nedenimi bilmez ağlardım. Ağladıkça Sadri'ye kıl kapar gıcık olurdum. Üçüncü şahıs olarak kalışına, hep gidici kadınları sevişine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi duruşuna, Sadri'nin bu mecburiyetlere, giden kişinin özgürlüğü olarak bakıp, ona ihanet etmemek için kendine ihanet edişine..."
"Aşk, rüzgarı kendinden menkul bir uçurtmadır."‘ Fakat Müzeyyen Bu Derin Bir Tutku’ filminden bir alıntı.
Reklam
“Her şey benden önce olmuşsa, bana olacak bir yer, durum kalmıyor muydu? Bana ait tek kişilik bir iskemle, o da yok muydu bu dünyada?”
Ne olmuştu da, "Seninle dünyanın her yerine gelirim," diyen Müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı?
Alem'de bir laf vardı, kulağıma küpeydi: "Deliyi düzeceğine, akıllıya var."
Kadın mesafeli bir yerden başka birinin sesiyle konuşuyordu. Oraya nasıl ve ne zaman gitmişti, adam mı göndermişti yoksa taksi tutup kendi mi gitmişti?
Reklam
"Hikaye" dedim. "gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da yarım kalan hikaye koyalım" "sen zaten neyi tamam ettin ki?" dedi bana "Aslında tam diye bir şey yoktur" dedim. "Her tam bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.