"Müzeyyen," dedim, kendi kendime, elimde Kürt börekleri ile dikildiğim kenardan, "çok güzelsin, çok."
Sayfa 50 - İletişim YayıncılıkKitabı okudu
Ne olmuştu da, “Seninle dünyanın her yerine gelirim,” diyen Müzeyyen, durduğu yerden çekip gitmelere başlamıştı. Nerelere gidiyordu? Gelirken getirdiği bakışlar ne dalgaydı? Hangisi Müzeyyen’di? Ya da Müzeyyen kimdi? İlk tanıdığım kimdi, şimdiki kim?
Sayfa 22 - İletişim YayıncılıkKitabı okudu
Şimdi devrik ve devirsizdik.
Sayfa 13Kitabı okudu
Aslında, tam diye bir şey yoktur. Her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür.
Sayfa 45 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kilidin dili yuvasına otururken, tarifi imkânsız bir ses çıkardı.
-bitse ne olur,
bitmese ne?-
Sayfa 58Kitabı okudu
Hikayemin başka hikayelere benzemesi ağrıma gidiyordu.
Sayfa 19Kitabı okudu