Tanrım! Ulu Tanrım! Ne bunaltıcı, ne berbat, Ne tatsız, ne boş geliyor bu dünya bana! Ah ne iğrenç, ne iğrenç! Bakımsız bir bahçe ki Azgın bitkileri tohuma kaçmış, Pis, kaba ne varsa tabiatta sarmış içini.
Sayfa 13 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
4. Etiketlere Dikkat
2 Ağustos 1992 tarihli Zaman gazetesinin konuyla ilgili haberini aynen vermekle iktifa ediyoruz: Türk insanı, resmî politikanın bir gereği olarak yetmiş yıldan beri duyarsız hale getirilmekte. Neye karşı? Kendi dünyasına karşı. On asrı aşan bir zamanı, kendi iradesiyle benimsediği inanç ilkelerini hayata geçirerek yaşamış olan bu milletin bugün getirildiği nokta, nasıl bir ifsad ve köksüzleştirme planıyla karşı karşıya olduğumuzu göstermeye yetiyor. Cumhuriyet'in ilk yıllarında, Dünya Güzellik Yarışması'na Türkiye'den de yarışmacı gönderilmesiyle başlayan "Yeni Türkiye'nin yeni dünyaya entegrasyonu" hamlesi bugün Mega trends 2000'in önümüze uzattığı, "Hiçbir değer ölçüsü ve millî kültür unsurunu kabul etmeyen, sadece tüketen, eğlenen, cismaniyetini yaşayan dünya vatandaşı kimliği"nin üzerimize uydurulması çabalarıyla devam ediyor. Bu yeni insan tipi ne yiyip ne içeceğini, nereye bakıp neyi dinleyeceğini, nasıl giyinip ne şekilde dolaşacağını ilâhî buyruklara danışmayacak ve sadece kendisi belirleyecek. Bu planın gözle görünür tezahürü bugün Türkiye'nin umumî manzarasına karşılık gelmektedir. Türkiye'ye kimin ve neyin girdiği, kimin ve neyin çıktığı belli değildir. Çünkü global köyün anayasasında böyle yazmaktadır. Türkiye beynelmilel dolandırıcıların, fahişelerin, kapkaççıların cenneti olmaya aday hale getirilmiştir...
Reklam
Semicenk Müslüm Gürses seven bir adam 🩷 Karakterlidir net. 😎 Bu renk de gözlük takması yeni şeyler öğrenmeye, yeniliklere açık olduğu anlamına gelir. Hayal Dünya'sının renkli farklı olduğu anlamına gelir. Hayata farklı bir açıdan bakıyor ve renkli bir kişiliği var arabesk görünse de analizlerim bu ✨✨
200 syf.
·
Not rated
·
Read in 35 days
Demian
Demian
adına az sonra okuyacağınız inceleme yazısına yukarıda görmüş olduğunuz başlığı atarak heyecanla yazıma başlıyorum. Neden mi? Çünkü bu kitabın henüz ortalarına gelmişken tatlı bir heyecanla yakın zamanda okumuş olduğum Dorian Gray' in Portresi'ne doğru çokça gitgeller yaptım. Sanki Dorian ve Ressam Basil'in karakterleri
Demian
DemianHermann Hesse · Can Yayınları · 20215.3k okunma
Aşağılık Kompleksi
Dünya "Almanlara iman"ın kurbanı olmuştu. Bir zihinsel ürkeklik, güçlü karşısında duyulan korku Almanya kaynaklı her şeye karşı ayrımsız, öylece, sırf pırıltısı yüzünden hayranlık uyandırıyordu; eğrisi doğrusuna karışıyordu. Latin diye adlandırılanlar bu hayranlığa kapılmışlar, mantık dışı bir karamsarlıkla kendi güçlerinden kuşku duyar olmuşlardı. Kendi ölüm fermanlarını ilk imzalayanlar onlardı. Kibirli Almanlara da bu karamsarların sözlerini yineleyerek kendi üstünlüklerine iman etmek kalıyordu.
Dünya kurulduğundan bu yana güzel dünya savaştadır, kötü dünyaya karşı, çirkin dünyaya karşı.
Reklam
128 syf.
·
Not rated
·
Liked
İnsanlığımı Yitirirken
Japon edebiyatından okuduğum ilk kitaptı ve hiç böyle bir şey hayal etmemiştim. Birkaç Japon dram filmi izlemiştim; onlarda yoğun bir melankoli vardı ve bunu bekliyordum. Gerçi kitapta eksik de değildi melankoli, yalnızca ben, filmlerdeki o melankolik havayı sağlayan "renk" ve "müzik" gibi unsurların kitapta uzun betimlemelere
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202334.6k okunma
Maske yüzlüler! Pardon iki yüzlüler!
Sonra gördüm ki insanlardan bazıları, bir yerlerden maske satın almadan maskeler takıyorlar yüzüne. Eğer bir insanın özü sözü bir değilse, arka planda bir şeyler saklayarak iş yapıyorsa maske takıyor demektir. Anladım ki maskeler sadece çocuk oyunlarıyla takılmıyor yüzlere. Maskeler, büyüklerin oyuncakları olarak da kullanılıyor çoğu zaman. Çocukların oyuncak olarak kullandıkları maskeler değil, asıl o görünmeyen maskeler insanlığa zarar veriyor. Bu nedenle Mevlana'ya kulak verelim: "Kim olursan ol ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol."
Sayfa 52 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Hepsi budur; kenardaki otlar.. Yüzüm hep suya bakar benim, suya dalar çıkar. Bu göl; içinden bir ömrü geçirdiğim dünya Bu durduğum, peşimsıra büyüsün diye rüya Bu yavrular, kanat açtığımız, birbirimizin göğsüne durduğumuz filan... Bu gördüğün göl kadar. Bir de işte kenardaki otlar..
Metis Yayınları, İstanbul, 2006.Kitabı okuyor
...Bu nedenle Chamfort, çok güzel bir anlatımla şöyle diyor :" Toplum, çevre, salonlar, kısacası insanların büyük dünya diye adlandırdıkları ley, sefil bir tiyatro uyumdur...
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.