Doğduk, yaşıyoruz, öleceğiz. Elbette ki yaşamak için bize verilen doğal, insani görevler var. En büyük gerçek, herkesin sonunda bir gün öleceği ve öbür dünyaya göç edeceği. Ama bu süreyi sadece o sona odaklanarak yaşamak, bizim gibi normal insanlar için kolay değildir. Eskiden bazı ulemalar tekke hücrelerinde bunu yapmışlardır. Ancak günümüzde yaşamak için çalışmak, para kazanmak ve öğrenmek bir zorunluluktur. İnsan gibi yaşamak için bir sorumluluktur. Buna ilaveten aile olmak, üremek de gayet insani bir olgudur. Ama tüm bunların yanı sıra o son noktayı akıldan çıkarmamak da insanı, daha iyi insan yapar.
Herkesin sonunda öleceğini ve öbür dünyaya gideceğini bilmesine rağmen, hayatın sadece kişinin ölümüne hazırlanmakla ilgili olmadığını bilmek de önemlidir. İçinde bulunduğumuz şimdiki zamanda yaşamak ve kendimize, ailemize, çevremize olan sorumluluklarımızı yerine getirmek, anlamlı bir dünya hayatını sürdürmek için gereklidir. Önemli olan bu dünyadaki hayatımızla öbür dünya hayatımız arasında bir denge kurmaktır. ''Hiç ölmeyecek gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış'' sözü, yaşadığımız ömrün her anında hatırlanması gereken, tekrarlanmasında yarar olan bir slogan gibidir.