°°°
"Hepimizin içinde korkunç, hayvanca, dizginsiz birtakım istekler vardır. Aklı başında görünen sayılı insanlarda bile rastlanan bu istekler, rüyalarda yüze çıkar.”
°°°
Yarım Kalmasın, Hatice Günday Şahman’ın H2O Kitap’tan Mart 2024’te çıkan öykü kitabı. Kitapta, bazıları birbirine bağlı, on iki öykü yer alıyor. İnsan yaşamındaki yarım kalmışlıkları, tamamlanamamışlıkları, isteyip de ulaşılamayanları konu alan kitabın ilk öyküsü “Yarım Kalmasın Hiçbir Öykü” başlığını taşıyor. Öykü, Sahaf Mutahhar ile Terzi
"Belirli bir zamanda, arkamızda bir kapı kapanır, kapanır ve bir şimşek hızıyla kilitlenir; geri dönecek zaman kalmamıştır.."
Bu şaheser, 1939-1940 yıllarında 2.Dünya Savaşı'nın en ateşli zamanlarında yazılmış, 1949 yılında Fransa'da ki çevirisiyle beraber dünyaca ünlenmiş olup günümüze kadar etkisini sürdüren bir baş yapıt ve
(arkakapakyazısı)
“Halit Ziya Uşaklıgil’in 1887’de, henüz yirmili yaşlarında genç bir yazarken kaleme aldığı ilk romanı Sefile, küçük yaşta kimsesiz kalarak dilencilikten fuhuş denilen girdabın en dehşetli derinliklerine kadar sürüklenen Mazlume’nin hikayesidir. Sefile, Halit Ziya’nın ustalık dönemi eserlerinde kullandığı bazı teknik ve temaların
Bir kadın öyküsü..Bir aşk öyküsü..bir kadın öyküsü ile bir aşk öyküsünün birleştiği yerde bir hayat öyküsü.. “Neylan’ın öyküsü”… Hepimizin zamanında aşık olup Neyla’nın düştüğü çukura düştüğü ışığını kaybettiği zamanlar olmuştur.Bu zamanları güzel betimleyen sonrasında kasaba başlayıp şehirde gelişen ve çözümü yine aynı kasaba da bulunan akışkan diliyle bir solukta okunabilecek olan güzel bir öykü.Benim beğenimi kazanıp bir sonraki sayfasında neler gelecek karşıma diye merakla okuduğum bir kitap oldu.
Uzak Bir Masalİrem Uzunhasanoğlu · Doğan Kitap · 2023212 okunma
"Bir fetüs tarafından anlatılan ihanet ve cinayet öyküsü..."
Kitabı okurken çok zorlandım. Psikolojisi ağır geldi bana. O yüzden inceleme başlığımda; "bu kitabı özellikle hamileler ve çok hassas kişiler okumasın!" diye belirttim. Okuması zor bir kitap cidden. Kitabın anlatıcısı ve tüm yaşananların şahidi daha doğmamış bir bebek olunca haliyle insan okurken zorlanıyor. Ve çok üzülüyor. Hamileliğinin son aşamasında bir kadın; karnındaki bebeğini hiç umursamayan, sürekli içen, kayınbiraderi pozisyondan pozisyona giren, yasak ilişkiye girdiği yetmiyormuş gibi karnındaki bebeği hiç düşünmeyen, anne olmaması gereken bir kadın... Ve abisinin eşine, evine gözünü diken iğrenç bir adam... "Bunlar nasıl insan ya?" diyorsunuz kitabı okurken... Evet yazar farklı bir kurgu yapmış. Kitap bir şekilde okutuyor kendini. Fakat yaşanılanlar korkunç ve iğrenç...
Ben kitabı sevmedim. Ama yarıda da bırakmadım. Kitabın sevilecek bir yeri yok bence. Bebek deyince hepimizin aklına ilk "masumiyet" gelir. Bu kitapta masum olan tek şey doğmamış o zavallı bebek. Gerisi korkunç bir hikaye... Bu kitabı kesinlikle kitaplığımdan atıcam. Gördükçe romanın konusu aklıma gelir üzülürüm.
Kitaplarla kalınız.
Fındık KabuğuIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 20171,109 okunma
Artık kalemine iyice aşina olduğun bir isim @bahadirkarasulu ‘nun bu kez de içinde üç şahane öyküsünün olduğu bir kitabını okudum. #fırtınafotoğrafıvemadalyon kitabındaki bu kısacık öyküler bambaşka yerlere götürdü beni. Öyküler hepimizin başına gelebilme ihtimali olan olaylar üzerine inşa edilmişti. Çok da fazla anlatıp okuma keyfinizi kaçırmak
Merhaba canlar...
Bugün iki etkinliğimi birleştirdiğim #antonpavloviççehov kaleminden #nişanlı ile geldim. Hem @okuyan_kadinlar_kulubu nün #birharfbirkitap etkinliği için, hem de @pamukokumalar ın #pamukileklasik etkinlikleri için okunanlar arasına katılmış oldu.
Nişanlı #çehov un tamamlayabildiği son öykü, bu eserde haricen bir de
İnsan beğendiği kitapların incelemesini yazarken daha çok zorlanıyor. Gerçekten bu incelemeye defalarca kez başlayıp defalarca kez de sildim. Yorgunluğumdan da olabilir düşüncelerimi toparlayamamam tabii belki ancak gerçek anlamda bayıldığım bir eser oldu. Beni şaşırtan, yazarın hayal gücüne hayran kalmamı sağlayan o kadar ok kısım vardı ki,
Kitap, 11 farklı öykünün bir araya getirilerek oluşturulduğu bir eser.
Öykülerin tamamının ortak özelliği, yolda sokakta gördüğümüz ve hikayesi nedir diye biraz olsun düşündüğümüz insanların hikayelerine adeta edebiyat penceresinden yaklaşması. Çukurova yöresinin yaşayan niş kelimelerini öyle güzel serpiyor ki öykülerine, başlıkta yazdığım Orhan