Hayatmış! Aman ne güzel hayat! Ne bulacağım ya ben orada? Mantığımı ya da manevi yanımı tatmin edecek şeyler mi? Bütün bunların etrafında döndüğü merkeze baksana. Böyle bir merkez yok bile. Derinlik diye bir şey yok, seni can evinden vuran tek bir şey yok. Bunların hepsi ölmüş, uyuyan, benden kötü insanlar. Hem de hepsi cemiyetin, toplumun bir parçası. Bu insanlara, hayatlarında rehberlik eden şey ne? Bu gibileri yatmıyor da sinekler gibi her gün bir oraya bir buraya uçuşup duruyor. Hangi amaç için? Salona giriyorsun, konukların ip gibi dizildiğini, pür dikkat kesildiklerini, ciddi ciddi oturduklarını görüp hayran kalıyorsun. Peki, onlar ne yapıyor o sırada? Kart oynuyor. Ne diyeyim? Hayatlarının amacı amma da kutsal! Hareket isteyen akıl için ne kadar harika bir örnek! Gerçekten ölü değil de ne bunlar? Gerçekten oturdukları yerde bütün hayatları boyunca uyunuyorlar mı? Evimde oturup kafamı üçlüler ve valelerle kirletmiyorum diye neden onlardan daha suçlu oluyorum ki?