Hayatmış! Aman ne güzel hayat! Ne bulacağım ya ben orada? Mantığımı ya da manevi yanımı tatmin edecek şeyler mi? Bütün bunların etrafında döndüğü merkeze baksana. Böyle bir merkez yok bile. Derinlik diye bir şey yok, seni can evinden vuran tek bir şey yok. Bunların hepsi ölmüş, uyuyan, benden kötü insanlar. Hem de hepsi cemiyetin, toplumun bir parçası. Bu insanlara, hayatlarında rehberlik eden şey ne? Bu gibileri yatmıyor da sinekler gibi her gün bir oraya bir buraya uçuşup duruyor. Hangi amaç için? Salona giriyorsun konukların ip gibi dizildiğini, pür dikkat kesildiklerini, ciddi ciddi oturduklarını görüp hayran kalıyorsun. Peki, onlar ne yapıyor o sırada? Kart oynuyor. Ne diyeyim? Hayatlarının amacı amma da kutsal! Hareket isteyen akıl için ne kadar harika bir örnek! Gerçekten ölü değil de ne bunlar? Gerçekten oturdukları yerde bütün hayatları boyunca uyumuyorlar mı? Evimde oturup kafamı üçlüler ve valelerle kirletmiyorum diye neden onlardan daha suçlu oluyorum ki?"
Sayfa 230Kitabı okudu
İlginç olan, bu şiddetli yağmurlar yağarken kaplanların birlikte gerçekleştirdiği bir davranıştır; yoğun yağmurlar sırasında açık alanlara çıkmak. Açık alana toplanan kaplanlar, gruplar halinde yere uzanır, kafalarını birinin kafasına yaslar. Tek bir şey yüzünden! Eğer birinin üzerine yıldırım düşerse, diğerleri de onunla birlikte ölür. Yan yana,
Reklam
Dostoyevski'nin Anna Karenina incelemesi!
Başlangıçta çok beğendim; başımı kaldıramıyordum; ayrıntılarına kadar bayağı hoşlanmıştım; ancak bütününde ilgim azaldı. Bunu bir yerlerde okumuşum gibi gelmişti bana, evet, hâlâ belleklerde tazeliğini koruyan, Kont Tolstoy'un Çocukluk ve Delikanlılık, Savaş ve Barış adlı yapıtlarında da aynı hava vardı. Konusu farklı olmakla birlikte Rus
Sayfa 701 - 702, 703, 704, 705, 706, 707, 708, 709, 710, 711, 712 Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
_Hayat, sürprizlerle dolu bir kumardır ve hayatın ne olduğunu sadece kumarbazlar bilir. _Eğer cesur değilsen samimi olamazsın, sevemezsin, güvenemezsin, gerçeğin peşine düşemezsin. O yüzden önce cesaret gelir. Ve diğer her şey onu izler. _Risk al. Belirsizlik deme; merak de. Güvencesizlik deme; özgürlük de. Bu güvencesizlik, hayatın
_Yaşam, ufacık şeylerden, küçük mutluluklardan oluşuyor. Hiçbir şey büyük ve kutsal değil. O yüzden sözde büyük olan şeylere ilgi duyarsan yaşamı ıskalarsın. Yaşam bir bardak çayı yudumlamak, bir dostla sohbet etmek, sabah yürüyüşe çıkmaktır, ama illa belli bir yere doğru değil, amaçsız, son belirlemeden hareket etmektir. Böylece herhangi bir
Hayatmış! Aman ne güzel hayat! Ne bulacağım ya ben orada? Mantığımı ya da manevi yanımı tatmin edecek şeyler mi? Bütün bunların etrafında döndüğü merkeze baksana. Böyle bir merkez yok bile. Derinlik diye bir şey yok, seni can evinden vuran tek bir şey yok. Bunların hepsi ölmüş, uyuyan, benden kötü insanlar. Hem de hepsi cemiyetin, toplumun bir parçası. Bu insanlara, hayatlarında rehberlik eden şey ne? Bu gibileri yatmıyor da sinekler gibi her gün bir oraya bir buraya uçuşup duruyor. Hangi amaç için? Salona giriyorsun, konukların ip gibi dizildiğini, pür dikkat kesildiklerini, ciddi ciddi oturduklarını görüp hayran kalıyorsun. Peki, onlar ne yapıyor o sırada? Kart oynuyor. Ne diyeyim? Hayatlarının amacı amma da kutsal! Hareket isteyen akıl için ne kadar harika bir örnek! Gerçekten ölü değil de ne bunlar? Gerçekten oturdukları yerde bütün hayatları boyunca uyunuyorlar mı? Evimde oturup kafamı üçlüler ve valelerle kirletmiyorum diye neden onlardan daha suçlu oluyorum ki?
Sayfa 230Kitabı okudu
Reklam
19 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.