Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Belki de bütün bunlara, burjuva dünyasının merkanti­lizm dönemindeki yeniden örgütlenmesinin içinde delilik deneyinin kendini ancak dolaylı olarak, uzak profiller ara­cılığıyla ve sessiz bir şekilde sunduğu; onu ona ilişkin son derece kısmi olan, ama buna karşılık daha göze görünür ve daha okunaklı başka biçimlerle fazlasıyla bütünleşmiş çiz­gilerden itibaren tanımlamanın macera olduğu; araştırma­nın bu ilk aşamasında onun mevcudiyetini hissettirmenin ve açıklama yapılacağının vaat edilmesinin yeterli olduğu Belki de bütün bunlara, burjuva dünyasının merkanti­ lizm dönemindeki yeniden örgütlenmesinin içinde delilik deneyinin kendini ancak dolaylı olarak, uzak profiller ara­ cılığıyla ve sessiz bir şekilde sunduğu; onu ona ilişkin son derece kısmi olan, ama buna karşılık daha göze görünür ve daha okunaklı başka biçimlerle fa zlasıyla bütünleşmiş çiz­ gilerden itibaren tanımlamanın macera olduğu; araştırma­ nın bu ilk aşamasında onun mevcudiyetini hissettirmenin ve açıklama yapılacağının vaat edilmesinin yeterli olduğu cevabıyla yetinilebilinir. ... O zama­na kadar çizilmiş olan türdeşlikten biraz uzak basit çizgiler tam yerlerini almaktadırlar; her unsur tam kendi yasası uyarınca yörüngeye girebilir.
Dunyanın en basit, en zavallı, hatta en ahmak adamı bile insanı hayretten hayrete düşürecek ne müthiş ve karışık bir ruha maliktir!..! Niçin bunu anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?,
Reklam
"Neden kızıyorsun? Neden şikâyet ediyorsun?" dedi. "İçinde şeytan dediğin o şeyin en kıymetli tarafın olmadığını nereden biliyorsun? Sizin gibi beş hissinden başka duygu vasıtası olmayanlar bu daimi korkudan kurtulamazlar. Asıl sebep ve illetlere varabilseniz göreceksiniz ki en zayıf tarafımız dışımızdadır. Gözümüzü kör eden yedi
"Aslında," diye devam etti Hasan. "Yüreğimin derinliklerinde hala gençliğimdeki o masalları, Mehdi 'yle ve Peygamberle ilgili sırlarla dolu hikayeleri özlediğimi hissetmyor değilim. Yaşadığım hayal kırıklığının açtığı yara hala kanıyor. Hala canım yanıyor. Ama anlatılanların hiçbirinin doğru olmadığını ileri süren düşüncenin
Bense bu "gece birlik" ilişkilerin, yalnızlığımı kısa bir süre için dindirse de, beni daha korkunç bir şefkat açlığına sürükleyeceğini düşünüyordum. Üstelik bir Türk kadınıydım, içinde büyüdüğüm hoyrat, sevgisiz toplumda, cinselliğim öldü­rücü darbeler yemişti. Kendime olan saygımı yitirmeden, böyle ilişkilere kolay kolay giremezdim. Sonuçta alışmıştım, yalnızlığa, sevgisizliğe, yalnızca kendim için var olmaya, en insani tepkilerimin anarşistlikle suçlanmasına alışmıştım. (...) Keşke hayatım onların sandığı kadar basit ola­bilseydi!
Sarı/Yansıma
️“Kimse kimseyi beğenmiyor, kendine layık bulmuyordu. Bu kadar basit! Asıl yalnızlığımız gereksiz böbürlenme halimizden doğuyordu.”
Sayfa 122 - Yediveren YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bir kişinin hiç kuşku duymadan onların doğru bildiklerini kabul etmesini yeterli bulan, bu görüşün temelleri hakkında hiçbir bilgisi olmamasını, en basit itirazlara bile kabul edilebilir yanıtlar verememesini önemsemeyen bir sınıf insan vardır (neyse ki eskiden olduğu kadar kabarık değil sayıları).
Bir zamanlar insanlar, birisi çıkıp bilinmeyen sırlarını etrafa açıklar diye korkardı. Bugünlerde herkesin bildiği bir şeyin yüksek sesle söylenmesinden korkuyor. Acaba siz pratik insanlar koskocaman, karmaşık yapınız, yasalarınızla, silahlarınızla kurduğunuz o düzenin, bu kadarcık bir şeyle çökebileceğini hiç düşündünüz mü? Birinin yaptığınız şeylere bir isim vermesi kadar basit bir şeyle…
Sayfa 112 - Pegasus Yayınları
"Ya benim istediğim olur, ya da..." yaklaşımı çocuklara en azından ebeveynlerinin işitebileceği mesafedeyken boyun eğermiş gibi yapmayı öğretir. "Seçme hakkın var," yaklaşımı ise çocuklara kendi davranışlarından sorumlu olmayı öğretir. Ebeveyn, "Ya yatağını toplarsın, ya da bir ay cezalısın," demek yerine, "Seçim senin: Yatağını düzeltirsen, bilgisayarda oynamana izin veririm, yatağını düzeltmezsen, bugünlük oyun oynayamazsın," demelidir. Çocuk, kendisine söylenenleri yerine getirmeyerek ne kadar acı çekeceğine kendisi karar verir. Anne babalar çocuklarının fikir ayrılıklarını, inatçılıklarını veya basit düşmanlık denemelerini hoş karşıladıklarında, çocuklar eğitilmenin yararlarından mahrum bırakılmış olurlar, mutluluğu ertelemenin ve so- rumluluk duymanın yararları olduğunu öğrenemezler. Sadece, birisinin vereceği cezadan nasıl uzak kalabileceklerini öğrenirler. Bu düşmanlığın sonuçlarını görmek zordur, çünkü bu çocuklar bir gülümsemenin altına saklanıp uysalmış gibi davranmayı hemen öğreniverirler. Bu çocuklar büyüdüklerinde depresyon, endişe, ilişki sorunları, uyuşturucu veya alkol bağımlılığı gibi sorunlar çekerler. Sınırları zedelenmiş pek çok kişi hayatlarında ilk defa bir sorunları olduğunun farkına varır.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.