Neden Vesikalık Fotoğrafınızdan Hoşlanmazsınız?
Her ne kadar basit gibi görünse de gerçek bir gülümseme, düzinelerce minik kasın uygun sıra ve özenli bir uyumla çalışmasını gerektirir. Eğer siz bu işi mo­tor korteks ile yapmaya kalkışırsanız Hiç ders almadan klasik bir parçayı çalmaya çalışmak gibi zorlu bir işe dönüşür ve gü­lümsemeniz başarısızlıkla sonuçlanır. Sonuç olarak ne zaman vesikalık fotoğrafınıza baksanız bu başarısızlığınızı belgeleyen o garip yüz ifadesi karşınızda sırıtıyor olacaktır.
Ben o kadar az şey biliyorum ki Joe, neredeyse hiçbir şey bilmiyor sayılırım. Beni gözünde çok fazla büyütüyorsun, hepsi bu. Dinle beni Pip, dedi Joe, öyledir ya da değildir, bilemem; büyük bir âlim olabilmen için öncelikle basit bir âlim olmalısın,
Sayfa 99 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşte Emin Kâmil'in istediği de bu!.. Bir şey anlaşılmadan garip bir tesir yapmak... Ne kadar basit insanlarız... Doğru dürüst oturup düşünürsek bu manzumenin dünyada yazılabilecek en basit hokkabazlıklardan, boş laflarından biri olduğunu eminim ki teslim ederiz. Hiçbir derin ve kuvvetli hisse, hiçbir büyük ve insanı sarsan fikre dayanmadan,
Eğer hayal gücü, kendi hayallerine inanmaya başlarsa, bir çeşit delilik yaratır. Halüsinasyonlara neden olabilir. Bana sorarsan, senin o azizlerin, Tanrı'yı görmüş ve onunla konuşmuş olan bütün o büyük dini liderlerin, o kategoriye giriyor. Tanrıları sadece kendi hayal güçleri. Eğer kontrol etmek istiyorsan, bunun bir metodu var. Bunun için gerekli süre en az 3 haftadır ve halüsinasyon yaratmanın temelini oluşturmak için 2 şey yapman gerekir. Bunun için 2 basit şey gerekmektedir. İlki 3 haftalık bir oruçtur. Ne kadar aç olursan, zekan o kadar az işler. Çünkü zeka sürekli bazı vitaminlere ihtiyaç duymaktadır. Eğer bunlar sağlanmazsa, zeka kararmaya başlar. 3 hafta geçince zeka artık durur. Yani ilk yapılması gereken şey aklı uyutmaktır. O yüzden bütün dinler orucu büyük bir dini disiplin olarak gösterir. Ancak arkasındaki psikolojiye baktığın zaman, 3 hafta içinde zekan uykuya yatar. O zaman hayal gücü mükemmel bir şekilde işler. Ortada kuşku duyacak bir şey kalmamıştır. İkinci gereklilik ise yalnızlıktır. Bir dağa, bir ormana, bir mağaraya gider ve tamamen yalnız kalırsın. İnsanoğlu bir toplumda büyür, her zaman insanlarla yaşamıştır. Bütün gün konuşur, gevezelik yapar. Geceleri rüyasında konuşur ve sabah olunca tekrar gece uyuyuncaya kadar konuşmaya devam eder. Eğer konuşacak kimse olmazsa, Tanrıya dua etmeye başlar. Bu Tanrı ile konuşmaktır, saygın bir delilik yoludur. O yüzden dinler bu iki stratejiyi desteklemiştir. Oruç ve inzivaya çekilme. Bu bir halüsinasyon deneyimi yaşamanın bilimsel yöntemidir. Kendi gerçekliğini yaratabilirsin.
Ben Don Juanları hiç anlamam, bir erkeğin aynı anda birden fazla kadınla yaşayabileceğine inanmıyorum. Önemli olan, tek bir insanı bütün melodileri çalabileceğimiz bir enstrümana dönüştürmek. Bazen insanlara acıyorum: Anlamsızca ve umutsuzca sağa sola el atıp duruyorlar. İçimden onların eline vurup, "Bırak! Çek elini! Edebinle otur şurada. Herkes hakkı olanı sırayla alacak” demek geliyor. Gerçekten arsız çocuklar gibiler. Huzurlarının bazen sadece sabırlarına bağlı olduğunu, belirsiz bir kelimeyle mutluluk dedikleri uyumun son derece basit unsurlardan oluştuğunu, onu gergin bir dikkatle aramaya gerek olmadığını... Söylesene, neden kadın erkek ilişkisi okullarda öğretilmiyor? Ciddiyim. Bu en az memleketimizdeki dağ ve denizlerin coğrafyası ya da doğru diyaloğun temelleri kadar önemli. İnsanın ruh huzuru terbiyeye ve imlaya olduğu kadar buna da bağlıdır. Bunu söylerken birtakım ahlaka aykırı dersleri kastetmiyorum; kastettiğim tek şey, aklı başında insanların, yazarların, doktorların bazı mutlulukları, erkeklerle kadınların beraber yaşama imkânlarını zamanında anlatmaları. Yani mesele "cinsel hayat" değil, mutluluk, sabır, alçakgönüllülük, memnuniyet.
Sayfa 110
Önce isterseniz Hıristiyanlığı hatırlayalım.
İlk ana bölünme Ortodoks-Katolik. Nereden çıkıyor bu? Çok karmaşık gibi görünüyor tabii. Çok uzun sürüyor, arkada düşünürler var, din adamları var; fakat gerçek, yalın gerçek çok basit. Tek cümle ile Roma ikiye bölünüyor, Roma'nın dini Hıristiyanlık. Roma ikiye bölünüyor: Doğu Roma, Batı Roma. Her iki Roma imparatoru, kendi dininin, kendi mezhebinin, kendi kilisesinin başkanı olacağı için Doğu Roma Ortodoks oluyor, Batı Roma Katolik oluyor. Bu kadar açık! Arkadan Protestanlık hikayesi... Protestanlık, Martin Luther gidip de kilisenin kapısına bildiri çaktığı için olmuyor. Arkasında Alman prensleri var. Papa ile kavgaları var. VII Henry'nin kendi boşanma davası var, vergi meseleleri var.
Sayfa 147 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 1.Basķı Mayıs 2009Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.