-Sormadın?! +Neyi sormadım? -Tanıdık geldiği için mi? +Nedir tanıdık olan, lütfen açık olur musun? -Cam kırıkları. Hiç mi merak etmedin kimden, neden hatıra onlar? +Anlamıyorum, neyi kastediyorsun? -Sen beni hep anladın. Anladın ama bana kendini anlatmadın. Sakladıklarını, yalanlar ardına gizlediklediklerini öğrendiğim gün ilk ne hissettim biliyor
Eylül Ekim arası Saçlarının sarısı Yüreğimin sızısı Başımın tatlı belası...
Hanife Çıta
Hanife Çıta
-
Reklam
Lügat
Mükâşefe (ﻣﻜﺎﺷﻔﻪ) i. (Ar. keşf “perdeyi kaldırmak, âşikâr kılmak”tan mukāşefe) 1. Meydana çıkarma, açık, görünür, bilinir duruma getirme, âşikâr etme: Bildirdi bir nigehle dile gamze kasdını / Ne keşfe ne mükâşefe-i râza başladı (Nef’î). 2. tasavvuf. Akıl ve duygular yoluyle erişilmesi mümkün olmayan maddî, mânevî ve ilâhî bilgileri kalp gözüyle keşfetme, bilme: Râhib eyitti: Ey aziz, bu mükâşefe sana kandan hâsıl oldu? (Fuzûlî). Kul cemal vasfı ile mükâşefe hâline erdirildi mi sekr hâsıl olur, ruh neşelenir, kalp aşk hislerine garkolur (Kuşeyrî Risâlesi Terc.).
Kaç kez uzaktan baktım sana 5.45 vapurunda Hangi şarkıyı duysam bizim için söylenmiş sanki Tek yanlı aşk kişiyi nasılda aptallaştırıyor Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya Bunun verdiği mutlulukta az deyilki Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa Sensizliğin bir adı bir anlamı olur belki…
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Düşündüm, Aşkı bilmeden tanımadan yaşamadan nasıl bu kadar acı çektiklerini .. yaşadığınız gelip geçici hisler, buna sadece his demek daha doğru olur,çünkü Aşk bu devrin sevgi anlayışı gibi saygısız, değersiz değil! Aşkı uğruna Dünyayı karşısına alan mecnun gibi oldunuz mu siz hiç? Ömrünü yollarda sevdiğini arayarak geçiren Aşık oldunuz mu siz hiç? Ölümü sevdiğiniz uğruna göze aldınız mı siz hiç? Neyi verdiniz Aşk uğruna? Ne buldunuz? Ne alasınız ? Aşk öyle köşe mahallede buluşup sarılıp, öpüşüp,kolye toka takarak ilerlemiyor! Bu Aşk değil, Gerçekten bu Aşk değil. Biraz kendimden bahsetmek istiyorum size ilk defa biraz çekiniyorum ama olsun belki birilerinize bir kaçınıza küpe olur. Ben 17 yaşındayım 1 sevdiğim oldu sadece fazla bile geldi bana . Ben cesur bi kızım öyle severken korkan biri değilim. Sonra Bazı olaylar yaşadım 1 sene kadar sürdü biz bir sene konuşmadık tabi sonra konuşmaya başladık tekrardan sevdik. Sonra Karşımıza bir engel çıktı ve ilk pes eden o oldu .O gün anladım ki sevmek her yiğidin harcı değil. Sevmek korkakların işi değil. Ve 8 ay geçti öyle bir ders oldu ki bu bana bidaha asla dedim. Sevmenin yaşı yoktur evet ama Aşkın yaşı vardır . Akıl ermemişken, karakter oturmamışken Aşk yaşanmaz .. Kendinize iyi bakın ama Aşkı bi rahat bırakın da Aşk deyince iğrenmeyelim, Aşk yaşayanları düşünelim :)
Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim - Can Yücel
Hayatta ben en çok babamı sevdim. Karaçalılar gibi yardanbitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla- Ha düştü, ha düşecek... Nasıl koşarsa ardından bir devin, O çapkın babamı ben öyle sevdim. Bilmezdi ki oturduğumuz semti, Geldimi de gidici hep, hepp acele işi! .. Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi, Atlastan bakardım nereye gitti, Öyle öyle ezber etti Sevinçten uçardım hasta oldum mu, 40'ı geçerse ateş, çağ'rırlar İstanbul'a. Bir helallaşmak ister elbet, diğ'mi oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu. Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu. En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin. Daha başka tür aşklar; geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim. Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Reklam
1,000 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.