Emilia yorulmuştu. Yoğun bir gündü, Bay Ash'e günün raporunu verdikten sonra biraz dinlenmeyi planlıyordu. Ofisin kapısını tıkladı.
"Girin." kapıyı yavaşça aralıyarak girdi içeri.
"Bay Ash, yeni kazançlar elde ettik. Ayrıca karşı kalenin ajanlarından birkaç kişiyi yakalamayı başardık." Ash bu duruma sevinmişti
İyiliğin önündeki engeller
Bazen insanlar iyilik yapamaz hale geliyorlar. Neden iyilik yapamaz hale geldiklerini Hazreti Ali çok güzel ifade ediyor: Diyor ki "Cimrilik korkaklık ve hırs farklı huylandır ama Allah'a karşı suizanda birleşirler." Bir insan iyilik yapamıyorsa veremiyorsa ya cimridir ya korkaktır ya hırsı vardır. O yüzden iyilik yapamıyordur. Peki niçin bu insan buna sahiptir? Anlamsız kaygılarından dolayı. Bu kaygılara sahip olmasının, taşımasının altında Allah'a güvenmemesi var, Allah'a ilgili suizanının olması var. "Allah bana vermez, bu kadar verdi daha vermez, ben en iyisi bunu koruyayım, kimseye vermeyeyim paylaşmayayım. ` Cimri ya da korkak ya da hırsı var. “O beni geçmesin, ben verirsem paylaşırsam geçer, ben geride kalırım. “ Halbuki başarı da bereket de bolluk da Allah'tan. Onu atlıyor ona karşı temelde bir oturmamışlık var bir suizan var. O yüzden de kaygıları var. Halbuki kaygı dediğimiz şey yarının üzüntülerini, dertlerini, sıkıntılarını
yok etmez. Ne yapar? Bugün bizim gücümüzü, enerjimizi, ümidimizi, heyecanımızı tüketir. O yüzden bundan da uzak durmaya gayret etmrk lazım. İyiliğin önünde üç büyük engel var: Cimrilik, korkaklık, hırs. Bunun üçünden bir şekilde varsa - ki hepimizde özünün temeli var- uzak durmaya, tedavi olmaya, kendimizi bu noktada tedavi etmeye, düzeltmeye, doğrultmaya çalışmamız lazım. (1000kitap.com/yazar/i5372/iyi insanların olağanüstü özellikleri konuşmasından bir kesit)
Ne Çekiniyorsun? "Ben Osmanlıyım" Demekten!
Çekinme! Senin ataların; ataların en şereflisi, en adaletlisi ve en medeniyetlisidir... "Osmanlı gibisi yok" derken taraflı gibi gözükebilirsin olsun hiç sorun değil... Ne mutlu! Tarafsızın taraflı gibi gözükmesi... Çünkü her millete nasip olmaz bu. Allah bu şerefi Türk’e nasip etmiştir... Her millet övünemez böyle geçmişiyle çünkü
GÖNÜL GEMİMİZİN SEYRİ HANGİ LİMANA?
🌼 Gönül; nefs, şeytan, dünya ve şeytanlaşmış insanlarla savaşta bir karargâh gibidir. Karargâhın konumu ve savaşta askerleri idare eden karargâh komutanın durumu bir savaş açısından ne denli önemliyse sıralanan düşmanlarla mücadelede gönül ve gönül sahibi de o denli bir öneme sahiptir. Merkez/gönül, konum ve taktik açısından düzenli ve stratejik
KIRILAN HER ŞEY ARASINDA KIRILMAZ OLANIN KEŞFİ
Bu ifadeye “Gölgeyle Buluşma” kitabında rastladım. Evliliğin tanımını bu şekilde yapmıştı. Ama ifade o kadar güzel geldi ki bana onu bütün ilişkilere bir şemsiye gibi genişlettim. Arkadaşlık, iş, aile ve hatta kendi kendimizle olan ilişkimizde de böyle değil mi? Her şey kırılıyor. Eksiliyor, yıpranıyor, değişiyor, başımıza bir şeyler geliyor,
Kâinatın güzel bir takvimi ol :)
İman duayı bir vesile-i kat'iyye olarak iktiza ettiği ve fıtrat-ı insaniye, onu şiddetle istediği gibi; Cenab-ı Hak dahi "Duanız olmazsa ne ehemmiyetiniz var?" mealinde
قُلْ مَا يَعْبَؤُا بِكُمْ رَبّ۪ى لَوْلَا دُعَٓاؤُكُمْ
ferman ediyor.
Hem
اُدْعُون۪ى اَسْتَجِبْ لَكُمْ
emrediyor.
Eğer desen:
"Bir çok defa dua ediyoruz,