İmam Gazali Keşfü Ulûmi'l-Ahire kitabında şöyle zikretmiştir:
(Ölüm) meleği, said -yani mü'min- ruhu alınca onu güzel yüzlü, güzel kokulu ve üzerlerinde güzel elbise bulunan iki meleğe teslim eder. Melekler de onu cennet ipeklilerinden bir ipekli örtünün içine sarıp kundaklarlar. O sırada ruh, dünyadaki kazandığı ilminden ve aklından
MİRAÇ
merdiven gibi yukarı çıkılacak,uruc edilecek alet manasındadır.Resulallah (S.A.V) Hazretler mübarek vücutları ile Kuds-i Mübarekeden semaya cevahirden bir merdivenle ve canlı olarak uruc ettiklerinden SAHİBİL MİRAC manası,enbiya ve mürselin,hazeratından ancak kendilerine mahsus kılınmıştır.Muhammed (S.A.V) efendimizin mübarek miracının
Mübarek Hasan Basri Hz.leri vefatında tebessüm eyledi. Etrafındakiler hayatında hiç gülmeyen bu zata taaccüb ederlerken, o , "hangi günah" diyerek ruhunu teslim etti. Bir zat rüyasında görüp sordu:" Ya şeyh dünyada gülmezdin, ve ( hangi günah) dediğine sebep ne idi?" Buyurdu: "O
halde iken bir nida işittim" Ya melekülmevt şiddetli tut; üzerinde bir günah kalmıştır" hitabı bana hoş geldi dedi.
Diğer bir kimseye de manada gözükmüştü, mübarek zat bir buraka binmiş, başına taç giymişti. Ve derlerdi ki:" Allah Hasan'dan hoşnut oldu ve Hasan Allah'ına kavuştu".
Hakk'ın, şanlı elçisine büyük bir hüzün gelmişti, Onun, bütün semaları gezeceği gün gelmişti.
Akılların ermediği binbir lutuf, binbir nimet Görülecek kutlu gece ermiş idi en nihayet.
Ağırlamak üzre onu, o sevgili Peygamber'i, Yere, göğe emir gitti, ne yapılsa vardı yeri.
Toprakla su âleminde, hüküm süren kanunlara, "Çalışmayı