Öyle tuhaf bir şey ki şu yaşadığım, yaşadığımız şey! Yüzlerce kez izlediğim ve ezbere bildiğimi sandığım kurguyu tekrar tekrar izlerken şaşırmak ve heyecanlanmak! Ya da 300 sayfanın içinde heyecanı, endişeyi, huzuru, korkuyu, sevinci ve aile gibi sıcacık dostluk bağlarını bulmak, onları hissetmek ve onlarla sevinmek.. çoook enteresan. Kitaplarını ilk defa okuduğum bu serinin ikinci kitabı da ilk kitabı kadar güzel ve heyecanlıydı. Sadece bu kitapta az ürpermedim değil. Şimdi tekrar aklıma karanlık ormanın içindeki tatlı mı tatlı dev örümcekler ve borulardaki pıtırcık basilisk geldi de.. Fazla destansı rüya gören birisi olarak umarım bu gece de bunlarla uğraşmam. Eğer kitabı okumadıysanız dostlarım kesinlikle(!) okumanızı tavsiye ederim. Bakalım sizler ikinci kitap hakkında ne düşünecek ve neler hissedeceksiniz! Çoook sevgilerimle, büyülü, sihirli ve keyifli okumalar!
☆☆☆