Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lucky Strike'ın kampanyasında da görüldüğü gibi, kadınlar tüccarlar ve pazarlamacılar için "müşteri"den başka bir anlam ifade etmese de, bu kavram pragmatist bir içeriğe sahip olduğu için iticidir. O yüzden gözü sadece bizim cebimizde olan pek çok fırma, yaptığı reklamlarda kendilerini bizim iyiliğimizden ve mutluluğumuzdan başka bir şey düşünmeyen içten bir dost olarak takdim eder. Örneğin A otomobili, ailemizi bir araya getirip, bizi pikniklere götüren, unutamayacağımız bir gün yaşamamızı sağlayan, yağmur yağdığında içinde bizi saklayan, bir anne kucağı gibi sunulur
Eee ama böyle teselli oluyorduk... Üzdü...
"Önemli olan dış güzellik değil, iç güzelliktir." Halbuki dünyada bundan daha yanlış bir cümle yoktur. Gerçekten böyle olsaydı çiçekler, arıların dikkatini çekmek için neden onca çaba gösterirdi? Peki yağmur damlaları, güneşle buluşunca neden gökkuşağına dönüşür? Doğa, güzel olmayı arzuladığı için, elbette. Bu arzusunu tatmin etmesinin tek yoluysa başkalarını, güzelliğine hayran bırakmaktır.
Reklam
kızılcık şerbeti
Sana bir şey diyeceğim, Ben sende çocukça, Duygularım kalbimin sokaklarında, Şımarınca elde durmuyor her şey, İşte anla beni, Aşk bu kadar basit değil. Ne kadar güldük seninle,
250 syf.
10/10 puan verdi
Büyülü Orman
Büyülü Orman
Ruth Sanderson
Ruth Sanderson
Merhaba arkadaşlar #büyülüorman ile tanışmaya var mısınız? Topraklarında envayi çeşit meyve bahçeleri ,geniş çayırları ve zengin tarlalarla kaplı olan kuşların şarkı söylediği ormanları,geyikler, ceylanlar,sülünler ve tavşanlarla dolu olan bir ülke varmış ve bu ülkenin Kralı #bilge ve #adil , Kraliçeside herkes tarafından sevilirmişim. Kraliçe üçüncü oğlunu dünyaya getirirken vefat edince krallığın üstüne kara bir bulut çökmüş.Kral,kraliçesi için yasa boğulmuş ve oğullarını çok sevmesine rağmen artık hayatından neşe alamaz olmuş Kraliçenin ölümünden sonra artık her yıl krallığa biraz daha az yağmur yağmış,mahsülüler seyrekleşmiş,meyveleri solucanlar basmış,hayvanlar zayıflayıp ve güçsüzleşmiş.En sonunda ülke korkunç bir kulaklıkla başbaşa kalmış Halk açlığın eşiğine geldiğinde kral tüm umudunu kaybetmiş. Kral,bir gün tum oğullarını yanına çağır.”Bir efsaneye göre eğer asil bir kan ve kutsal bir dilek taşıyan bir kraliyet erkeği Dünyanın Kalbi ni bulabilirse dileği gerçek olur ve bu korkunç kuraklıkta sona erer”diye söyler. Kralın üç oğluda bu efsaneyi daha önceden duymuştur.Üç oğlundan sadece en küçük olan oğlu bu efsaneyi gerçekleştirmek için gidebileceğini söyler. Kucuk kardeş,abilerine kendini kanıtlamak için herhangi bir avcılık marifeti olmamasına rağmen bu görevi üstlenir Kralın küçük oğlu Galen,Dünyanın Kalbi ni bulabildi mi? Kral bu kutsal görevi yerine getirene hangi vaatte bulunur? Cevaplar eserde #okuyun #öğrenin arkadaşlar @foliantyayinevi #ruthsanderson #okuyanteraziokuyor #okuyanterazi
Büyülü Orman
Büyülü OrmanRuth Sanderson · Selen Yayınevi · 20183 okunma
Boşuna
Sen yoksun Boşuna yağıyor yağmur Birlikte ıslanmayacağız ki Boşuna bu nehir Çırpınıp pırpırlanması Kıyısında oturup göremeyeceğiz ki Uzar uzar gider Boşuna yorulur yollar Birlikte yürüyemeyeceğiz ki Öyle uzaklardayız Birlikte ağlayamayacağız ki Seviyorum seni boşuna Boşuna yaşıyorum Yaşamı bölüşemeyeceğiz ki
Aziz Nesin
Aziz Nesin
adresini bulamayan mektuplar
Bu şehir seni hazmedemiyor oysa sensiz tadı yok sokağın,ağaçların,rüzgarın cümle şehrin.. Önce kokun geldi sonra sen. Sebebi,hikmeti nedir bilinmez,ama gelişini sevdim. Gelişin ne kadar sevince boğduysa bu yüreği, gidişin bir o kadardan da beter daralttı içimi... İçim daralıyor Aşk. Vuslata umut taşıyan her bir şeyden uzağım. Gece ıslanıyor yanlızlığımla,bense titriyorum yokluğunda. Sessizliğe başım eğik,yüreğim buruk,ciğerim yanık katlanmak zorunda kalıyorum. Yine ümitvarım. Ümit hüzünle el ele, diz dize imiş meğer. Kilitlendim. Zaman kör karanlığa kilitledi beni. Kilitlenmiş zamanımın anahtarı yok... Seni içimde seviyorum. İçten seviyorum ama en içimdeki içten anlıyot musun ? Aşk ehline kavuşmak cennet, ayrılmak cehennemdir. Ey kıyamet bakışlı, aşkın arada sırat köprüsü olmuştur da bilmezsin... Ey gönlüm, sultanımın adını her kim sorarsa, işaretle gizlice ilk harfi "aşk" son harfi "aşk" de... Ey Aşk!!! Ey benim gece karanlığı çökmüş gönlüme,tan ağartısında sıcak süt nehri gibi akan sen !!! Ey benim karanlık içimde, ışıksız gecelerimde sabab gibi hep doğan sen!!! Bu gönlü fetheden sen , senden mahrum kalan ben !!!
Reklam
224 syf.
·
Puan vermedi
Yazar dördüncüsü olan bu kitabında, Seyyah olur ve Fesleğen’inin peşine düşer. Sevdiğinin sevdirdiği yolda; özlemle, hüzünle, gözünde yaşlarla ilahi bir aşka, ilahi bir aşkla yürür. Ve okurlarına bu kitabı bitirmek için değil; anlamak, gelişmek ve değişmek için okumalarını önerir… Sevmek insanın ateşidir. Sevdin mi ateşin yükselir, içten içe
Eyvallah 2
Eyvallah 2Hikmet Anıl Öztekin · Hayy Kitap · 20175,5bin okunma
Yakamoz güzeliydi deryada bakışların Akdeniz gözlerinin damlasıydı o akşam Öyle masum ve titrek bir yanılgıydın ki sen Saçların gariplerin rüyasıydı o akşam Yağmurdun, gülümsedin çorak topraklarıma Tebessümün göklerin cilasıydı o akşam Bir anda kelepçeli buldum bileklerimi Varlığın gurbetimin cilasıydı o akşam Dağları birer birer devirip sana gelmek Gönlümün en ateşli duasıydı o akşam Dolunay saatleri yaşadım yollarında Yüzün sanki sonsuzluk şuasıydı o akşam Aldandım bulutlara uzanan ellerine Bu sevda ömrümün son sevdasıydı o akşam Oysa anlayamadım ıstırap olduğunu İçimde bir heyüla, bir serap oldugunu Her lahza çöktüğünü ve harap olduğunu Bilemedim ne deniz, ne mehtap olduğunu Meğer kalbin kalbimin belasıydı o akşam
Sana tutundukça sarsılıyorum Seni düşündükçe esaretteyim Bu yürekten daha ağır Yük taşımadı yeryüzü hamallanı
Simsiyah bulutlar geçiyordu göğümden Anlamak üzreydim Neron’un Roma’yı neden yaktığını Karanlık bir koridor açıldı önümde; anlayamadım Yenik düşmüş bir Napolyon kadar mutsuzdum aslında İntiharla buluşan Hitler kadar çaresiz Yakmak üzreydim ki bu şehri, hâtıraların Sağnak bir yağmur gibi boşandı üzerime
Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ölü Ruhlar
Bembeyaz elbisesi kana boyanmıştı, vişne çürüğü dudaklarından usul usul akan kanlar yanağından ıslak toprağa damlıyordu, son anlarıydı biliyordu Asuman ama dayanmaya çalışıyordu çünkü sevdiği adam baş ucunda ona yalvarıyor, ağlıyordu dayanması için. Üşüyordu, ruhu yavaş yavaş terk ediyordu bedenini, ölüme yaklaşan gözlerini Ateş'e çevirdi, kalan son gücünü kullanarak kanlı ellerini sevdiği adamın yağmur ve gözyaşı ile ıslanmış yüzüne götürdü usul usul okşadı yanağını ağlama diyemedi, iyi olacağım diyemedi bu sefer sadece son defa birleştirdi dudaklarını... (Ateş&Asuman)
... Sonsuz armağanısın ruhuma, kaderimin Kimse bilmez sen kimsin, bu soylu destan kimin
Sayfa 104 - TAN YERİNE MİHENGİNİ BIRAKTIM
Ben birinin hiçbir şeyiyim. En çok da bu koyuyor. Ortak tek bir fotoğrafımız bile yok. Bugünlerde ben adsız bir özlemim. Yağmur yemiş bir deniz gibiyim.
Attila İlhan
Attila İlhan
" Umudunu yitirmişti " dedi Kobi. " İşte anlamadığım da bu " dedi, Ada. " En azından her zaman çok değer verdiğiniz bir şey vardır, ayrılmak istemeyeceğiniz bir şey. Bir kedi veya köpek bile olabilir. Veya çok sevdiğiniz bir koltuk. Yağmur altında bir bahçenin görünüşü. Veya pencereden seyrettiğiniz gün batımı."
Sayfa 127 - Doğan KitapKitabı okuyor
Yağmur eritti elimi, yüzümü Bu dünyada bir yürek kaldım.
Sayfa 70 - Kırmızıkedi Yayınevi, 7.BasımKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.