Benim kelimelerim var ama onlarla her şeyi anlatamam. Yani her zaman anlatamam. Öyle zamanlarda beklerim. Bazen bilirim neyi beklediğimi, genelde bilmem. Ama beklemenin kutsiyetine yürekten inanırım. O yüzden raftaki bir kitap gibi, sakin ve kıpırtısız, ciddiyetle beklerim. Sonunda beklediğim şey gelir. Ya da gelmez. Ama beklemek beni illa ki bir halden başka bir hale sokar. Beklerken, üstelik bunun için hiçbir şey yapmadan, değişirim. Haliyle bir şeyler yapmam için bekleyenler genelde çok beklerler. Böylelikle onları da bu bekleme oyununun içine almış olurum. Hep birlikte değişiriz ve başka kimsenin bundan haberi bile olmaz. Sahildeki bir taş gibi usulca kaldıranımı beklerim. Bu çok kısa da sürebilir, yıllarca da… Dert etmem. Bazen dünyaya beklemek için geldiğime inandığım bile olur. Güzel beklerim. Çok güzel beklerim...