Sana soruyor karşındaki: “Şunu yapalım mı?” Sadece isteyip istemediğini düşün. Evet ise, sorun yok. Ama hayır ise, ağzından basit ve kısa bir “Hayır” çıksın. Sebep mi? Sorarlarsa: “İstemiyorum!” “İstemiyorum”dan daha mantıklı bir sebep mi var? Ne istediğini de açıklamak zorunda değilsin. “Bu akşam da kanepede öylece uzanıp belgesel izlemek istiyorum” demene gerek yok. Hayır! Kırılmaz kimse, merak etme. Sen onlara dürüst olursan kırılmazlar. “Hayır” diyemezsen önümüzdeki yirmi yıl içinde ne olacağını söyleyeyim. İstemediğin bir yerde ve zaman diliminde, istemediğin sohbetlerde mutlu rolü yapacaksın. Evini hayal edeceksin. Ya da daha güzeli, asıl yanında olmak istediğin insanı ve içinde olmak istediğin zamanı...
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.
Reklam
Ve bu akşam Drogo'nun gerçeği, cesur bir askerin gerçeği değildi, ciddi Bastiani Kalesi'ne layık bir gerçek değildi, arkadaşları, yol yorgunluğundan, bu karanlık kale bedenlerinin baskıcı yapısından ve kendini tam bir yalnızlığın içinde bulmasından oluşan bu gerçeği duysalar, gülerlerdi.
Profesör sınıfa girip karşısında duran dünyanın en seçilmiş öğrencilerine kısa bir süre baktıktan sonra, "Bugün Zaman Yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav yapacağız." dedi. Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kavanoz çıkarttı. Arkadan, kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğünde taş aldı ve taşları büyük bir
Sayfa 110
Ne sen Ne ben Ne de hüsnünde toplanan bu mesa, Ne de âlâm-ı fikre bir mersâ Olan bu mai deniz, Melâli anlamayan nesle aşina değiliz. Ne sen, Ne ben; Ne güzelliğinde toplanan bu akşam Ne de karamsarlığa bir liman Olan bu mavi deniz, Kederi anlamayan nesle aşina değiliz